Öteden beri bilinirdi ama sadece akademik çevrelerin ilgi alanı ile sınırlıydı. Bugün, dünyanın birinci gündem maddesi olan konulardan bahsediyorum. "Enerji arz güvenliği, gıda güvenliği, finansal güvenlik." Bu kavramların hakiki manada Türkiye'nin radarına girmesi ve geniş kitlelerce fark edilmesi Berat Albayrak'ın, Enerji ve Hazine bakanlıkları döneminde oldu.
Ne zaman Albayrak ismine değinsek, -şimdilerde muhalifleri bile kendisini arıyor ya ne ise- "Yeniden aktif siyasete dönmesi için altyapı hazırlanıyor" tarzı klişelerle, önyargılı yorumlarla karşılaşıyoruz. Vallaha, geleceğe dair düşünceleri kendi özel alanındadır ama -tanıdığım kadarı ile- kariyer planlaması ile hareket eden değil de "tevekkül ve kadere iman etmiş" bir şahsiyettir kendileri.
Benim işaret etmek istediğim husus ise...
Ülkeye hizmet etme iddiasındaki insanların, hayatta iken hakkının teslimi. Elbette kimse hatadan münezzeh olamaz. O da belli tercihleri, yöntemleri ve kararları ile eleştirildi. Çoğu kez yargısız infaza uğradı. Lakin... Fani dünyada esas olan, bilançonun iki tarafının mizandaki karşılığıdır. Ve bu millet bunun takdirini er ya da geç yapar!
Bakınız..
Bu yıl Türkiye'nin enerji ithalatı 103- 104 milyar doları bulacak. Küresel sistem, ciddi enerji krizi ile karşı karşıya. Arz kısıtları, stratejik hesaplar, yeni güç dengesi arayışları petrol ve doğalgaz fiyatlarında adeta patlamaya yol açtı. Gelişmiş ekonomiler doludizgin resesyona, yani ekonomik daralmaya ve ardından küçülmeye doğru gidiyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...