Çıkış noktasından ötürü "Wuhan virüsü" olarak da adlandırılan koronavirüs salgını, tarihteki diğer ölümcül salgınları akıllara getirdi.
Peki dünyadaki en ölümcül salgınlar ve insanlığı tarih boyunca savaştığı hastalıklar neler?
JUSTİNYEN VEBA SALGINI
541-542 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, ama özellikle başkenti Konstantinopolis'i, Sasani İmparatorluğu, Akdeniz etrafında bulunan liman şehirlerini etkileyen bu salgın tarihteki en büyük veba salgınlarından biri olarak gösteriliyor. İlk salgında yaklaşık 25 milyon sonra gelen 200 yıl boyunca tekrarlarında 50 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Toplamda 100 milyon yaklaşan sayıda kişinin bu salgın sonrası öldüğü düşünülüyor.
KARA VEBA
Kara Ölüm ya da Kara Veba olarak bilinen bu salgın 1346-1350 yılları arasında Avrupa'da büyük yıkıma yol açtı.
Asya'nın güney batısında başlayarak 1340'lı yılların sonlarında Avrupa'ya ulaştı. Salgına Yersinia pestis adı verilen bir bakterinin yol açtığı tahmin ediliyor. Salgın sebepli can kaybının 50 milyon olduğu düşünülüyor.
HIV / AIDS
HIV'in ilk kez 1960 yılında ortaya çıktığının bilinmesine rağmen bu dönem "sessiz dönem" olarak adlandırılıyor.
1970'li yıllarda yayılımı tıp dünyasının dikkatini çekmeye başladı ve veiri maymunlarda görülen SIV (Simian Bağışıklık Eksikliği Virüsü)'nün HIV virüsüne çok benzediği görüldü. Ancak uzun yıllar boyunca Afrika'nın uzak bölgelerinde sınırlı kaldı. Daha sonra virüs bütün dünyaya yayıldı.
Dünya üzerinde 36,9 milyon kişinin HIV ile birlikte yaşadığı belirtiliyor. 2017 yılında, HIV ilişkili sebeplerden 940 bin ölüm ve 1,8 milyon yeni HIV enfeksiyonu vakası tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü'nün verdiği rakamlara göre şu ana kadar HIV/AIDS nedenli ölüm sayısı 32 milyondan fazla.
İSPANYOL GRİBİ
Türkçede 1918'den itibaren "İspanyol nezlesi" deyimi kullanılsa da son yıllarda kuş gribi salgını nedeniyle dünya basınında tekrar adından söz edilen hastalık, İngilizceden çeviri nedeniyle "İspanyol gribi" olarak anılıyor.
H2N2 virüsünün yol açtığı 1957-1958'deki Asya gribi 4 milyon, 1968-1969'daki Hong Kong virüsü ise 2 milyon kadar kişinin ölümüne neden oldu.
ASYA GRİBİ
1957 yılında Çin'den başlayarak, Uzakdoğuya daha sonra da Avustralya, Amerika ve Avrupaya yayılmış olmasından ötürü bu adla anılmaktadır. Asya gribinden ölenlerin sayısının 24 milyon olduğu tahmin ediliyor.
KOLERA SALGINLARI
Kolera salgınları çeşitli tarihlerde tekrar etti. İlk kolera salgını 1817-1823 yılları arasında yaşandı. 110 bin kişinin öldüğü düşünülüyor. Sonrasında yaşanan kolera salgını ise 1829- 1849 yılları arası görüldü. Bu salgında ölenlerin sayısı 200 bin olarak tahmin ediliyor. 1863-1879 yılları arasında yaşanan kolera salgınında ölenlerin sayısının 700 bin olduğu varsayılıyor. 1881-1896 yılları arasında gerçekleşen kolera salgınında ise ölüm sayısı yaklaşık 1 milyon olarak düşünülüyor.
Diğer bir kolera salgını ise 1899-1923 yıllarında gerçekleşti. Tahmini ölüm sayısı ise 1,5 milyon. 1961 yılında görülmeye başlayan kolera salgınında ise 550 bin kişinin öldüğü varsayılıyor.
Haiti Kolera salgını olarak adlandırılan kolera salgını 2011 yılından itibaren görülmeye başladı. Salgında şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bin 631 olarak belirtiliyor.
SUÇİÇEĞİ
15. yüzyılda Avrupalılar yeni dünyayı keşfetti. Amerika kıtasındaki yerliler ile temas eden Avrupalı kaşifler beraberlerinde getirdikleri virüs ve bakterileri buradaki insanlara bulaştırdılar.
Suçiçeği hali hazırda Avrupa'nın üçte birini öldürmüştü ancak bağışıklık sistemleri Avrupalılar gibi gelişmemiş olan ve ilaçları da yetersiz kalan Amerikan yerlilerinin hiçbir şansı yoktu. Milyonlarca insan öldü ve o dönem yerli nüfusun yüzde 90'ı yok oldu. Bu durum Amerika kıtasının Avrupalılarca kolonileştirilmesini son derece kolaylaştırdı. 19. yüzyılın başına kadar toplamda her iki Amerikan yerlisinden biri Avrupa'dan gelen hastalıklar nedeniyle öldü.
