BDP'den çok önemli açıklama

Türkiye günlerdir bu sorunun yanıtını arıyordu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mart 2013 , 00:00 Güncelleme Tarihi :12 Mart 2013 , 17:37
BDP’den çok önemli açıklama
Basına sızan İmralı tutanaklarıyla ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı. Konuyla ilgili BDP'den bir açıklama geldi. BDP, çözüm sürecindeki görüşmelere ait olduğu iddia edilen tutanaklara ilişkin, metnin çoğaltılmaması kararına rağmen iki Parti Meclisi üyesinin PM Toplantısı'na ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları çoğalttıkları, bu sırada parti personelinin de tek bir nüshayı kendisi okumak üzere çoğalttığı belirtilerek, ''Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay'ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir. Milliyet'te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır'' ifadesi kullanıldı.

Partiden yapılan açıklamada, 23 Şubat 2013 tarihinde 3 kişilik BDP Heyeti'nin İmralı'ya gittiği anımsatıldı. Parti olarak çok önem verilen bu görüşmenin, parti yetkili organlarınca paylaşılması ihtiyacına binaen görüşmeyi yapanlarca yazılı hale getirildiği belirtildi.

Metnin, Merkez Yürütme Kurulu, Meclis Grubu ve Parti Meclisi toplantılarında okunduğu bildirilen açıklamada, partinin yetkili organlarının metnin çoğaltılmaması yönünde karar aldığı vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

''Buna rağmen metnin bir kısmının Milliyet gazetesinde yayınlanması üzerine parti organlarımız soruşturma kararı almış, çok yönlü soruşturma neticesinde parti merkezimiz şu sonuçlara ulaşmıştır: Metnin çoğaltılmaması kararına rağmen 2 PM üyemiz M. Rauf Kocaman ve Resul Baykara toplantıya ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları alarak kendileri için çoğaltmıştır. PM üyelerimiz metni çoğaltırken, parti personeli de tek bir nüsha kendileri okumak üzere çoğaltmışlardır. Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay'ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir. Milliyet'te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır.''

Bütün bu bilgilerin yetkili organlarca değerlendirildiği ve bazı kararlar alındığı belirtilen açıklamada, iki PM üyesinin kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde PM üyeliklerinden istifa ettikleri, basın biriminde çalışan Ali Özgüç'ün ise tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verildiği kaydedildi.

Parti yetkili organlarının yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkında olduğu belirtilen açıklamada, İmralı'daki görüşmenin yayınlanmak üzere yapılmadığına işaret edildi.

Görüşme bilgisi dışında basında yer aldığı için Abdullah Öcalan'dan özür dilenen açıklamada, ''Yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz'' ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Ancak bu vesileyle partimizi, yetkili organlarını, parti yöneticilerini bilerek hedef haline getirenleri, yalan ve yanlış bilgiler yayanları kınıyoruz. Tarihi bir süreç yaşadığımızın ve partimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. Bu nedenle bundan sonra notların bir gazetede nasıl yer aldığını tartışmak yerine çözüm sürecinin kendisinin tartışılmasını gerekli görüyoruz. Halkımıza, Sayın Öcalan'ın merkezinde olduğu bir sürecin gereklerini yerine getirmekte kararlı olduğumuzun sözünü bir kez daha veriyoruz.''sözünü bir kez daha veriyoruz.''



Bütün bu bilgilerin yetkili organlarca değerlendirildiği ve bazı kararlar alındığı belirtilen açıklamada, iki PM üyesinin kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde PM üyeliklerinden istifa ettikleri, basın biriminde çalışan Ali Özgüç'ün ise tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verildiği kaydedildi.

Parti yetkili organlarının yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkında olduğu belirtilen açıklamada, İmralı'daki görüşmenin yayınlanmak üzere yapılmadığına işaret edildi.

Görüşme bilgisi dışında basında yer aldığı için Abdullah Öcalan'dan özür dilenen açıklamada, ''Yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz'' ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: