Isparta'da düşen Atlasjet uçağına ilişkin gizli bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Uçağın adeta gözgöre göre düştüğünün bilirkişi raporuyla tespitinin ardından, şimdi de kaza kırım ekibi tarafından bilgilerin örtbas edildiği iddiası gündemde. 57 kişinin öldüğü kaza sonrası bölgeye ilk ulaşan ekip raporunda uçağın kara kutusunda son 9 güne ait bilgilerin bulunmadığını belirtti. Bu da bütün davanın seyrini etkiledi. Kazazede ailelerin dava açması sonrasında devreye İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Hannoyel firması girdi. İki kurumun raporlarında da hem bilirkişi hem de kaza kırım raporundan daha ağır suçlamalar yer alıyor. Kaza kırım ekibinin çekmiş olduğu fotoğraflarda, normalde 9 şiddetindeki depreme, yangın ve suya karşı dayanıklı olan kara kutunun içindeki ses kayıt tertibatının kopuk olduğu gözleniyor. Fotoğraflarda tertibatın makasla kesildiği çıplak gözle bile görülüyor. Kayıtlardaki bu tahrifat gözleri, kaza kırım ekibine çevirdi. Atlasjet kazasında ekibin başında tanıdık bir isim yer alıyordu: Feridun Seren. Seren'in adı daha önce Büyük Birlik Partisi'nin eski başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasında da geçti. Seren, kazada tornavidayla kara kutuyu söktüğü iddiasıyla halen tutuklu bulunuyor. Bu da akıllara 'ikinci bir kara kutu skandalı mı?' sorusunu getiriyor.
RAPORLARDA YER VERİLMEDİ
Kazazedelerin avukatı Şehnaz Yüzer, "Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasındaki kara kutuları karartmaktan tutuklu Seren, bu kazanın da kırım heyeti başkanıydı. Kazadaki bilgileri saklayıp saklamadığını bilmiyoruz. Bu hususa raporda hiç yer verilmemiş. Ayrıca kara kutudaki bantların makasla kesildiğini tespit ettik" dedi.
DENİZİN DİBİNDE...
Atlasjet'in karakutusu kaza kırım ekibi tarafından bozuk ilan edildi. Ancak, Rio-Paris seferini yaparken Atlantik Okyanusu'na düşen Air France uçağının karakutusu denizin 3 bin 900 metre altında ve kazadan 2 yıl sonra sağlam olarak çıktı. Fransa kazanın nedeninin bulunmasını sağlayacak kara kutudaki bilgilere ulaşılabileceğini bildirdi.
METİN CAN