İstanbul'da hayata gözlerini açan bebekleri özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek bilinçli şekilde ölümlerine neden oldukları ortaya çıkan çetenin okuması vicdanları parçalayan konuşmalarına da her gün yenisi ekleniyor. Sağlık Bakanlığı korkunç olayda adı geçen hastanelerin faaliyetlerini durdurdu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 22'si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı katiller çetesi hakkındaki iddianamede, "malen sorumlu" sıfatıyla yer alan 19 özel hastaneden ikisinin faaliyetlerinin askıya alındığı ortaya çıktı.
Söz konusu hastanelerden Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin eylül, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi'nin ise mayıs ayından beri faaliyet yapmadığı öğrenildi. Dün ise Çorlu'da faaliyet gösteren Özel Reyap Hastanesi'nin ruhsatını iptal edildi. Polis, ruhsat iptal kararıyla ilgili hastanede tutanak tuttu. Soruşturmaya ilişkin çalışmalar sürerken İstanbul'da birçok özel hastane hakkında ruhsat iptali kararı verildi. Bu karar ile birlikte, ruhsatı iptal edilen hastane sayısı 9'a yükseldi.
Gözü dönmüş bebek katillerinin kendi aralarındaki konuşmaların yenileri de kamuoyuna yansıdı.
İşte o kan donduran diyalog...
"İNATLA YOLLUYORUM ÖLÜYOR ORADA"
-5 tane değil 3 tane bebek istiyorum biraz daha anası s.... ölümden dönmüş böyle gebermeye yakın.
- Doğukan deneysel tedavi yapıp çocukların canına kastediyor. Bak inatla bebek yolluyorum ölüyor orada.
-Sipisi çıkmış a.... k... çocuğunun hocam ya.
- O çocuk gitti artık damar yolu bile açılmaz ki ona s.... çocuğu ya.
- Devlet bunların anasını s... o sözleşmeyi görse. Bu hasta kaçırma, pazarlamaya giriyor.
- Dolaptaki geçmiş tarihli ilaçları neden kullanmadın?
- Ya bir bebek ölmüştü saatlerde yanlışlık vardı ben düzelttim ama şeyi hesaba katmamışım ölüm saatini.
- Muhasebe beni aradı Yünaç bebeğin akciğer grafisi ilk gün çekilmemiş, şu an entübe olarak yatan bir bebeğin çekimini yapın -Yünaç diye kayda girin.
- Mehtap ex olan bir bebeğin var senin değişik isimli a.... koyayım.
- Onu sana atacağım düzenleyebilir misin, kötüleştireceğim sadece.
- 3 gün yaşayan çocuğu 6 gün gösterirken ne düşünmüş, insan gibi yapsın ya.
- Ayrıca da ex olmuş haberimiz yok, kimsenin haberi yok".
Öte yandan yenidoğan yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan Gizem Büyükköleş'in savcılıkta alınan ifadesinde kan donduran bilgiler yer aldı. Büyükköleş ifadesinde şunları söyledi:
Yenidoğan yoğun bakımımızda doktor Fırat Sarı çalışıyordu. Şehmuz Çelik de görevliydi. Öncesinde Doğukan Taşkı vardı. Doğukan kendini doktor olarak tanıtıp ailelerle görüşüyordu
Bebeğin öldüğü gece yoğun bakım sorumlu hemşiresi Tuğçe Toptemel'di. Ben de 4 bebekten sorumlu hemşireydim. Bebeği ben devraldığımda gayet sağlıklı ve normaldi. Nabzı normaldi, hiçbir sıkıntısı yoktu. Gözlerini açıyordu ve gayet sağlıklı görünüyordu.
"GÜNLÜĞÜNE 20 BİN ALACAĞIZ"
Taninat ve esmeron isimli ilaçlar serum olarak veriliyordu. Bu ilaçlar bebeği sersemletti. Bebeğin kolları da ben devraldığımda çarşafla kısıtlanmıştı. Hastayı teslim aldığımız anda Tuğçe, Doğukan'a hitaben "Bu çocuk altı aylık, neden kuvöze alıyoruz, bu bebek uygun değil" dediğinde Doğukan, "Bunun günlüğüne 20 bin TL alacağız, siz hemşiresiniz işinize bakın" demişti.
Aslında yenidoğan yoğun bakım ünitesi 0 ila 28 gün arası bebeklerin kabul edildiği bir ünitedir, altı aylık bir bebeğin kuvöze konulması tıbben yanlış. 6 aylık bebeğe kuvözde tutulması için ilaç verildi. Bebek sabah kustu. Bebeğin ölüm saatini de geç girmişler.