Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen illerde 2 bin 430 hektarlık alanda 11 yeri daha sanayi sahası ilan ettiklerini bildirdi.
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, statükoyu değiştirdiği alanların başında dış politikanın olduğuna işaret etti.
İçe kapanık bir ülkeyi, hükümetleri döneminde "oyun kuran", gerektiğinde "oyun bozan" bir "müessir güç" haline getirdiklerini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bölgemizde Türkiye'nin hesaba katılmadığı, katkısının alınmadığı bir denklemin kalıcı olması mümkün değildir. Sahada ve masada güçlü Türkiye idealimiz artık hayalden çıkıp, gerçeğe dönüşmüştür. Bugün ülkemizin nüfuz alanı sınırlarının çok ötesine taşmıştır. Son seçimlerin, Afrika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Latin Amerika'ya, Türk dünyasından İslam alemine kadar dünyanın dört bir yanında çok yakından takip edilmesi, bunun en net ifadesidir. Bizimle fiziki bağı olmasa da gönül bağı olan yüz milyonlar, geleceklerini Türkiye'de görüyor. Başarılarımız en az bizim kadar bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi, dostlarımızı da sevindiriyor."
Göreve başlama törenine katılan devletlerin sayısında ve temsil düzeyinde buna tanık olduklarını dile getiren Erdoğan, dün ve önceki gün yaptıkları yeni dönemin ilk yurt dışı ziyaretlerinde de bu gerçeğe tekrar şahitlik ettiklerini vurguladı.
"NE ÜLKEMİZİN NE DE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NİN HAKLARININ GASP EDİLMESİNE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Kıbrıs Türklerinin, kendilerini havalimanından itibaren muhteşem bir coşkuyla bağırlarına bastıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sevgileriyle, seçim zaferimizin milletimizle birlikte Kıbrıs Türk halkının da zaferi olduğunu gösterdiler. Biz de Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ile görüşmelerimizde Kıbrıs davamıza olan güçlü desteğimizi açıkça ifade ettik. Önümüzdeki döneme dair kırmızı çizgilerimizi, burada uluslararası kamuoyuyla bir kez daha paylaştık. Türk milletinin ayrılmaz bir parçasını teşkil eden Kıbrıs Türk halkıyla yan yana, omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz. 'Ana vatan' ile 'yavru vatan' arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesi için hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü adımı atacağız. Ne ülkemizin ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz."
Başkan Erdoğan, Lefkoşa'daki ziyaretlerinin ardından doğrudan Bakü'ye geçtiklerini anımsatarak, "tek millet-iki devlet" şiarıyla hareket ettikleri Azerbaycan'la münasebetlerinin tüm dünyada gıptayla takip edildiğini söyledi.
Erdoğan, "Ne zaman Azerbaycan'ın başı dara düşse ilk koşan hep biz olduk. Biz de ne vakit ihtiyacımız olsa Azerbaycanlı kardeşlerimizi yanımızda bulduk." dedi.
Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde sokaktaki vatandaşından devlet başkanına kadar Azerbaycan'ın sergilediği dayanışmayı asla unutamayacaklarının altını çizen Erdoğan, "Aracının üstüne varını yoğunu sarıp da yollara düşen, kızının çeyizini depremzedelerimize bağışlayan, bizimle sevinip bizimle ağlayan o yüce gönüllü insanları daima şükranla, minnetle yad edeceğiz. Özellikle İlham kardeşimin tüm bu süreçlerde bir an olsun esirgemediği manevi desteği, kalbimizin baş köşesindedir." ifadelerini kullandı.
