Küresel ekonomide enflasyonun düşse de halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyrettiği aktarılan duyuruda, bu nedenle, bütün dünyada merkez bankalarının enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almakta olduğu kaydedildi.
Duyuruda, Türkiye'de, yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret ettiği belirtilerek, bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğu aktarıldı.
Kurul'un, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngördüğü ifade edilen duyuruda, "Kurul, politika faizini, enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir." değerlendirmesine yer verildi.
"SADELEŞME SÜRECİ, ETKİ ANALİZLERİ YAPILARAK KADEMELİ OLACAKTIR"
Duyuruda, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği bildirilerek, "Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.
PARASAL SIKILAŞTIRMA
Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliğinin artacağına dikkatin çekildiği duyuruda, bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB'nin cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edeceği vurgulandı.
Duyuruda, Kurul'un, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştireceği belirtilerek, "Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır." değerlendirmesine yer verildi.
Kurul'un, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği aktarılan duyuruda, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.
ŞİMŞEK FAİZ KARARININ ARDINDAN AÇIKLAMIŞTI: DOLARİZASYON BELASI
Şimşek dün Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından da açıklamalarda bulunmuştu.
Twitter hesabından yaptığı paylaşımda istikrara dikkat çeken Şimşek,"Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür." ifadelerini kullandı.
Uyguladıkları ekonomik çerçeveye ilişkin bilgi veren Şimşek, "Türkiye Yüzyılı'nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır, 'istikrar, güven, sürdürülebilirlik'. Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir." ifadelerini kullandı.
Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez ön koşul olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışıyla sağlanabileceğini bildirdi.
Şimşek, yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etkenin öngörülebilirlik olduğuna dikkati çekerek, "Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir." değerlendirmesini yaptı.
"İSTİKRAR VE GÜVEN" MESAJI
Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi ve dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye'ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür. 2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere, ekonomi felsefemizin temeli teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankasının aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek."