REHA KAPSAL: TEK KAZANÇ
Beşiktaş'ın geriye kalan haftalarda ligde hedef koyması açısından mutlaka Adana deplasmanından galibiyetle dönmesi gerekiyordu. Rakip Adana Demirspor da son haftaların en formda takımlarından biriydi. Özellikle Balotelli, Yunus ve Vargas'tan oluşan hücum üçlüsünün maçtan önce düşünülen hikayede Beşiktaş savunmasına çok ciddi problem çıkaracağı belliydi.
Tabi bu maçın izleyenlere vadettiği yüksek tempolu maç ve bol pozisyon düşüncesi, saha içinde gerçekleşti.
Yalnız giren oyuncuların yakalanan fırsatları değerlendirememesi, pozisyonları tabelaya gol adedi olarak yansıtmadı.
Beşiktaş ilk yarıda çok organize bir ataktan golü buldu. Pozisyonlara girdi, yalnız Adana Demirspor da ilk devre 3-4 çok net fırsat kaçırdı. İkinci yarıda yine Demirspor'un baskısı Beşiktaş'ın üzerine olduğu gibi, Beşiktaş genelde hızlı hücumlarla ve o geçişlerle toplu-topsuz rakip kaleye gitme düşüncesinde olacaktı.
Bu noktada Önder Karaveli'nin oyunu daha iyi okuması gerekirdi.
Çünkü özellikle Vida ve Welinton'un kötü oynadığı ilk yarıda iki kenar beki Kerem ve Rıdvan çabukluğu ve hızıyla yeri geldi çoğu hücumu başlamadan önledi, yeri geldi hücuma çok ciddi katkı yaptı.
İki kenar bekinden Kerem Kalafat, bu pozisyonlardan birinde Alex'e asist yaptı. 60. dakikada bu kadar sprint yapan iki oyuncu çıkınca işler değişti. Önder Karaveli'nin bunu devre arasında düşünüp gerçekleştirmesi gerekirdi. Karaveli, Montero'yu oyuna alıp üçlü bir dizilişe geçerek savunmanın merkezini kapatabilir, top Adana Demirspor'dayken 5-4-1'e dönüp, top ayağındayken 3-4-3 gibi oyun anlayışını tercih edebilirdi.
Çünkü oyun bunu çağırıyordu.
Bu hamleyi yapamamasının en büyük nedeni önceki maçlardaki gereksiz 3'lü formasyon denemelerinin üzerinde yarattığı kamuoyu baskısıdır.
Maalesef ülkemizde 3'lü oyun yanlış anlaşılıyor. Amaç 3'lü oynandığında yalnız savunma değil, buradaki düşünce hem doğru savunma yerleşimi yapıp, sadece gol yememek değil burada kazanılan toplarla gol ve goller atmak. Bu hücum ve savunma organizasyonunun 3'lü veya 4'lü rakamsal sistemleriyle değil, onun içinde olması gereken felsefe ve derinlik farkı sahada yaratır.
Beşiktaş ikinci yarıda öyle bir baskı yedi ki her an gol yiyebilirdi, nitekim o golü kalesinde buldu. Siyah-beyazlılar, Adana Demir deplasmanında 2 puan kaybetti ama Ersin ve Rıdvan'ın yanına her hafta gelişen Kerem Kalafat'ı ekledi. Tabi ki onu da yalnızca bir maçta değerlendirmeyip, hem savunma hem hücumdaki zayıf yanlarını mutlaka geliştirmesi gerek.
SİNAN VARDAR: YILDIZLAR SAVAŞI
Dün her şeyiyle harika bir 90 dakika izledik. İki takıma da tebrikler... Beşiktaş 3 puanı aldı derken az kalsın sahadan puansız ayrılacaktı.
Geçtiğimiz hafta Eko Tv'de konuk ettiğimiz Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak'ı dinlerken, futbolu bu kadar çok seven ve kulübünü alt liglerden alıp Avrupa hedefiyle oynatan bir başkanın tüm kulüplere nasip olmasını diledim.
Sancak, Balotelli transferini uzun uzun anlatırken İtalyan golcünün kendisini ağabey gibi sevdiğini söylerken Adana'dan hiç ayrılmak istemediğini de söyledi.
Premier Lig kıvamında oynanan 90 dakikada iki takımın yıldızları sahada savaşırken Uşakspor'dan yeni çağrılan Beşiktaş'ın genç futbolcusu Kerem harika bir asiste imza atarak çok eleştirilen Alex'in şeytanın bacağını kırmasını sağladı.
Adana Demirspor'ın yıldızı Balotelli Beşiktaş golünden sonra kontrolü kaybetti ve Welinton'a kırmızı kartlık bir hareket yaptı. Maçın hakemi baktı ortam iyice gerilecek sarı kartla bu hareketi geçiştirdi.
Kupa maçlarında 120'şer dakika mücadelle eden iki takım ikinci yarıda da müthiş bir tempoyla oynadılar. Beşiktaş'ta Ersin kalesinde yine güven verdi. Maçın yıldızları harika oynayan Beşiktaş'tan Necip ve Adana Demirspor'dan Samet'ti. Sosyal medyadan Necip'e sallayanlara kırmızı biber sürerim.