"TÜRK DÜNYASIYLA BAĞLARIMIZI PERÇİNLEYECEK, YENİ PROJELERİ DEVREYE ALACAĞIZ"
Azerbaycan ziyaretlerine devletin teamüllerinin ötesinde, "bir teşekkür borcunun ifası" olarak da baktıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"İlham Aliyev kardeşimle yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi her alanda geliştirecek pek çok önemli karar aldık. Ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarmayı ortak hedef olarak belirledik. İki lider olarak özellikle Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi'nin kurulmasına büyük önem veriyoruz. Ermenistan'la devam eden normalleşme sürecine desteğimizi vurguladık. Bölgemizde barış ve istikrarın tesisine dair güçlü beklentilerimizi bir kez daha teyit ettik. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'da bugün gururla dalgalanan Azerbaycan bayrağını, kardeşliğimizin sembolü olarak görüyoruz. Can Azerbaycan ile ilişkilerimizin, kurumsallaşmış bir ekonomik ve siyasi entegrasyon modeline dönüşmesi için daha çok çalışacağız. Merhum İsmail Gaspıralı'nın yaklaşık 1,5 asır önce çerçevesini çizdiği 'dilde, fikirde, işte birlik' hedefiyle, Türk dünyasıyla bağlarımızı perçinleyecek, yeni projeleri devreye alacağız."
"DEPREMZEDELERİMİZİ BİR AN ÖNCE YUVALARINA KAVUŞTURMAK İSTİYORUZ"
Erdoğan, kabine toplantısında geniş bir yelpazede detaylı durum değerlendirmesi yaptıklarını aktararak, deprem bölgesindeki 11 ilin, altyapısı ve üstyapısıyla yeniden ayağa kaldırılmasının birinci öncelikleri olduğunu vurguladı.
Gözleri, kulakları ve kalplerinin her zaman bölgedeki vatandaşlarda olduğuna işaret eden Erdoğan, "Tüm bakanlıklarımızın depremden etkilenen şehirlerimizde yürüttüğü çalışmalarda gelinen son durumu görüştük. Bugüne kadar afetzedelerimize yaptığımız nakdi yardımların toplam tutarı 61 milyar lirayı buluyor. Depremzedelerimizi bir an önce yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Deprem konutlarının inşasını hızlandıracak farklı alternatifler üzerinde mütalaalarımız sürüyor. Yakında bunları milletimizin takdirine sunacağız." diye konuştu.
Depremde zarar gören organize sanayi bölgeleri, sanayi siteleri ve fabrikaların hasar tespit taramalarını tamamladıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bölge ekonomisinin canlanması ve üretim çarklarının yeniden dönmesi amacıyla iş dünyamıza yönelik desteklerimizi artırmıştık. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Yayımladığımız kararnameyle 2 bin 430 hektarlık alanda, 11 yeri daha sanayi sahası olarak ilan ediyoruz. Depremin ardından ilan ettiğimiz sanayi alanı sayısını 18'e yükseltiyoruz. Yeni sanayi alanlarımızın deprem bölgesindeki tüm kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Başkaları ne yaparsa yapsın, kendilerinin afetzedeleri sahipsiz ve çaresiz bırakmayacaklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gençlerimizin büyük ilgi gösterdiği yaz kampları, yaz spor kampları ve seyahatsever programlarımızı bu sene de devam ettiriyoruz. Eğitimde kaliteyi yükseltecek projelere önümüzdeki dönemde artık daha fazla yoğunlaşacağız. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı emanet ettiğimiz değerli öğretmenlerimizin yetiştirme süreçlerini yeniden ele alıyoruz. Lisans programlarından, öğretmen istihdamı ve hizmet içi eğitime kadar tüm aşamaları Türkiye Yüzyılı'na uygun şekilde gözden geçireceğiz. TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için elimizdeki tüm imkanları seferber edeceğiz."
Erdoğan, kabine toplantısının ve aldıkları kararların hayırlı olmasını dileyerek, cuma günü karne sevinci yaşayacak tüm öğrencileri tebrik etti, çocukları, vatana, millete ve insanlığa hayırlı bireyler olarak yetiştiren öğretmenlere de emekleri ve fedakarlıkları için teşekkürlerini iletti.
Başkan Erdoğan, hafta sonu Yükseköğretim Kurumları Sınavına girecek tüm gençlere de Allah'tan muvaffakiyetler diledi.