Dünyada artan nüfus, iklim değişiklikleri sürdürülebilirlik konusunu daha da önemli hale getirdi. Sadece kişiler değil artık devletler, kurumlar ve şirketler projelerini hazırlarken sürdürülebilirlik ilk sıralarda yer alıyor. Dolayısıyla bu projelerin finansmanı da öne çıkıyor. Bankacılık sektöründe son dönemde çevre dostu projelerin finansmanına pozitif ayrımcılık yapılmaya da başlandı. Özellikle düşük karbonlu ekonomiye geçişi destekleyecek projeler için özel ürünler de çıkartılıyor. Kredi portföylerinde yenilenebilir enerji projelerinin payını artıran bankalar, sosyal sorumluluk bilinciyle gelecek nesillere yaşanabilir bir doğa bırakmak için hem bireysel hem de kurumsal kredilerde yeşil dostu, çevreci ve sosyal nitelikteki projelere daha fazla finansman sağlama taahhüdünde bulunuyor.
UYGULAMALARI DA VAR
Bankacılık sektörü bir yandan bu tür çevre dostu projeleri destekleyen finansman modellerini artırırken bir yandan da kendi sürdürülebilirlik projelerini de uyguluyor. Bankalar, internet ve mobil şube kullanımlarını artırmayı hedefleyerek, kağıt kullanımını en aza indirip enerji tasarrufuna da katkıda bulunuyor. Sürdürülebilir bankacılık uygulamalarına bakıldığında ise doğaya ve canlı hayatına verilen zararın önlenmesi amacıyla bunu yok edecek tüm durumlara karşı önlem alma ve çözüm geliştirme arayışı görülüyor. Bankaların sadece çevreci projeleri destekleyen projeler yanında, çevreci olmayan projelere önleyici tedbirleri de görülüyor.
YEŞİL FİNANSMAN KAVRAMI
Bütün bu değişiklikler ve sektörün tercihleri karşımıza yeşil finansman ve sürdürülebilir kredi kavramlarını da çıkartmış oldu. Her kuruluş çevre dostu projelerle ilgili kendi ürünlerini çeşitlendirirken, çevreyi korumaya yönelik ürünler genel anlamıyla yeşil finansman olarak adlandırılıyor. Bu sayede çevre sorunlarına karşı hem çözüm üretmek hem de çevreci projelerin desteklenmesi sağlanmış oluyor. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması noktasında bankacılık ve finans sektörünün bu çalışmaları büyük önem taşıyor.
ORTA VADELİ PROGRAMA GİRDİ
2023-2025 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program, 2023 Yılı Bütçesi ve ilgili kurumların strateji belgeleri ışığında yürütülen çalışmalarla Türkiye'nin 2053 yılı için net sıfır emisyon taahhüdünü yerine getirmesi, AB Yeşil Mutabakatı'na uyum sağlanması, iklim değişikliği ve çevre konularındaki farkındalığın artırılması öngörülüyor. Bankacılıktan ticarete, ulaşımdan turizme kadar farklı alanlarda çalışmalar için yol haritası çizildi. Bu kapsamda yeşil ve sürdürülebilir borçlanma aracı ihraçlarının uluslararası finansal piyasalardaki en iyi uygulamalar ve standartlarla uyumlu şekilde yürütülmesi hedefiyle Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi yayımlandı. Sektörlerin en iyi çevresel uygulamalar çerçevesinde düşük karbonlu üretime geçişi için yol haritaları hazırlanacak ve uygulamalar teşvik edilecek. 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sürdürülen Ulusal Katkı Beyanı ve Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi ve Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlık çalışmaları, üst politika belgeleriyle uyumlu olacak şekilde tamamlanacak. Yeşil dönüşüm altyapısının oluşturulması için başta tarım, sanayi, ulaştırma ve enerji olmak üzere yeşil teknoloji AR-GE projeleri desteklenmeye devam edilecek. İklim finansmanına erişim imkanları özel sektörün ihtiyaçları dikkate alınarak genişletilecek, verimlilik artıran, dönüştürücü nitelikli, katma değeri yüksek, sera gazı emisyon artışını sınırlayan ve yeşil becerileri artıran yatırımlara öncelik verilecek.