TCMB yılın 5. faiz kararını açıkladı: Yüzde 50'de sabit bırakıldı | Merkez Bankası rezervlerinde rekor artış

Son dakika haberi! Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2024'ün 5. faiz kararını açıkladı. Yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir." denildi. Politikadaki kararlı duruşun devam ettiğinin altı çizilirken, "Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir." ifadelerine yer verildi. Öte yandan Merkez Bankası'nın toplam rezervleri 139,1 milyar dolara yükseldi. TCMB'nin swap hariç net rezervinde 47 gün gibi bir sürede gerçekleşen 51 milyar doları aşkın artış, "çok güçlü bir iyileşme" olduğuna işaret ederken uzmanlar, TL'ye geçiş ve yabancı girişlerinde gözlenen olumlu seyrin uluslararası rezerv yükselişine destek vermeye devam edeceği görüşünde birleşti

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :22 Mayıs 2024 , 14:53 Güncelleme Tarihi :23 Mayıs 2024 , 16:42
TCMB yılın 5. faiz kararını açıkladı: Yüzde 50’de sabit bırakıldı | Merkez Bankası rezervlerinde rekor artış

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Yaşar Fatih Karahan başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 50'de sabit kalmasına karar verdiği bildirildi.


Duyuruda, "Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Bununla birlikte, tüketim malı ithalatının nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırladığı aktarılan duyuruda, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu bildirildi.

DEZENFLASYON YILIN İKİNCİ YARISINDA TESİS EDİLECEKTİR
Duyuruda, Kurul'un, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir."

"YURT İÇİ VE YURT DIŞI YERLEŞİKLERİN TL FİNANSAL VARLIKLARA TALEBİYLE OLUŞAN LİKİDİTE FAZLASI İLAVE TEDBİRLERLE STERİLİZE EDİLECEK"

Makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacı kapsamında, menkul kıymet tesisi uygulamasının sonlandırıldığı hatırlatılan duyuruda, "Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır." denildi.

Duyuruda, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlasının ilave tedbirlerle sterilize edileceği bildirildi.

Kurul'un, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceği aktarılan duyuruda, "Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır." ifadeleri kullanıldı.

Duyuruda, Kurul'un, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacağı belirtilerek, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

ZORUNLU KARŞILIK KARARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) makro finansal istikrarın korunması, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi ve likidite fazlasının sterilizasyonu amacıyla yeni adımlar attı.

TCMB'den yapılan açıklamaya göre, Türk lirası mevduat ve kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları aşağıdaki şekilde artırıldı. Zorunlu arşılıklar 24 Mayıs 2024 tarihinde tesis edilecek.

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Zorunlu karşılık faiz ve komisyon uygulamalarında aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

KKM'nin TL'ye geçişine ilişkin hedef korunmuş, yenileme dahil toplam hedef* yüzde 75'e düşürülmüştür. Tüzel kişi KKM ile gerçek ve tüzel kişi YUVAM hesapları bir sonraki hesaplama döneminden itibaren geçerli olacak şekilde toplam hedef hesaplamasından çıkarılmıştır.

Toplam hedefin sağlanması halinde KKM için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranı politika faiz oranının %40'ına düşürülmüştür.
Yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirilmiş, sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verilmiştir.

REZERVLERDE REKOR ARTIŞ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) toplam rezervleri, 17 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 4 milyar 723 milyon dolar artarak 139 milyar 125 milyon dolara çıktı.

TCMB, haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, 17 Mayıs itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 4 milyar 346 milyon dolar artışla 78 milyar 549 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 10 Mayıs'ta 74 milyar 203 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Bu dönemde altın rezervleri de 377 milyon dolar yükselişle 60 milyar 199 milyon dolardan, 60 milyar 576 milyon dolara çıktı.

Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 17 Mayıs haftasında bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar 723 milyon dolar artarak 134 milyar 402 milyon dolardan, 139 milyar 125 milyon dolara çıktı.

TCMB rezervleri Ocak 2023'ten bu yana şöyle (milyon dolar):

TarihAltın RezervleriBrüt Döviz RezervleriToplam Rezervler
27.01.202350.93376.206127.139
24.02.202349.19071.980121.170
31.03.202352.17670.247122.423
28.04.202346.41368.471114.884
26.05.202341.93956.51998.458
27.06.202341.43267.155108.587
28.07.202341.42572.349113.774
25.08.202341.34475.955117.299
29.09.202340.62981.575122.203
27.10.202344.14882.412126.560
24.11.202345.49690.997136.493
22.12.202347.89697.557145.453
29.12.202348.23192.830141.061
26.01.202448.00789.154137.161
23.02.202449.27182.479131.750
01.03.202450.40880.511130.919
08.03.202452.74877.785130.533
15.03.202453.00674.891127.897
22.03.202453.16370.681123.844
29.03.202454.37868.748123.126
05.04.202456.67870.193126.871
09.04.202458.44670.000128.446
19.04.202459.27367.011126.284
26.04.202459.11364.967124.080
03.05.202457.70769.148126.855
10.05.202460.19974.203134.402
17.05.202460.57678.549139.125

MERKEZ BANKASI NET REZERVLERİNDEKİ ARTIŞ 7 HAFTADA 51 MİLYAR DOLARI AŞTI
Para ve maliye politikaları kapsamında son dönemde atılan adımların etkisiyle Türk lirası (TL) varlıklara ilgi artarken, bu durum Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) uluslararası rezervlerine de "güçlü şekilde" yansıdı.

