ABD'nin sözde Orta Doğu barış planı, İsrail'e Akdeniz'den Ürdün Nehri arasındaki coğrafyada tam egemenlik verirken, Filistinlilere ise Tel Aviv'e tanınan bu imtiyazı "sözde devlet" ve "ekonomik refah" karşılığında kabul etmeyi dayatıyor. Filistinlilerin geri dönüş hakkı, Doğu Kudüs, yerleşim birimlerinin kaldırılması gibi taleplerini görmezden gelen sözde barış planı, tarihi Filistin topraklarında "iki devletli çözüm" imkanını tamamen ortadan kaldırıyor. Başkan Erdoğan da bugünkü grup toplantısında elindeki haritayla gelinen durumu anlatarak sözde barış planına "Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarını İsrail toprağı haline getirmek istiyor." sözleriyle tepki gösyerdi. Peki Filistin'de bugüne nasıl gelindi? İsrail, Filistin topraklarını günbegün nasıl işgal etti? Detaylar haberimizde.
Trump'ın sözde barış planına göre kurulacak "Filistin Devletinin" başkenti Doğu Kudüs'ün banliyölerinden Ebu Dis Mahallesi ya da Doğu Kudüs'ün kuzeyindeki Şuafat Mülteci Kampı'ndan Kefr Akab Mahallesi'ne uzanan bölge olacak.
İsrail yönetiminin uzun zamandır "yük olarak gördüğü" İsrail vatandaşı yaklaşık 300 bin Filistinlinin yaşadığı ve Ummul Fahm ile Kefr Kasım gibi büyük şehirlerden oluşan El-Muselles bölgesini "müstakbel Filistin devletine" devretmeyi öngören sözde barış planı, bu mübadeleyle de adeta İsrail'in hem demografik yapısını hem de yükünü hafifletmiş oluyor.
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN