Sanayi politikaları yeniden yükselişe geçti: Destekler zirveye çıktı! İşte değişimin şifreleri...

Uzun yıllar sanayiye yönelik desteklerini asgari seviyeye indiren birçok devlet, tavır değiştirdi. Pandemiden sonra yıldızı yeniden parlayan sanayi sektörüne verilen destekler zirveye çıktı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Nisan 2024 , 06:57 Güncelleme Tarihi :14 Nisan 2024 , 06:57
Sanayi politikaları yeniden yükselişe geçti: Destekler zirveye çıktı! İşte değişimin şifreleri...

İÇİNDEKİLER

Dünya genelinde sanayi politikalarına çok uzun yıllar "vebalı" muamelesi yapıldı. 1980'lerden 2010'lu yılların başına kadar çoğu ülkede devletin sanayi ve teknoloji alanlarına yönelik destek ve müdahaleleri asgari seviyelere inmişti. Bu eğilim, küresel finans krizinden sonra değişmeye başladı.

Devletin sanayi ve teknoloji üzerindeki destekleyici ve yönlendirici hamlelerinde kayda değer bir artış var. Sanayi politikaları tarihin tozlu raflarından çıkıp yeniden yükselişe geçti. ABD'deki "Çip Yasası" ve "Enflasyonu Düşürme Kanunu", AB'nin "Yeşil Mutabakat Sanayi Planı", Japonya'daki "Ekonomi ve Sanayi Politikasında Yeni Yön" girişimi ve Güney Kore'deki "K-Chips Yasası" son birkaç yılda devreye giren sanayi politikalarına yönelik bazı güncel örnekler. Sanayi politikaları sadece gelişmiş ülkelerde popüler değil. Çin, Hindistan, Meksika ve Türkiye gibi gelişen ülkelerde de sanayi politikalarının ağırlığı artıyor.

DEĞİŞİMİN ŞİFRELERİ
Bu değişimin arkasında pek çok etken bulunuyor: Koronavirüs salgınının tedarik zincirleri üzerinde yol açtığı sorunlar, yeşil dönüşüm, yapay zekâ ve robotik gibi yeni nesil teknolojilerin çok hızlı yaygınlaşması, büyük güçler arasında kızışan teknolojik rekabet, jeopolitik riskler... Bu faktörleri dikkate aldığımızda sanayi politikalarının farklı amaç ve motivasyonları olabileceğini söyleyebiliriz:



- Yeşil teknolojilerin gelişimini hızlandırmak,
- Yapay zekâ gibi teknolojilerin iş gücü piyasasını bozmasını engellemek,
- Şirketlerin dijital dönüşüme entegre olmasını sağlamak,
- Savunma sanayinde yerlilik oranını arttıracak yeniliklerin önünü açmak,
- Ülkenin uluslararası rekabet gücünü desteklemek,
- Küresel tedarik zincirindeki aksaklıklara karşı ülke ekonomisinin bağışıklığını güçlendirmek.



SEÇİCİ VE HEDEF ODAKLI
Sabah'ta yer alan habere göre, bilim dünyasında ve uluslararası kurum/kuruluşlar özelinde de sanayi politikalarına yönelik ilgi artıyor. Yıllarca sanayi politikalarını görmezden gelen ve hatta kötüleyen ana akım iktisat anlayışı bile bu politikalara daha sıcak bakmaya başladı. Sanayi politikalarının ekonomik yapıyı dönüştürdüğüne ve refahı artırdığına dair bulgular ortaya koyan bilimsel çalışmaların sayısında artış var.

IMF bile artık sanayi politikalarına daha sıcak bakıyor. Eskiden yaptığı gibi, sanayi politikalarının potansiyel olumlu etkilerini görmezden gelmiyor. IMF, Mali İzleme Raporu'nun güncel versiyonunda sanayi politikalarının etkilerine dair kapsamlı bir çalışma hazırlamış. Bundan 10-15 yıl önce olsaydı IMF, sanayi politikaları külliyen gereksiz diyerek konuyu kapatırdı. Şimdilerde daha objektif ve bilimsel bir yaklaşım benimsiyor.

IMF son çalışmasında sanayi politikalarının verimliliği ve inovasyonu desteklemek için her koşulda 'sihirli bir çare' olmadığının altını çizmekle beraber, iyi tasarlanmış ve seçici sanayi politikalarının daha yüksek büyümeye yol açabileceğine ve yeşil ve dijital ekonomiye geçişi hızlandırabileceğine de vurgu yapmış.

Sanayi politikalarını uygularken sektör, ürün ve teknoloji ölçeğinde seçici olunması durumunda, politikaların başarı şansı artıyor. İçeride verimliliği dışarıda rekabet gücünü arttırma potansiyeline sahip sektör, ürün ve teknolojileri bulup, sanayi teşviklerini ağırlıklı olarak bu alanlara yönlendirmek en doğrusu. Seçici politikaları uygulamakla iş bitmiyor.

Teşviklerin belirlenen hedefler doğrultusunda işleyip işlemediğini maliyet- etkinlik analizleriyle kontrol etmek gerekiyor. Her sanayi politikasının başarılı olacağının bir garantisi yok. Ama birçok ülkenin yeniden sanayi politikalarının kapısını çalmasının temel bir nedeni var. O da "seçici" ve "hedef odaklı" sanayi politikaları olmadan yukarıda maddeler halinde sıraladığım amaçlara sadece piyasa mekanizmasıyla erişilemeyeceği gerçeği.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN