'DEMOKRASİ ELDEN GİDİYORDU!'
Kenan Evren'e sorulan ilk soru, "Neden darbe yaptınız" oldu. Savcıların bu eylemin suç oluşturduğunu hatırlatmaları üzerine Evren şu yanıtı verdi: "Her gün olaylar oluyordu. Demokrasi elden gidiyordu. Ülkenin varlığı tehlikedeydi. Her gün en az 20 kişi ölüyordu. Polisler bile POLDER-POLBİR diye ikiye ayrılmıştı. Öğretmenler de aynı şekilde. Çorum ve Maraş olayları olmuştu. Meclis ve Anayasal kurumlar da çalışamaz hale gelmişti. İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak, yönetime el koyduk."
'GEREKİRSE YİNE YAPARIM'
Evren, yönetime el koyma kararının nasıl alındığının sorulması üzerine de şunları ifade etti: "Darbe kararını tek başına almadım. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olan kuvvet komutanları ve tüm ordu komutanları ile kararı aldık." Evren Paşa, yönetime el koymadan önce ülkenin içinde bulunduğu durumu Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e bir mektupla anlattıklarını da dile getirdi. 12 soru yöneltilen Evren, "Pişman mısınız?" sorusuna ise şu şanıtı verdi: "Pişman değilim. Ülkenin şartları yönetime el koymamızı gerektiriyordu. O şartlarda yine yetkili olsam yine bu işi yapardım." Bu arada TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesi şöyle: "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır.
ŞAHiN KANAT
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 12 Eylül soruşturması, Eski Özel Harekat Daire Başkanvekili sanığı İbrahim Şahin'e de uzandı. Susurluk sanığı ve Ergenekon tutuklusu olan Şahin, 2 gün önce Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkence ve ölümlerle ilgili sorgulandı. İddiaları kabul etmeyen Şahin, "Diyarbakır'a hayatımda gitmedim. Ben sadece dağda sorgu yaparım" dedi.
ŞAHİNKAYA'YA SEÇEN SORACAK
KENAN Evren'den sonra darbenin hayattaki diğer "karar alıcısı" olan Orgeneral Tahsin Şahinkaya da sorgulanacak. İstanbul'da tedavi gören Şahinkaya'nın ifadesini, Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen alacak.