Bakan Eroğlu'nun başkanlığında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Sütlüce'deki tanıtım çadırında düzenlenen toplantıda, İstanbul'a içme suyu temini çalışmalarının son durumu, Melen Projesi, barajlardaki su durumu ile 2012 yılında gerçekleştirilecek ağaçlandırma faaliyetleri ele alındı.
Toplantı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eroğlu, gerek Asya ve Avrupa yakasında, şu anda barajlarda ve yer altı suyu da dahil olmak üzere toplam biriktirme kapasitesi 1 milyar 453 milyon metreküp olduğunu belirtti.
İstanbul'da şu anda ortalama su kullanımı günde 2 milyon 250 bin metreküp olduğunu, yaz aylarında yaklaşık 2,5 milyon metreküpe çıktığını ifade eden Eroğlu, bu suyu nasıl temin ettiklerini anlattı. Yeşilçay sistemini devreye aldıklarını ve Ağva'daki suları Ömerli Barajı'na aktardıklarını, Yeşilçay'dan Ömerli Barajı'na yılda 145 milyon metreküp su verilebildiğini ifade eden Eroğlu, ''Bu, çok önemli sonra melen sistemi devreye alındı. özellikle Melen, İstanbul'un suyunun sigortasıdır. İstanbul bir tek havza. Yeşilçay, İstanbul için sigorta olmuştur'' dedi.
Eroğlu, daha sonra Melen sisteminin devreye alındığını ifade ederek, ''Melen, İstanbul'un suyunun sigortasıdır. Çünkü, İstanbul bir tek havza sayılabilir iklim açısından, ama Melen başka bir havzadır. İstanbul'da kuraklık olunca orada olmuyor. İstanbulda, 2 yıl, 3 yıl kuraklık olunca su kaynakları açısından sıkıntı olabilir. Bu nedenle, Melen İstanbul'un suyunun sigortasıdır'' diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Yeşilçay ve Melen sistemleriyle kentte su kesintisi olmadığını belirterek, ''İstanbul'da su kesintisi olmayacak ve su sıkıntısı yaşatmayacağız. 2060 yılına kadar İstanbul'un suyunu planlıyoruz. Çünkü İstanbul her şeyin en güzeline layıktır'' dedi.
Bu yılın haziran ayı sonunda Melen sistemini, Avrupa yakasına, Kağıthane'ye kadar akıtacaklarını ifade eden Eroğlu, bugün itibariyle barajlarda yaklaşık 556 milyon metreküp su bulunduğunu, her an Yeşilçay ve Melen'den takviye yapabileceklerini söyledi.
Bakan Eroğlu, 2011 yılında da Yeşilçay ve Melen'den 110 milyon metreküp su verildiğini, bu sene de bu takviyenin yapılacağını kaydetti.
Geçen sene, barajlardaki su miktarının daha fazla olduğunu, geçen sene aynı tarihlerde barajlarda 739 milyon metreküp su olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Bu sene biraz daha az, ama endişe edecek bir şey yok. Yağmurlar, karlar geliyor Allah'a şükür. Ayrıca Melen ve Yeşilçay'ı da devreye alacağız. Toplantıda su durumunu ve gelecekte yapılacakları topluca ele alacığız ve inşallah İstanbul'u susuz bırakmayacağız'' dedi.
Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2 kent ormanı kurulması talimatı verdiğini belirterek, ''Arkadaşlarımız hazırladı. Bir tanesini Alibeyköy Barajı kenarında, diğerini de Ömerli Barajı yanında kuracağız'' dedi.
Bakan Eroğlu'nun başkanlığında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Sütlüce'deki tanıtım çadırında düzenlenen toplantıda, İstanbul'a içme suyu temini çalışmalarının son durumu, Melen Projesi, barajlardaki su durumu ile 2012 yılında gerçekleştirilecek ağaçlandırma faaliyetleri ele alındı.
