Bundan iki yıl önce 28 Temmuz 2010'da Muğla'nın Dalaman İlçesi, Gürleyik Köyü'nde rafting yaparken, bindikleri botun devrilmesi sonucu İngiliz 9 yaşındaki Cerys Potter yaşamını yitirmişti. O gün okul ile geldikleri tatilde rehberler eşliğinde bindikleri bottan düşen kızının ölümü baba Terry Potter'ı harekete geçirdi. Olay üzerine cenaze sonrası Türkiye'ye gelen Terry iki yıl boyunca hukuki mücadele vermek zorunda kaldı. Bu mücadele sonunda geçen hafta Marmaris Rafting Kulübü'ne bağlı dört çalışan, iki rehber ve kulübün sahibi olan iki kişi mahkeme karşısına çıktı. Savcılığın iddiası kabul görürken zanlılar suçlu bulunmaları durumunda 15 yıla kadar hapis yatacak. Hollywood'da bir film yapımcısı olan Porter yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bu spor çok tehlikeli. Dünyanın hiç bir yerinde Dalaman gibi akış hızı yüksek bir nehirde küçük çocuklar rafting yapamaz. Benim derdim başka küçük çocukların göz göre göre ölüme gitmemesi. Türkiye'de bu durumun hiçbir denetimi yok.
HİÇBİR GÜVENLİK YOK
Herkes istediği yerde hiçbir denetim ve güvenlik olmaksızın rafting yapabiliyor. Olaydan 10 gün sonra Dalaman'daydım. Marmaris Rafting Kulübünü buldum. Ben oradayken küçük bir çocuğu daha bota bindiriyorlardı. Onu bota bindiren aileyi uyardım. Meğer onlar kızımın ölümü üzerine buradaki olayları görüntülemek isteyen İngiliz gazetecilermiş. Marmaris Rafting'in lisansının iptal edilmesine rağmen küçük çocuklara rafting yaptırıldığını görüntülediler. Bu haber üzerine büyük kamuoyu oluştu. Londra'daki Türk temsilcikleri vasıtasıyla olayı hep takip ettim. Türkiye'de önemli devlet yetkilileri ve milletvekilleriyle görüştüm. Ve sonunda sonuç aldım." ABD'li film yapımcısı Terry Porter, kızının ölümünden sonra güvenlik önlemlerini tecrübe etmek için Dalaman'a gidip rafting yaptı. Suya düşme anı görütülenen baba Porter, "Bir yetişkin bile suda kendisini yardım olmadan kurtaramıyor. Burada çocuklara rafting yaptırmak tam bir cinayet" diye konuştu.