HONG KONG GRİBİ
Hong Kong gribi 1968-1969 tarihleri arasında görüldü. Bu salgın sonrası yaklaşık 2 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
BATI AFRİKA EBOLA SALGINI
2014-2017'de Batı Afrika ülkeleri Gine, Liberya ve Sierra Leone'de 11 bin 600 kişinin hayatını yitirmesine neden olan Ebola salgınından sonra 2018 yılında bir salgın daha gerçekleşti.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde Temmuz 2018'de görülmeye başlayan Ebola salgını, bin 649 kişinin ölümüne neden oldu.
SARS
2003'te Çin'de patlak veren ve 8 bin kişinin etkilendiği ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu (SARS) salgını nedeniyle dünya genelinde 800'den fazla, Çin'de 350 kadar kişi yaşamını yitirdi.
Kaynak:Milliyet
CÜZZAM
Cüzzam hastalığının ilk kez ne zaman ortaya çıktığını kesin olarak belirlenmez. Cüzzam hastalığın tanısı ile ilgili ilk yazılı kayıtların MÖ 600'lü yıllara ait olduğu belirtilir. Cüzzam hastalığının, Hindistan'dan Avrupa'ya Büyük İskender'in ve Roma askerleri tarafından taşındığını öne sürülürken, bir yandan da cüzzamın bulaşıcı bir hastalık olmadığı iddia edilir.
Hastalık yaygınlaşmaya başladıkça cüzzamlılar adeta lanetlenmiş kimseler olarak kabul edilip toplumdan dışlandılar. Tedavisinin bilinmediği dönemlerde cüzzamlılar yerleşim birimlerinden uzak yerlere hatta özel adalara sürülerek, buralarda kendi kaderlerine terk edilirdi.
Dünyanın en korkunç hastalığı olarak anılan cüzzam İslam tıbbında kara safranın vücuda yayılarak diğer "hılt"lara etkisi sonucunda fizyolojik dengenin bozulmasına, saç, kaş ve tırnakların dökülmesine, parmakların düşmesine ve nihayet kötürümlüğe yol açtığı kabul edilirken bulaşıcı bir hastalık olarak tarif edilirdi. Bu hastalıkla ilgili diğer medeniyetlerden daha çok önem vermiş ve teşhis ve tedavi için çokça pratik kullanmıştı.
Hitit Kralı I. Şuppililuma'nın Babil seferinden dönerken beraberindeki esirlerden biri veba hastalığına yakalanmıştı. Bu esiri krallığın başkenti Hatuşa'ya getirdi. Bir süre sonra krallıkta veba salgını yaygınlaştı ve Kral öldü. Yerine gelen II. Murşili'nin ölüme yol açan salgınla ilgili, "Babamdan yana olan prensler, komutanlar, binbaşılar, subaylar, onlar da o nedenle öldüler. Hatti ülkesi de o konudan dolayı ölmeye başladı. Hatti ülkesi öte yana (felakete) sürüklendi. Artık şimdi salgın o kadar güçlendi ki, Hatti ülkesi salgından çok baskı altında kaldı" diyerek hastalığın nasıl bir ülkeyi yok ettiğini yazılı kaynaklarda anlattır.
Antik Mısırlılar tarafından ilk defa duyurulan hastalık günümüzde tedavisi mümkün olmasına rağmen hala devam etkisini gösterir. Günümüzde hala yılda beş milyon kişi sıtmadan hayatını kaybediyor.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya'da 5 milyon sıtmalı vardı insanın 60 bini öldü. 1934'te Seylan'da 3 milyon sıtmalının 100 bini yaşamını yitirdi. Amerika'daki ilk salgın 1938'de Brezilya'da ortaya çıktı ve 100 bin hastanın 14 bini öldü. Tarihin büyük kumandanlarından biri olan Büyük İskender Pers ülkesini, Suriye'yi, Arabistan'ı, Fenike'yi ve Mısır'ı fethetmişti, ama Babil'de sıtmaya yenik düştü.
Salgın, 1942'de Nil Vadisi'ne kaydı ve Mısır'da 12 bin kişiyi öldürdü. Daha sonra yine bu hastalıktan Etiyopya'da 15 bin kişi öldü. Savaşları ve tabiî afetleri takiben Karayipler'de büyük hasar yapan salgın, 1963'te Haiti'de 75.000 kişinin ölümüne sebep oldu
Çiçek hastalığı, 6. yüzyılda Avrupa ve Yakındoğu'da iyi bilinen bir hastalıktı. Yüzyılın sonunda Arabistan'da salgın yapan hastalık Avrupa'ya yayılıp, 570 yılında İtalya ve Fransa'da, 581'de Tours'da görüldü. "Pestilentia Faucium'' adı verilen hastalık, aynı yıllarda Roma'da da bir salgına neden oldu. Fransa ve İtalya'da tahribata yol açan Asya ve Afrika menşeili hastalığın 11, 12 ve 13. yüzyılda Avrupa'da yaptığı salgınların nedeni Hıristiyan hacılar olduğu söylenir. Çoğunlukla kızıl, suçiçeği ve frengi ile karıştırılır. Çok uzun yılardır bir tür doğal bağışıklama olan sağlam kişilerin çiçek hastasının deri döküntüleri ile yapay olarak hastalandırıldığı yöntemi; Çinliler, Hintliler İranlılar ve doğu Afrika halkları kullanmış olmasına karşın Avrupalı hekimler bu yöntemi kullanmamışlardı.