Toplantı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eroğlu, su olmayınca hayatın da olmadığını ifade ederek, 1994 yılı öncesinde, kentte su sıkıntısı yaşandığını, haftada, hatta 15 günde bir su verilebildiğini, kentte çöp dağları oluştuğunu, hava kirliliği yaşandığını anlattı.
Şu an ise kentte su sorunu bulunmadığını ifade eden Eroğlu, derelerin de ıslah edildiğini, askeri sahada yıkılan göletin inşaatını da bitirdiklerini söyledi.
Melen Barajı ile ilgili de bir müjde vermek istediğini belirten Eroğlu, ''Melen Deresi'nin suyunu, 185 kilometrelik bir isale hattıyla aktarıyoruz. Buradaki suyu biriktirmek gerekir. Neden? Çünkü kış aylarında biriken suyu yaz aylarında vermek için. Bu amaçla, Melen Barajı'nın projesini tamamladık, inşaatı için ihaleye çıktık ve inşallah bu sene temelini atacağız. Melen Barajı'nı da bakanlık olarak yapıyoruz. Bununla hem enerjiden hem de pompa istasyonlarından tasarruf sağlayacağız'' dedi.
-''Geçen yıl 1 milyon 350 bin fidan dikildi''-
Bakan Eroğlu, ağaçlandırmaya çok önem verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
''İstanbul'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminden önce, ağaç diye bir şey yoktu, kupkuru bir şehirdi. Geçmişte Hollanda'da bir çalışma yapmıştım, oradan İstanbul'a gelince çöl gibi gelmişti, çok üzülmüştüm. Başbakanın, büyükşehir belediye başkanlığı döneminde ve Kadir Topbaş'ın döneminde ağaçladırmaya çok büyük önem verildi, bunu takdir ve tebrik ediyoruz. İstanbul, güzelleşti ve daha da güzelleşecek. 2008 yılında ağaçlandırma seferberliği başlattık. İstanbul içinde 9 bin 11 hektar araziyi ağaçlandırdık, bozuk ormanları ıslah ettik ve şu ana kadar 3 milyon 53 bin adet fidanı toprakla buluşturduk. 2011 yılında ise İstanbul orman teşkilatı tarafından 1 milyon 350 bin adet fidan dikildi. Bu sene de ne kadar fidan talep edilirse karşılayacağız.''
-''2 kent ormanı kurulacak''-
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul'a yapılması planlanan iki kent ormanı hakkında da şu bilgileri verdi:
''İstanbul'un nüfusu arttı, vatandaşların cumartesi, pazar ve tatil günlerinde mesire alanı ihtiyaçları var. Bu amaçla, Belgrad gibi Osmanlı döneminden kalan ormanlar var. Başbakan Erdoğan, 2 tane kent ormanı kurulması talimatı verdi. Arkadaşlarımız şu anda hazırladı. Bir tanesini, Alibeyköy Barajı kenarında, ismini Başbakanımız koyacak, ama bizim dünya kent ormanı olarak adlandırdığımız bir orman kuracağız. Burada, bütün dünyadan örnekler sergileyeceğiz. Bir de Ömerli Barajı yanında uygun bir alanda Asya Ormanı kuracağız. Vatandaşlarımız buralarda mesirelik alan ihtiyaçlarını karşılayacak.''
