takvim.com.tr
Türkiye'de, altın fiyatlarının yükselmesi ile beraber, altına olan ilgi de artmaktadır. Bu durum, vatandaşların nakitlerini altına dönüştürme eğilimini kuvvetlendiriyor. Yoğun altın alımları, sahtekarlığa eğilimli kişilerin de dikkatini çekiyor. Uygun fiyatlı altın satın aldığını zanneden bazı bireyler, ne yazık ki dolandırıcıların kurduğu tuzaklara kapılabiliyorlar.
Sahte altın satışları, özellikle internet üzerinden yoğunluk kazanmış durumda. Bu satıcılar, açtıkları internet siteleri aracılığıyla kendilerine güvenilir bir görünüm kazandırmaya çalışıyor. Üretici olduklarını iddia ederek aracıları ortadan kaldırdıklarını ve bu sayede daha ucuza mal sattıklarını öne sürüyorlar. Vatandaşlar, bu kişilerden yüksek miktarda altın alımı gerçekleştiriyor; ancak, gerçekte 24 ayar altın yerine 8 ayar ya da tamamen sahte ürünlerle karşılaşıyorlar.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, ucuz altın satın almanın risklerine dikkat çekerek şunları söylüyor: "Altın değerli bir metaldir ve uluslararası piyasalarda bu değer üzerinden fiyatlandırılır. Biz üretiyoruz diyerek ucuza satıldığını iddia etmek gerçekçi değil. Ucuz altın diye bir şey olmaz. Eğer birisi size ucuz altın teklif ediyorsa, ya metalin ayarı düşüktür ya da ürün sahtedir. Her iki durumda da karşılaşacağınız maddi kayıp büyük olabilir."
Sahte altını ayırt etmek, kuyumcular dışında pek kolay değildir. Hatta bazı durumlarda kuyumcular bile sahte ürünleri fark edemeyebilir. Bu nedenle altın alacak kişiler, tanıdıkları ve güvendikleri kuyumcularla işlem yapmalı, mümkünse sürekli aynı yerden alışverişlerini sürdürmelidir. Gram altın satın alacak bireyler, lisanslı ürünler sunan belirli altın üreticilerinden alışveriş yaparak kendilerini sahte altın riskine karşı koruyabilirler.
Bu dinamikler, altın piyasasında yatırım yapmayı düşünenler için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Sahte ürünlerle karşılaşmamak ve yatırımlarınızı güvence altına almak için dikkatli olmanız gerekiyor.
