Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinin Türkiye'nin son derece rahatsız olduğu bir dönem olduğunu vurguladı.
O dönemde üniversitelerden, yargıçlara kadar her kesimin baskı altında olduğunu belirten Bilgin, ''Basın da Sabah gazetesi de baskılardan nasibini almıştı'' dedi.
İfadeye çağrılırsa, 28 Şubat sürecine ilişkin bildiklerini hakimlerle paylaşmaktan kaçınmayacağını söyleyen Dinç Bilgin, o dönemde etkin olan bazı askerlerin emekli olduktan sonra ''Medya bizi pohpohladı. Her gün manşetlerdeydik. Kendimizi ülkenin sahibi gibi hissetmemize yol açtılar'' şeklindeki değerlendirmelerine katılmadığını söyledi.
Dinç Bilgin, ''Zamanın ruhu farklıydı. O yıllar, Türkiye'nin son derece rahatsız olduğu bir dönemdi. Tüm anayasal kurumlar, tüm kesimler bir şekilde baskı altındaydı'' diye konuştu.
''Darbelere yönelik yasal süreci destekliyorum''
12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanlara yönelik yasal süreç başlatılmasıyla yaşanan gelişmeleri desteklediğini dile getiren Bilgin, şunları kaydetti:
''O zamanın ruhu farklıydı. İnsanlar, izah edemedikleri paranoyalarını farklı şekilde öne çıkarıyordu. 'İrtica tehdidi' anlayışı, 'her işin altında İsrail'i, MOSSAD'ı görme anlayışı' gibi. Şimdiki zamanın ruhu çok farklı. Dünya hızla değişiyor. 12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişikliği referandumuyla başlayan gelişmeleri çok hayırlı bir süreç olarak görüyorum. Darbelerin soruşturulması demokratikleşme adına çok önemli bir süreç.''