-''10 tane otomatik meteoroloji ölçüm istasyonu kuruldu''-
İstanbul'da, Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdürlüğü kurduklarını, böylece kenti, tabiat parkları ve milli parklar konusunda bir cennet haline getirmek istediklerini söyledi.Meteoroloji Genel Müdürlüğünün de kentte, Bölge Müdürlüğü vasıtasıyla çalıştığını anımsatan Eroğlu, şöyle devam etti:
''İstanbul çok kritik bir coğrafya üzerinde. Ani yağışlar ve kar yağışları olabiliyor. Çatalca'da meteorolojik radar tesis ettik, ayrıca İstanbul'un doğusunda da Kartepe'de ikinci bir radar tesis ediyoruz. İki radarla çok daha hassas tahminlerde bulunacağız. Erken uyarı sistemlerini daha da geliştiriyoruz. Bunun dışında daha önce hiç olmayan otomatik meteoroloji ölçüm istasyonlarından 10 tanesini İstanbul'a kurduk. Kartal, Çatalca, Florya, Göztepe, Kilyos, Samandıra, Şile, Sarıyer, Kumkapı ve İstanbul Deniz Bilimleri olmak üzere 10 noktada kurduk. AKOM'dan anlık olarak görülebilecek ve vatandaşa duyuru yapılacak. Bu istasyonlardan Büyükçekmece, Eyüp ve Tuzla'ya da kuracağız. Böylece İstanbul'un her tarafını otomatik meteoroloji ölçüm istasyonlarıyla kuşatmış olacağız. AKOM ile sistem irtibatlı hale gelecektir. Meteorolojinin Sesi Radyosu konusunda da Büyükşehir Belediyesi ile bir çalışma var. Bu da büyük ölçüde bitti. Radyo vasıtasıyla vatandaşları uyaracağız.''
3. Köprü için en uygun güzergah seçildi
Eroğlu, İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprü için en uygun güzergahın seçildiğini belirterek, ''Köprüde birtakım ağaçlar sökülebilir, bunları başka alanlara taşıyacağız ve dikeceğiz. Kesilen ağaçların 10 misli kadar fidan dikeceğiz. 3. köprü içme suyu havzalarında bir problem doğurmayacak'' dedi.
Bakan Eroğlu'nun başkanlığında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Sütlüce'deki tanıtım çadırında düzenlenen toplantıda, İstanbul'a içme suyu temini çalışmalarının son durumu, Melen Projesi, barajlardaki su durumu ile 2012 yılında gerçekleştirilecek ağaçlandırma faaliyetleri ele alındı.
Toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Eroğlu, dün Zonguldak'ta aşırı kar yığılmasından dolayı kapalı pazar yerinin çökmesi sonucu, 2 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak, vefat edenlere Allah'tan rahmet diledi.
Eskiden kar yüküne dayanıklı çatılar inşa edildiğini ifade eden Eroğlu, ''Kar yükü çok önemli bir yüktür. Buradan belediyelere sesleniyorum, pazar yeri gibi çeşitli konutlar, iş merkezlerinde kar yükünü de dikkate almaları lazım. Zonguldak'ta kar yükü dikkate alınmamış'' dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün, aşırı kar yağışlarında vatandaşları ikaz ettiğini belirten Eroğlu, ''İstanbul'da iki gün önce saat 17.00'den itibaren yoğun kar yağışı başlayacağı ifade edildi. Ama vatandaşlarımız kabak lastik denilen lastiklerle yola çıktı, trafik tıkandı. Belediyenin tuz atacak araçları dahi o araçlar yüzünden hizmet veremedi'' ifadesini kullandı.
Veysel Eroğlu, bu toplantıların, İstanbul'da 6 ayda bir yapılacağını ifade ederek, ''İstanbul'a hizmet etmek herkes için ibadet olmalı. Biz de ibadet şuuruyla çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.
