Sergen Yalçın, her daim futbol dünyasının nev-i şahsına münhasır isimlerinden biri oldu...
Sergen Yalçın sadece Beşiktaş değil, Türk futbolu için de özel bir isim. Hem futbolculuk hem yorumculuk kariyerinde birbirinden ilginç sözlere imzasını attı Sergen Yalçın. Defalarca capsleri yapıldı.
İşte Sergen Yalçın'ın unutulmaz sözlerinden bazıları:
Ali Sami Alkış: Bu Sergen'i günde 3 posta dövmek lazım. Yeteneklerinin farkında değil çocuk.
Sergen: Kim o adam, çıksın kapının önüne kim kimi dövüyor görsün.
Muhabir: Çok koşsaydın nasıl bir futbolcu olurdun?
Sergen: Çok koşsaydım atlet olurdum, futbolcu değil!
Vedat Okyar: "Sergen koşmadığın için çok eleştiriliyorsun, ne diyorsun bu konuda?"
Sergen: "Ya Vedat abi, ben koşunca yoruluyorum, bunu kimseye anlatamıyorum bir türlü."
-Sergen, Pierre Van Hooijdonk senden daha iyi frikik atıyor diyorlar, ne diyorsun?
-O çalışmış yapmış, bizimki Allah vergisi.
Muhabir: Sergen, Chelsea maçı için 80.000 dolar bahis oynadığın söyleniyor ne diyeceksin?
Sergen: O kadar büyük oynamasaydım 2 gol atmazdım herhalde
GS – BJK maçı sonrası, Sergen BJK'li Yasin'in formasını giymiştir maç bittikten sonra, bir kamera ile mikrofon gelir, röportaj başlar:
-Sergen sırtında Beşiktaş forması var bunun anlamı nedir acaba? (Sergen'in kalbinde hala Beşiktaş olduğunu ima ederek)
Sergen: Valla Yasin formamı istedi, ben de çıplak gezecek değildim herhalde
Muhabir: Sergen, Avrupa'ya gitmeyi düşünüyor musun?
Sergen: Niye gideyim ki burada rahatım yerinde, paramı alıyorum, futbolumu oynuyorum. Avrupa'daki idman programı bana uymaz.
Serhat Ulueren : Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör olacak mısın ?
Sergen Yalçın : Teknik direktörlükle ilgili bir şey söylemiyorum. O zaten kolay bir meslek.
Fatih Uraz: Sergen, Beşiktaş'ta oynamaya başladığı ilk sezon sonunda takımı iki kupa birden kazandığında 'kupa kaldırmaktan yoruldum' diyecek kadar sıra dışı bir futbolcuydu. Evet, zor bir oyuncuydu, fazla çalışmayı sevmezdi, hafta içi mutlaka çeşitli bahaneler üreterek bir iki idmandan kaytarmayı becerirdi; ama samimiydi, dürüsttü ve maç günü sahada olmaktan zevk alırdı. Bir gün idman başladığı halde sergen'i sahada göremeyince hemen telefona sarılarak onu aramış; telefonunun kapalı olduğunu anlayınca da bu kez babasıyla konuşup nerede olduğunu sormuştuk. babasının 'yarım saat önce evden çıktı' dediği Sergen'e antrenmanın ardından 'yolda bir şey mi oldu da geciktin, baban evden erken çıktığını söyledi' dediğimizde 'ben evde kalmadım ki, babam yalan söylemiş' cevabını verdiğini daha dün gibi hatırlıyoruz.
Muhabir: Sergen gözlük takmışsın, hayırdır?
Sergen: Yanlış anlaşılmasın entel falan değilim. Gözlerim bozuldu… Aha bak sakın Sergen entel olmuş diye yazmayın.
Vitor Pereira-Robin Van Persie krizi için: "Benim teknik direktörlük yaptığım yerde futbolcu sadece verilen talimatları dinler, hocasına karşı hiçbir tavır da yapamaz. Bunu da beni az çok tanıyan herkes biliyor zaten..."
Tümer Metin'in yine penaltı kaçırdığı bir maç esnasında yedek kulübesine gider...
Sergen: Abi bu takımın penaltıcısı kim?
Kulübe: Pancu
Sergen: Eee o zaman niye bu .... kullanıyor?
Muhabir: Sergen, Tigana senin için 4 kilo versin Real Madrid'e transfer edeyim demiş, ne diyorsun?
Sergen: 4 kilo versem jokey olurum diyorum.
Ercan Taner: Sergen, Tabata Beşiktaş'a ne verebilir?
Sergen: Gaziantep'den gelirken 1 kilo baklava getirebilir.
Yönetici: Sergen sen Salı, Çarşamba, Perşembe günleri bir yerlerdeymişsin diye bir haber aldık doğru mu bu?
Sergen: Doğru ama eksik.
Yönetici: Nasıl yani?
Sergen: Cuma da oradaydım.
Muhabir: Sergen, yeni transferler için neler söyleyeceksin?
Sergen: Gökhan genç çocuk, önünde daha çok yıllar var. Bobo…Bobo'nun da adı güzel.
Muhabir: Sergen, Tigana senin için ondaki futbol zekası bende de Platini'de de yok demiş.
Sergen: Hocam doğru söylemiş.
Sergen: O topta ön direğe koşu yapmak saçma.
Ersin Düzen: Ya ön direkte topla buluşursa?
Sergen: Ne yapacak topla buluşup, yemeği mi çıkacak?
Muhabir: Sergen 10-12 yaş arasındaki çocuklar İddaa oynuyor, ne diyeceksin?
Sergen: Almanya'dan uzak dursunlar, çok sürpriz oluyor.
Hakan Ünsal, Sergen Yalçın'ın yanında oturmaktadır.
Sergen: Sol bek futbolda hiç önemli mevki değil.
Muhabir: Bülent Korkmaz da 33 yaşında ama hala ekstra çalışıyor bu durum seni rahatsız etmiyor mu?
Sergen: Bülent yeteneksiz; antrenman yapmazsa oynayamaz, ben yetenekliyim o yüzden antrenman yapmama gerek yok.