Batshuayi sürekli ofsayta takılırken Larin ve Atiba 90 dakika hücum ve savunmaya verdikleri destekle bu takımın olmazsa olmazı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Önder Hoca'dan ricam; lütfen kaptırdığı toplar sonrası vurdum duymaz olan Emirhan'ın kulaklarını çek.
Gökhan İnler, Vargas ve Balotelli ev sahibin iyileri arasındaydı. Beşiktaş kazansaydı lig ikinciliği için önemli bir adım atacaktı. İki takım ikişer puan kaybetse bile dün futbol kazandı diyebiliriz.
Beşiktaşlıların kardeş takım diye bildikleri Adana Demirspor taraftarının küfürleri ve sahaya attıkları maddeleri ayıplıyorum.
ERMAN TOROĞLU: İKİSİNE DE TEBRİKLER
Bu sezonun en tempolu maçı.
Tabii bu Türkiye şartları için.
Bu maçtan sonra çok yorum yapılacak çünkü yoruma açık çok pozisyon var. Ama şu var; iki takım da kupada uzatma oynadılar, sonra böyle bir maç çıktı ortaya.
Adana Demirspor yeni bir takım.
Öyle olmasına rağmen teknik adamı bu takımı iyi yoğurmuş, iyi bir hamur çıkmış meydana.
Oyunu çirkinleştirmiyorlar, güzel işler yapıyorlar. Hele Vargas diye bir adam var, sahada futbol adına yapmadığını bırakmadı. Müthiş bir b��cür. Alıyor, veriyor, adam geçiyor, futbol için ne varsa yapıyor. Yaşı da genç. Böyle bir futbolu büyük takımda oynasın, o takımın seyircisi ile beraber çok maçı döndürürler.
İki takımı da tebrik etmek lazım. Son zamanlarda bu tarz maç az izledik. Bu hafta şanslıyız seyrettiğimiz maçlarda.
Trabzonspor-Konyaspor maçı da iyi oldu. Maçta enteresan pozisyonlar var. Mesela önce Balotelli'nin attığı golden önce bir ayağa basma var mı? VAR 'basma var' dedi ama basmanın şekli nasıl? Zaten bu ayağa basma olayı Türkiye'de biraz tuhaf uygulanıyor ve bunu görsel olarak çıkıp net açıklayan yok.
Benim takıldığım nokta şu; hakem pozisyona 4-5 metre mesafede.
Yani pozisyonu görüyor ve ayağa basmaya inanmıyor. Bu top gol oluyor. Sonra TV'den izleyen arkadaş hakemi çağırıyor ve gol iptal oluyor.
Eğer sen hakem olarak o 5 metreden ki açısı çok iyi hakemin, bunu vermiyorsan, sonra değiştiriyorsan bu kendine ihanettir.
Sonra ceza alanı içinde bir Demirspor hücumunda çalım atan Demirsporlu oyuncuya bir darbe geliyor. Hakem devam ediyor. O da bir tuhaf pozisyon. En sonunda da atılan golde pasif mi, aktif mi olayı var. Bu olayda kalecinin görüş alanı içindeyse rakip oyuncu, kaleciyi rahatsız ediyorsa gol iptal edilir.
Bu ikisi var, topa müdahale etmiyor, ama eğiliyor. O da kaleciyi bozabilir. Şunu da söylemek lazım, Adana Demirspor Başkanı'nı ve yöneticilerini tebrik ederim, böyle bir takımı Adana'ya kazandırdıkları için.
ÖMER ÜRÜNDÜL-BEŞİKTAŞ SEKİZ KİŞİ İLE OYNADI
Dün gece Adana'da tempolu, korakor mücadeleli bir maç izledik. Beşiktaş attığı gole kadar oyunun kontrolünü elinde tuttu. Necip-Atiba ikilisi presleri ve çabuklukları ile defans bloğunun önünde garantili bir sigorta gibiydiler.
Kontrollü ve dengeli oyununu devam ettiren Beşiktaş, 30'uncu dakikada genç Kerem'in güzel ortasında Teixeira'nın kafa golünde skor avantajını da yakaladı. Adana Demirspor sanki gol yemeyi bekliyormuş...
Birden hareketlendiler, kısa sürede iki gol kaçırdılar. Ağlara giden bir topları da VAR kararı ile iptal edildi. İkinci devre oyunun bütün kontrolü ev sahibindeydi. Beşiktaş ise gol yememek için belli sayıda oyuncu ile mücadele ediyordu. Teixeira, attığı gol dışında sahada yoktu.
Çıkana kadar hiç bir şey yapmadı. Larin de aynı şekilde. Batshuayi'nin de ayakta duracak hali yoktu. Teknik direktör Önder Karaveli bu ikiliyi nasıl sonuna kadar oyunda tuttu anlamakta zorluk çektim. Beşiktaş eğer burada 1 puanı kurtardıysa ağır yükü sadece sekiz kişinin taşımasıyla olmuştur. Adana Demirspor yenik duruma düştükten sonra iyi futbol oynadı ama beraberlik golünü çok geç bulabildiler.
Yunus Akgün'de son haftalarda bir düşüş var. Vargas kişisel yetenekleri ile zaman zaman oyuna ağırlığını koymaya çalıştı. Balotelli'nin ağlara giden güzel vuruşu VAR'dan döndükten sonra onun bütün gol girişimleri çok yetersizdi. Maçta iki kaleci de başarılıydı.