Şu sıralar Güzel Günler dizisinde başrol oynayan ünlü oyuncu Binnur Kaya'dan kötü haber geldi.
Ünlü oyuncunun babası Mustafa Kaya vefat etti.
.
Acı haberi Binnur Kaya'nın meslektaşı ve arkadaşı Polat Bilgin sosyal medya üzerinden duyurdu.
Polat Bilgin yaptığı paylaşımın altına "Canım Binnur'un babası, büyüğümüz Mustafa Kaya'yı kaybettik" notunu düştü.
Bilgin 1969 yılında Gazeteciler Cemiyeti'nden "Yılın Gazetecisi Ödülü"nü kazanan Mustafa Kaya'yla ilgili belgeyi de yayınladı.
BABA NASİHATI!
Binnur Kaya yıllar önce verdiği bir röportajda babasıyla ilgili samimi açıklamalarda bulunmuştu. Kaya, röportaj sırasında babasının kendisine verdiği bir nasihatten de bahsetmişti. İşte Binnur Kaya'nın röportajından dikkat çeken satır başları...
- Ankara'da doğdun ve büyüdün. Çocukluğun nasıl bir ortamda geçti? Çocukluğunun Ankara'sını konuşarak başlasak.
Ankara'nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak." Gittiğim zaman gözlerimin yaşardığı, dönerken de çok zorlandığım bir yer benim için Ankara.
Çünkü harika bir çocukluk geçirdim. Çocukluk arkadaşlarım, ailem, anılarım. Ankara dönüşü, İstanbul hep zor oluyor. Duygulu geçiyor.
Huzurlu bir çocukluğum vardı. Babamın bana çocukken söylediği ilk şey, "Yalan söylemek ve küsmek yok" oldu. Yalansız büyüdük. Çok kıymetliydi o yüzden.
Mutlu, huzurlu ve sokakta oyunlar oynadığımız yıllardı. Sokaktan yeşil nohut aldığımız zamanlardı. 80'lerin ilk yıllarında geçti çocukluğum. Mahalle kültüründe büyüdüm.
- Anne ve baban ne iş yapıyordu?
Babam gazeteciydi, emekli oldu. Annem de ev hanımı… Ablam da ODTÜ İktisat mezunu, Hazine'de çalışıyordu. O da emekli oldu.
Bir de yeğenim var, sekiz yaşında. Hayvanlarımız vardı, aileden. Onlar da ailenin bir parçasıydı.
- Çocukken ne olmak istiyordun?
Çocukken kapıcı olmak istiyordum. (Gülüyor) Şimdi apartman görevlisi diyorlar, ama o zaman kapıcı diyorduk. Hasır sepetleri vardı, ekmek ve süt dağıtıyorlardı, gazete veriyorlardı.
Apartmanı Arap sabunuyla siliyorlardı. Mis gibi kokardı her yer. Bahçeyi suluyorlardı. Ağaçları buduyorlardı.
Kapıcı demek benim için bu demekti. Herkesle iyi ilişkileri olan biriydi kapıcı… Çok da insan tanırlar. Annemlere "Biz niye kapıcı değiliz" diye ağlarmışım.
Sonra kuzuları, koyunları çok sevdiğim için çoban olmak da istedim. Bir ağacın dibinde oturup kaval çaldıkları için çok güzel geliyordu.
Müziği çok sevdiğim için operacı olmak da istedim. Oyuncu olmak dışında her şeyi olmak istedim yani.