Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın üye ülkelere, silahlı saldırıya hedef olması durumunda meşru savunma hakkı tanıyan 51. maddesi çerçevesinde başlatılan harekat kapsamında terör hedefleri, yerli imkanlarla üretilen silahlarla etkisiz hale getiriliyor.
TSK tarafından 24 Ağustos 2016'da başlatılan "Fırat Kalkanı" ile 20 Ocak 2018'de başlatılan "Zeytin Dalı" harekatlarında dikkati çeken yerli silahlardan, 9 Ekim'den bu yana başarıyla devam eden Barış Pınarı Harekatı'nda da etkin şekilde faydalanılıyor.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ
Yerli silah ve teçhizatla donatılan komandolar, harekat bölgesinde intikal, arazi arama ve tarama faaliyetleri ile teröristlere karşı mücadelede ediyor.
Diğer taraftan tanklar, roket, obüs ve topçu bataryaları ile Türkiye'nin farklı yerlerinde üretilen sistemler, harekata ve kara birliklerine güç veriyor.
KNT-76 ilk kez Barış Pınarı Harekatı'nda kullanıldı
Makine Kimya Endüstrisi Silah Fabrikası'nda (MKEK) seri olarak üretilen ve bir kısmı TSK'ye teslim edilen keskin nişancı tüfeği KNT-76, Barış Pınarı Harekatı'nda kullanılmaya başlandı.
Yaklaşık 800 metre etkili menzile sahip tüfekte bulunan keskin nişancı dürbünü "Keskin", termal silah dürbünü "Bozkurt 675" ile refleks nişangah ve lazer işaretleyici de milli imkanlarla üretildi.