Tarladan sofraya gelene kadar fiyatları neredeyse iki katına çıkan sebze ve meyveler, vatandaşın bütçesini zorluyor.
Üretim aşamasında düşük maliyetle başlayan ürünler, taşıma, depolama ve perakende aşamalarında hızla artan fiyatlar nedeniyle ciddi bir tepkiyle karşılaşıyor. Özellikle zincir marketlerdeki fiyat farkları dikkat çekiyor.
Gıda sektöründe yaşanan bu sorunun temelinde zincir marketlerin, üreticilerin üzerindeki baskıları artırması ve tavsiye edilen satış fiyatı etiketini istemeyerek fiyatlandırmayı kontrol altına almaları yatıyor. Üreticilere yönelik tehditler ve "mal almıyoruz" gibi uygulamalar, çiftçilerin pazarlık gücünü oldukça zayıflatıyor.
A Haber ekranlarında Melih Altınok'la Sebep-Sonuç programında Gaffar Yakınca ve Nurten Sırma bu durumu değerlendirdi ve tedarik zincirindeki aksaklıklar, perakende fiyatlandırma politikaları ve üreticiye yönelik baskılar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Gaffar Yakınca zincir marketlerin üreticilere yönelik 'tavsiye edilen satış fiyatı etiketi'ne yapılan baskıyı eleştirdi. Yakınca: "Zincir marketler üreticiyi boykot etti üzerine tavsiye edilen satış fiyatı yazan üreticiye "mal almıyoruz senden" diyerek tehdit ederek diz çöktürdü.
Bu tavsiye dilen fiyatta stokçulukta önlenecek. Çünkü niye? Üzerinde yapıştırılmış bir fiyat var ve bitene kadar o fiyattan satmak zorunda. İşte o zaman değiştiremeyecekler. Üretici de etiketleri yapıştırmadan gönderiyor. Son kullanma tarihini üzerine basarken tavsiye edilen fiyat diye de üzerine yazabilir üretici." dedi.
"TEDARİK ZİNCİRİNİN ÇOK UZUN OLMASI FİYAT ARTIŞLARINI GİZLİYOR"
Gıda sektöründeki dengesizlik ve fiyat artışları konusunda değerlendirmelerde bulunan Gıda Denetim Uzmanı Nurten Sırma, Türkiye'deki tedarik zincirinin uzunluğu ve çiftçilerin perakende karşısındaki güçsüzlüğü üzerinde durdu. Nurten Sırma: "Gıda bir değer zinciri; herkes birbirini etkiliyor. Türkiye'deki sorun şu; perakendeye karşı üreticiler çok güçsüz. Özellikle tarlanın yanındaki ya da mandıranın yanındaki çiftçiler, ticareti bilmeyen, emek gücüyle çalışan ve sistemde en çok ezilen kesim. Ancak diğer tarafta, mal alıp işleyen ve ticareti iyi bilen kişiler de var. Bu kişiler, mevsimsel talep artışlarını ve fiyatları çok iyi analiz edebiliyorlar. Tedarik zincirinin çok uzun olması, fiyat artışlarını gizliyor. Üretim yerinden perakende satış noktasına kadar araya giren birçok kişi bulunuyor. Bu da fiyat artışlarının nerede olduğunu bilmememize sebep oluyor" dedi.
ÜRÜNLERİN %38'İ HALLERE GİDİYOR
Sırma, ayrıca Türkiye'nin yaş meyve ve sebze üretiminde çok önemli bir yere sahip olduğunu, ancak bu ürünlerin yüzde 38'inin hallere gidip geri kalan kısmının perakende mağazalarına dağıldığını belirterek "Üretim sonrası büyük kayıplar yaşanıyor. Taşıma ve muhafaza aşamalarında ürünlerin yüzde 20'si kayboluyor" ifadelerini kullandı.
"5 BİLİNMEZ AYNI YOLDA"
Nurten Sırma şöyle devam etti: "Bütün mallar hallere girse orada da bir itlaf oluyor. Hatta uzun yıllardır tartışmalı. Bütün yaş meyve-sebzeler hale girse oradan dağılsa perakendelere. Perakende de diyor ki "benim sürecim çok uzayacak." İki tane paralel yapı var. Topraktan üretilen hallere ve pazara, bir taraftan da topraktan direkt perakendeye. Orada verilen fiyat hangi perakende? 5 bilinmez aynı yolda yürüyor."
MARKETTE FİYATLAR KATLANIYOR
A Haber muhabiri Mustafa Kadir Mercan ise İstanbul Bayrampaşa Sebze ve Meyve Hali'nden yaptığı canlı bağlantıda, haldeki fiyatlarla market fiyatları arasındaki farkı gözler önüne serdi. Mercan, "Halde havucun kilosu 15 TL, marketlerde ise 29,95 TL'ye satılıyor. Halde 10 TL olan soğan, marketlerde yüzde 120 artışla 24,95 TL'ye kadar çıkıyor" ifadelerini kullandı. Halde 25 TL olan portakalın markette 40 TL'ye satıldığı, kabak ve salatalığın ise neredeyse iki katına çıktığı belirtildi.
Öte yandan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısında yaptığı açıklamada, vatandaşları bu fırsatçılığa karşı boykot etmeye çağırdı.
Başkan Erdoğan, "Fahiş fiyat uygulayanları boykot etmekten başka çaremiz yok. Pahalı ürün satanları dize getirmek, halkın elindedir. Satın almama özgürlüğümüzü kullanarak maliyetleri normal seviyelere çekebiliriz" ifadelerini kullandı.
Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ da fahiş fiyatlara karşı halkın bilinçli tüketiminin önemine değindi. Aytuğ, "Başkan Erdoğan'ın çağrısını çok yerinde buluyorum. Bu mücadele polisiye tedbirlerle değil, halkın kararlılığıyla kazanılır. Fahiş fiyatlı ürünleri almamak, fırsatçılara verilen en büyük ders olacaktır. Mevsiminde tüketim yaparak ve gereksiz harcamalardan kaçınarak bu sorunu çözebiliriz." diye konuştu.
Ticaret Bakanlığı, vatandaşların bilinçli tüketim yapmasını sağlamak amacıyla her ay fahiş fiyatlı ürünlerin listesini yayımlayacak. Başkan Erdoğan, bu listelere dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, fırsatçılara karşı boykot kararının kararlılıkla sürdürülmesi çağrısında bulundu.