Bu günlerde kimi görsem 'Asgari ücret kaç lira olacak?' diye soruyor. Asgari ücret doğrudan işçilere ödeniyor olsa da aslında 85 milyona dokunan bir tarafı var. Bu yüzden de hemen herkes merak ediyor...
İşsizlik maaşını belirliyor, doğum, askerlik borçlanmasını belirliyor, prim miktarlarını, GSS ödemelerini, sosyal ödemelerin gelir kriterlerini...
Bunun ötesinde tüm çalışanların gelirlerini yukarı çekiyor... Ama her şeyden önce bir gösterge rakamı... Devlet, "Belirlenen ücretten daha az ödeme yapamazsın" diyor...
Bir başka deyişle 'Bu ücretten daha fazla vereceksin' demek istiyor. Bu yönüyle de bir geçim ücreti olarak bakmamak lazım. Bugüne kadar yapılan asgari ücret artışlarına baktığımızda hemen hepsinde enflasyonun üzerinde oranlar görüyoruz.
Dün Başkan Erdoğan'ın "Asgari ücret noktasında da biz kesinlikle işçimizi yine enflasyona ezdirmeyeceğiz" açıklaması da bu anlayışın devam edeceğini gösteriyor. Son iki yıldır enflasyon karşısında sabit gelirlinin alım gücünü korumak adına asgari ücrete ara zam yapılıyor. Emekli, memur gibi kesimlere de refah payı veriliyor.
Geçen yıl ara zamla toplamda yüzde 100'e yakın bir artış gerçekleşti. Bu yıl başında asgari ücret yüzde 54.7 zam yapılarak brüt 10.008, net 8.506 TL'ye çıkartıldı. Şimdi 2023 yılının ikinci yarısı için yeni bir asgari ücret belirlenecek. Bunun için de Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yaptı ve ikincisinin de 19 Haziran pazartesi günü yapılacağını duyurdu. Toplantı sonrasında yapılan açıklamalarda çok bilgi verilmedi ama biz içeride hangi talepler gündeme geldi ve kabineye hangi rakamlar taşındı, bakmaya çalışalım.
MASAYA NELER GELDİ?
İşçi tarafını temsil eden Türk-İş masaya 11.835 TL net asgari ücret teklifiyle geldi. Aslında bu Çalışma eski Bakanı Vedat Bilgin'in 500 dolar açıklamasından yola çıkılarak yapılan bir teklif olarak geldi. İşveren tarafını temsil eden TİSK ise ilk teklif olarak net maaşın 10.000 TL'ye yükseltilmesini istedi. Ancak rakamda çok diretmediği ve bu konuda esnek olacakları da gelen bilgiler arasında. Bu taleplere baktığımızda işçi tarafının istediği zam oranı yüzde 39 civarında olurken, işverenin teklifi ise yüzde 18'e yakın çıkıyor. İki teklife bakınca işveren 6 aylık enflasyonu baz alırken, işçinin talebinde refah payını da görüyoruz.
DEVLET DESTEĞİ
Bu tekliflerden sonra masada yapılacak asgari ücret destekleri de konuşulmaya başlandı. Buna göre de Türkİş'in teklifinde 11.000 TL'nin işveren tarafından ödenmesi, 835 TL'lik bölümün asgari ücret desteği olarak İŞKUR tarafından karşılanması konuşuldu. İşveren tarafı kamu desteği olursa tekliflerini yukarı çekebileceklerini söyledi.
Bu noktada bir orta rakam tartışılmaya başlandı. Burada da 500 dolar yerine 450 dolarlık bir rakam üzerinde pazarlık başlatıldı. Buna göre de net asgari ücret 10.650 TL olarak hesaplanırken, bunun 650 TL'sinin İŞKUR tarafından karşılanması dile getirildi. Bu rakama göre de yüzde 20 civarında bir artış söz konusu olacak.
NASIL UZLAŞI OLUR?
İlk gün masaya gelen bu talepler ve orta yol kabinede de konuşuldu. Ancak komisyonun ikinci ve üçüncü toplantılarında yeni teklifler üzerinde pazarlıklar da yapılabilir. Bu noktada devlet desteği ile birlikte yüzde 30 civarında bir artış ile asgari ücretin 11.058 TL net olarak belirleneceğini bekliyoruz.
Ancak burada geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Başkan Erdoğan'ın da mutlaka bir katkısı olacaktır. O noktada rakamın 11.500 TL'yi bulabileceği de ihtimaller arasında. Kısa sürede uzlaşı ile neticeleneceğini bekliyoruz. Komisyonda desteğin daha önceki yıllarda olduğu gibi işveren ödemelerinden mahsup edilmeyip doğrudan işçiye verilmesi de gündeme geldi. Bu konuda da kabinede karar alınması bekleniyor. Ayrıca asgari ücretten gelir vergisi alınmaması ve tüm maaşlardaki asgari ücret kadar kısmın vergiden muaf tutulması da devam edecek.