Geçen yıl gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından iş başına gelen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele kapsamında başlattığı program, meyve vermeye devam ediyor.

Merkez Bankası rezervlerinden kredi risk primine, uluslararası yatırımcıların tahvil talebinden Türkiye'nin kredi notuna kadar birçok alanda önemli iyileşmeler gözleniyor.

Fiyat istikrarının sağlanması için çizilen yol haritası doğrultusunda atılan adımların ardından birçok alanda TL varlıklara yönelik ilgi pozitif yönde ivmelenirken, gelecek dönemde bu ilginin daha da iyileşmesi bekleniyor.

Enflasyonla mücadele kapsamında son 1 yılda 4.150 baz puanlık faiz artırımıyla birlikte Dr. Fatih Karahan başkanlığında TCMB'nin kullandığı etkili iletişim dili ve peş peşe gelen sadeleştirme adımları, hem yurt içinde hem de yurt dışında dikkatleri para politikasında atılan adımlara çekti.

Merkez Bankasının fiyat istikrarı konusundaki kararlılığını yansıtan bu adımlar, dezenflasyonist sürecin başlayacağına ilişkin beklentilerin güçlenmesini sağlarken TL varlıklara olan ilgiyi de pozitif etkiledi.

Son dönemde para ve maliye politikaları kapsamında atılan adımların etkisiyle TL'ye artan ilgi, TCMB uluslararası rezervlerine de "güçlü şekilde" yansıdı.

Yabancı kurumların son dönemde yayınladıkları raporlarda da TL varlıklara yönelik artan ilgi öne çıkıyor.

REZERVLERDEKİ İYİLEŞME HIZLANDI
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, swap hariç net rezervler, 29 Mart 2024'te eksi 65 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken 17 Mayıs ile biten haftada eksi 13,7 milyar dolara çıktı. Bu durum, 47 gün gibi bir sürede swap hariç net rezervlerde 51 milyar doları aşan "çok güçlü bir iyileşme" olduğuna işaret etti.

Söz konusu dönemde brüt rezervler 123,1 milyar dolardan 139,1 milyar dolara yükselirken uzmanlar, TL'ye geçiş ve yabancı girişlerinde gözlenen olumlu seyrin uluslararası rezerv yükselişine destek vermeye devam edeceği görüşünde.

Öte yandan, Merkez Bankasının 30 Nisan'da 2 milyar 918 milyar dolarla günlük bazda döviz alımında "rekor" kırdığı görüldü.

Swap hariç net rezervlerdeki iyileşme, mart sonundaki yerel seçimlerden sonra hızlandı. Söz konusu gelişmede bir süredir dolar/TL'de öne çıkan "carry trade" fırsatı etkili olurken, Kur Korumalı Mevduat (KKM) büyüklüğü de zirvesinden neredeyse yüzde 50 gerileyerek 70 milyar dolar seviyesine indi.

TL VARLIKLARDA RİSK PRİMİ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR
Son dönemde ekonomi yönetiminin attığı adımlarla yaşanan olumlu süreç, not artırımlarını da beraberinde getirdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings ve Standard&Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltti.

Temmuzda Türkiye değerlendirmesi bulunan bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in de Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesi bekleniyor.

Ülkenin kredi risk primindeki iyileşme de bu gelişmelerde önemli rol oynuyor. Son 1 yıllık dönemde Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), yaklaşık 450 baz puan gerileyerek 264 baz puanla son 4 yılın en düşük seviyesine indi. Böylece Türkiye ile gelişmekte olan ülkelerin CDS ortalaması arasındaki fark yaklaşık 105 baz puana geriledi.

Söz konusu fiyatlamalar TL varlıklara olan ilgiyi önemli oranda artırırken, yurt dışında yerleşik kişilerin 17 Mayıs haftasında Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) stoku 8 milyar 191,1 milyon dolarla son 3 yılın zirvesine çıktı.

10 Mayıs haftasındaki 2 milyar 832,6 milyon dolarlık DİBS alımı da tarihteki en büyük ikinci ve son 11 yılın en yüksek alımına işaret etmişti.

ENFLASYON BEKLENTİLERİNDEKİ İYİLEŞME DİKKATİ ÇEKİYOR
Ekonomi yönetiminin attığı adımlar, ekonomide pek çok göstergede olumlu gelişmelerin yaşanmasını sağlıyor. 12 ay sonrası enflasyon beklentisi mayısta yüzde 33,2'ye inerken, gelecek yıl sonu enflasyon öngörüsü de yüzde 25,61'e geriledi. Mart ayı verilerine göre, yıllıklandırılmış cari açık 31,2 milyar dolara geriledi. Yıllıklandırılmış cari açıkta Mayıs 2023'ten bu yana gerçekleşen iyileşme yaklaşık 26 milyar dolar oldu.


UZMANLARIN TAHMİNİ NE YÖNDEYDİ?
AA Finans'ın TCMB'nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik beklenti anketi, 15 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyan değeri, faizin yüzde 50'de sabit bırakılması yönünde olmuştu.

Anket sonuçlarına göre, ekonomistlerin tamamı politika faizinin yüzde 50'de sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 olarak hesaplandı. Yıl sonuna ilişkin beklentilerini paylaşan ekonomistlerden 2'si yıl sonunda politika faizinin yüzde 50, 1'i yüzde 47,5, 5'i yüzde 45 ve 2'si yüzde 40 olacağını öngördü.

Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 50'de sabit bırakılmıştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN