Türkiye, asrın deprem felaketinin yaşamasına rağmen Avrupa ekonomileri resesyonla sarsılırken, büyümesini sürdürdü.
Mayıs seçimlerinin ardından iktidara duyulan güven, ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası'nda yapılan atamalar Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından olumlu olarak karşılandı.
TÜRKİYE İÇİN OLUMLU YORUM
Geçtiğimiz gün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankacılık sektörünün görünümünün negatiften durağana yükseltildiğini bildirdi. Moody's'ten yapılan açıklamada, hükümetin mayıs ayındaki seçimler sonrasında Ortodoks politikaların uygulanmasına yönelik attığı adımların, Türk bankalarının faaliyet ortamını destekleyici yönde olduğu kaydedildi.
Moody's'in kararına işaret eden ABD merkezli Bloomberg, "Türk bankacılık hisse senedi endeksini rekor yüksekliğe çıkardı." diye yazdı.
TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİ
Haberde borsa İstanbul Bankacılık Sektörü Endeksi'nin kayıpları tersine çevirerek yüzde 4,1'e kadar yükselerek kapanış bazında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığına vurgu yapıldı.
Moody's'in salı günü yaptığı açıklamanın, Türkiye'nin izlediği para politikalarındaki "olumlu" tabloyu vurguladığı belirtildi.
Haberde Türkiye'nin yabancı yatırımcılar nezdindeki durumuna işaret edilerek, "Bu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç ay önce yeniden seçilmesinin ardından 900 milyar dolarlık ekonomiyi yönetmek üzere piyasa dostu bürokratlar atamasından sonra Türkiye'nin yabancı yatırımcılar nezdindeki durumunu da vurguluyor." ifadeleri kullanıldı.
MEHMET ŞİMŞEK VE HAFİZE GAYE ERKAN VURGUSU
Yeni ekonomi yönetimine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in öncülük ettiği, Hafize Gaye Erkan'ın da Merkez Bankası başkanlığı koltuğunda bulunduğu hatırlatıldı.
Erkan'ın, göreve geldikten sonra gösterge faiz oranını 900 baz puan artırarak yüzde 17,5'e çıkardığı bilgisi de paylaşıldı.
Bu arada Moody's'in açıklamasında, bankaların dış fonlama pozisyonlarının ve dolarizasyon seviyelerinin iyileştiği, özellikle de yabancı para birimindeki likiditenin yeterli seviyede kalmasını beklendiği belirtildi.
İHRACAT VE TURİZM SEKTÖRÜ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,2 seviyesinde büyüme göstermesinin, enflasyonun ise yüzde 51 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
Avrupa pazarındaki görünüm nedeniyle bu yılın ilk yarısında ekonomik yavaşlamaya rağmen, Türkiye'nin güçlü ihracatı ve turizm sektörleri büyümeyi desteklemeye devam edecektir.
BANKA HİSSELERİNDE YÜKSELİŞ
Moody's'in Türk bankalarıyla ilgili bu değerlendirmesinin ardından Borsa İstanbul'daki banka hisselerinde yükseliş yaşandı.
DÜNYANIN BÜYÜK EKONOMİLERİ SIKINTI YAŞIYOR
Öte yandan Pasifik Okyanusu'nun iki yakasında yer alan dünyanın en büyük iki ekonomisi, farklı ekonomik problemlerle uğraşmaya devam ediyor.
ABD'de dün açıklanan verilere göre, perakende satışlar, temmuzda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,7 artarak 696,4 milyar dolar oldu. Piyasa beklentileri, perakende satışların bu dönemde aylık bazda yüzde 0,4 artması yönündeydi.
ENFLASYON ORANI YÜKSEK
Dün sözle yönlendirmeleri takip edilen Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise ilerlemeden memnun olduğunu ancak enflasyon oranının hala yüksek seviyede bulunduğunu kaydetti.
Fed'in bir faiz indirimine çok uzak olduğunu belirten Kashkari, oranları daha fazla artırıp artırmayacaklarına karar vermek için verileri görmeleri gerektiğini ifade etti.
FAİZ ARTIŞI MUHTEMEL
Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasalarındaki satış baskısı üst üste 4. işlem gününe taşınırken, bu durumda Fed'in yıl sonuna kadar bir faiz artışı daha yapabileceği ihtimalinin öne çıkması etkili oldu.
Analistler, bugün açıklanacak Fed toplantı tutanaklarının yatırımcıların odağında olduğunu belirterek, tutanaklardan alınacak olası sinyallerin Banka'nın gelecek dönem politikalarına ışık tutabileceğini söyledi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağını aktaran analistler, buna karşın Fed'in, yılın geri kalanındaki iki toplantıda alacağı kararlara yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini ifade etti.
Öte yandan, ABD'li perakende devlerinden Home Depot'un gelirleri, satışlarında yıllık yüzde 2 düşüş bildirmesine karşın analist beklentilerinin üzerinde geldi.
ABD'DE BANKA HİSSELERİ DÜŞÜYOR
ABD'de kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in bazı ABD'li bankaların notunu düşürebileceğine dair uyarısı sonrasında banka hisselerindeki değer kaybı dikkati çekti. Ülkenin en büyük bankalarından JPMorgan Chase'in hisseleri yüzde 2,5, Wells Fargo'nun hisseleri yüzde 2,3 ve Bank of America'nın hisseleri yüzde 3,2 düştü.
Altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 1.905 dolarda dengelenirken, düşüş eğilimini üst üste üçüncü iş gününe taşıyan Brent petrolün varil fiyatı ise 84,2 dolarda bulunuyor.
Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 1,02, S&P 500 endeksi yüzde 1,16 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,14 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne yükselişle başladı.
AVRUPA'DA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Küresel bazdaki satış baskısı dün Avrupa borsaları üzerinde etkili oldu. Avro Bölgesi'nde bugün açıklanacak büyüme verileri yatırımcıların odağında bulunuyor. Bölgede enflasyon ve resesyon ikilemi güçlü kalmaya devam ederken, yükseliş eğilimini sürdüren doğal gaz fiyatları, bölgede para politikasına yönelik belirsizliklerin artmasına neden oluyor.
Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,57, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,10 ve Almanya'da DAX 40 yüzde 0,86 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar güne düşüşle başladı.
ÇİN VARLIKLARINA YÖNELİK NEGATİF ALGI DEVAM EDİYOR
Asya piyasalarında Çin kaynaklı olumsuz haber akışı, risk algısını desteklemeye devam ediyor.
Çin hükümetinin olumsuz haber akışına rağmen henüz piyasa beklentileri seviyesinde destekleyici adım kararı almaması Çin varlıklarına yönelik negatif algıyı güçlendirirken, bugünkü verilere göre, konut fiyatlarındaki gerilemenin üst üste ikinci aya taşınması satış baskısının derinleşmesine neden oldu.
Analistler, halihazırda zor durumda olan gayrimenkul sektöründe fiyatların gerilemesinin şirketleri daha da zora sokabileceği endişesinin öne çıktığını belirterek, yatırımcıların Çin hükümetinden gelecek olası destekleyici adımları yakından takip ettiğini bildirdi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,2, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,4, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,8 değer kaybetti.