-''3. Köprü, havzalarda problem doğurmayacak''-
Bakan Eroğlu, bir gazetecinin, ''3. Köprü yeşil alanları ne kadar etkileyecek- Etkilenen ormanlık alanlar nasıl telafi edilecek-'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Bir uydu fotoğraflarına bakın, İstanbul'un eski yeşil alanlarıyla bugünkü yeşil alanlarını mukayese edin. 1994 yılı öncesi ağaç yoktu. 'Ağaç dikin' denilince 'Su mu var, nasıl sulayalım-' diye bir anlayış vardı. Şu anda 3,5 milyon fidan diktik. Büyükşehir, her yeri ağaçlandırdı. Yabancılar gelince hayret ediyor, 'Ne güzel yeşillenmiş' diyor. Köprüye gelince, köprü için konuştuk. Köprü için en uygun güzergah seçildi. Köprüde, birtakım ağaçlar sökülebilir, bunları başka alanlara taşıyacağız ve dikeceğiz. Ulaştırma Bakanı ile anlaştık, kesilen ağaçların 10 misli kadar fidan dikeceğiz, bunun da müjdesini vereyim. Ulaştırma Bakanı ile şu konuda da anlaştık. Eğer iki taraftaki yaban hayatında kesinti olursa, yaban hayatının geçişine müsaade edecek yeşil, ekolojik köprüler de kurulacak. 3. köprü içme suyu havzalarında bir problem doğurmayacak'' dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Ergene Havzası konusunda yarın İstanbul'da bir toplantı yapacaklarını hatırlatarak, ''Ergene kirlendi. Orayı belediyeler ve sanayinin bir kısmı kirletiyor. Oradaki CHP'li belediyenin, hiç birisinin atık su arıtma tesisi yok. Atık su arıtma tesisi kurma vazifesi belediyelerin yetkisi altındadır. Ama hiçbir belediyenin yok, ergene kirleniyor. Başbakan talimat verdi, 'Gerekirse, Bakanlık olarak, DSİ ve İller Bankası olarak siz yapın' dedi. Bir eylem planı hazırladık. Eylem planı sadece arıtma tesisi kurma değil, katı atık bertaraf tesisleri, zirai mücadele, dere ıslahları, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, organize sanayi bölgelerinin kurulması yapılıyor.''
-3. Köprü-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da 3. Köprü ile ilgili soru üzerine şunları söyledi:
''3. Köprü ile ilgili önce 7 tane daha sonra 5'e indirilen güzergah tespiti vardı. Bunların 5'i üzerinde değerlendirme uzun zaman aldı. Başbakanın bizzat kendisinin değerlendirmesiyle daha az orman ve yeşil alan, daha çok kamu arazisi tercihi ile en kuzeye atıldı. Karayolları Genel Müdürlüğü, daha güneydeki güzergahları tercih ediyordu, kent içi ulaşıma daha fazla katkı sunsun diye. Ama Başbakanımız, özellikle bunun kuzeyden geçmesini tercih etti. Ormanlara ve su havzalarına müdahale etmemesi, kamulaştırma maliyetlerinin düşük olması için en kuzeyi tercih etti. En uzun köprü olarak da ortaya çıkıyor.''
Topbaş toplantıda yaptığı konuşmada da İstanbul'un gelecekteki su sorunlarını da değerlendirileceğini, özellikle Melen Havzası ve buradan gelen su ve rezervinin ele alınacağını söyledi.
İstanbul'un ağaçlandırılma ve yeşillendirilmesi çalışmalarının gerçekten çok ciddi başarılar ortaya koyduğunu ve örnek bir kent olarak bu konuda dikkate değer hale geldiğini anlatan Topbaş, ''Havası kirli bir şehirden Avrupa standartlarının önünde bir kent haline geldi'' dedi.
Özellikle yeni katılan yeşil alanların ve ağaçların getirdiği sonuçların gözlenebildiğini ifade eden Eroğlu, İBB olarak dönemlerinde kente 19 milyon metrekare aktif yeşil alan ilave ettiklerini kaydetti.
Topbaş, her boş buldukları yere ağaç dikme çalışmalarını gözden geçireceklerini belirterek, ''İstanbul'un su sorunu yok. Geçen yıla göre barajlardaki doluluk oranı eksik, ama biz, her bir sonraki yıla miktar rezerv ile geçmek arzusundayız. Her daim, her alanda tasarrufu da öneriyoruz. Su, enerji, akaryakıtta tasarruflu olmak ve doğru kullanmak zorundayız. Kaynaklarımız fazla olabilir, imkanlar, maddi güç fazla olabilir, ama başka coğrafyalardaki insanları da düşünmek zorundayız. Medeni insan israf etmeden, kaynakları doğru kullanmak zorundadır. Bu da kent yönetimine büyük bir katkı anlamı taşımaktadır'' diye konuştu.
