Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, tarafların, iki hükümet arasında özel bir diyalog kanalı açmaya karar verdiği ve bu kapsamda projenin inşasının mümkün olup olmadığı ve fizibilitesinin görüşüleceği bildirilmişti. Daha sonra iki ülke yetkililerinden oluşan bir çalışma grubu oluşturulmuştu.
İSRAİL İLE NORMALLEŞME
İsrail ile 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara krizinin ardından, ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik temmuz sonunda anlaşma imzalanmıştı. Bu kapsamda İsrail, 31 Mayıs 2010'da yaşanan Mavi Marmara olayı sırasında yakınlarını kaybeden ailelere tazminat olarak, Türkiye tarafından açılan hesaba 20 milyon dolar yatırmıştı.
Ayrıca, son dönemde hız kazanan normalleşme süreci çerçevesinde konuşulan ve iki ülke arasında yapılacak olası bir gaz anlaşmasıyla bölgedeki kaynakların uluslararası piyasalara Türkiye üzerinden aktarılması senaryosu yeniden güçlenmişti.
İsrail'in en büyük doğalgaz sahası olan Leviathan ve Tamar'da ise yaklaşık 800 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.
BERAT ALBAYRAK'IN "BURASI ÇOK ÖNEMLİ" KİTABINDA DİKKAT ÇEKEN MAVİ VATAN VURGUSU: 'ATILACAK ADIMLARDAN ASLA DÖNÜŞ YOK'
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Berat Albayrak'ın Burası Çok Önemli! Enerjiden Ekonomiye Tam Bağımsız Türkiye ismiyle kaleme aldığı kitap okuyucuyla buluştu. Albayrak, Turkuvaz Kitap'tan çıkan 288 sayfalık kitabında, hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı beş yıllık süre zarfında daha önce kamuoyuna yansımayan çok sayıda anekdotu okuyucuyla paylaşıyor.
ÜLKESİ İÇİN HANGİ HAYALLERİN PEŞİNE DÜŞTÜ
Dr. Berat Albayrak, neleri değiştirmek istediği, ülkesi için hangi hayallerin peşine düştüğü gibi soruların cevabını da kitabında paylaşırken, sayısız saldırı, iftira ve hakarete rağmen kendisini çıktığı yoldan geri döndürmeyen ilkeleri ile ilgili ipuçları da veriyor. Kitabı kaleme alma amacının, hiçbir saldırıya, iddiaya ve iftiraya cevap vermek olmadığını vurgulayan Albayrak bu kitabı "Siyasi bir polemiğe, tartışmaya kapı aralamak için değil; yüklendiğimiz yükün, talip olduğumuz idealin, verdiğimiz mücadelenin, hayata geçirdiklerimizin ne olduğunu merak edenlerle paylaşmak, bu dönüşümün ve yeni dönemin takipçisi olacak gençlerimize yapılanları birinci elden anlatmak için..." kaleme aldığını ifade ediyor.
Albayrak, kitapta Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını sağlayabilmek için siyasi kariyeri boyunca attığı adımların şifrelerini sunuyor. Ayrıca bakanlığı boyunca ektiği tohumların bir kısmının hayata geçtiğini, bir kısmının da yeni hayata geçmeye başladığını aktaran Albayrak, bir kısmının da yakın gelecekte uygun koşulların oluşması ile devreye gireceğini belirtiyor.
Ekonomik bağımsızlık için şart olan cari açık probleminin artık Türkiye için kesinlikle çözüldüğüne şahit olunacağını söyleyen Albayrak, bunun için güçlü altyapısıyla turizmin özellikle pandemiden sonra daha da pozitif şekilde ayrışarak ülkemizin 50 milyar dolar üzerinde yıllık gelire ulaşabileceğini aktarıyor. Cari dengede en büyük yükü yıllık ortalama 50 milyar dolar ithalat rakamıyla enerjinin oluşturduğunu söyleyen Albayrak, "Bırakın ithalatın ikamesini, Türkiye 2030 yılından önce gaz ihraç eden ülkelerin arasına girecek" diyor.
Berat Albayrak kitapta, en çok merak edilen Merkez Bankası'nın döviz rezervleriyle alakalı kamuoyunda belirli çevrelerce dolaşıma sokulan istatistiklerden de bahsediyor. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılı sonundaki rezerv seviyesinin 28.1 milyar dolar olduğunu, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirilmeden hemen önce Haziran 2018'deki seviyenin ise 98.4 milyar dolara çıktığını anlatıyor. Görevi bıraktığı Kasım 2020 tarihinde ise 85.2 milyar dolar olduğunu belirtiyor. Yaşanan kur saldırılarına rağmen rezervlerin 2019 yılı sonunda 105.7 milyar dolara yükseldiğini ancak pandemi döneminde bir miktar gerileyerek 2020 sonunda 93.6 milyar dolar olduğunu ifade ediyor.
Pandeminin etkisinin azalmasıyla birlikte 2021 sonunda rezervlerin 111 milyar dolar seviyesine ulaştığını vurgulayan Albayrak, "Özetle, yakın geçmişte yaşadığımız onca sınamayı, pandemi ve küresel krizleri başarıyla geçerek resmi rezervlerimizi korumayı başarmışız. Cari dengedeki iyileşmenin de etkisiyle çok yakın bir gelecekte tarihteki en yüksek seviyelere çıkacağını düşünüyorum" ifadelerini kullanıyor. Merkez Bankası'nın 2018-2021 yılları arasındaki başarılı yönetimin sonucu olarak tarihinde hiç görülmemiş düzeyde toplam 165 milyar liranın üzerinde kâr ettiğini paylaşıyor.