Duruşmada söz alan eski Yüzbaşı Abdurrahman Yıldırım, Balyoz davasından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan ve aynı zamanda 28 Şubat davasının sanıkları arasında yer alan Çetin Doğan'ı suçladı. Yıldırım, "Çetin Doğan cami bombalar mı? Evet bombalar." diyerek söylerine başladı. Mamak'ta kendisinin bölük komutanı olarak görev yaptığında Çetin Doğan'ın ise tugay komutanı olduğunu belirten Yıldırım, "Çetin Doğan, 'Kocatepe Camii'nde bugün büyük bir kalkışma olacakmış. İrticacılar devleti ele geçirecekmiş' diyerek toplara tahrip mermisi koymamız için talimat verdi. O dönemde bunların çoğunun aklı başından gitmişti." ifadelerini kullandı.
Çetin Doğan'ın çok sert bir mizaca sahip olduğunu, alt rütbelerini hakir gören ve çok küfür eden biri olduğunu söyleyen Yıldırım, "Kendisini, 'ileride General olacaksınız, dikkat edin' diye uyardım ama bana 'Sen endişe etme. Benim Orgeneral olmam garanti ama kuvvet komutanlığı konusunu bilmem' dedi. Gerçekten de 1. Ordu Komutanlığına kadar ilerledi. şeklinde konuştu.
UÇAR: EŞİMİ GÖRMESİNLER DİYE ARABANIN CAMLARINA BATTANİYE ÖRTÜYORDUK
Müşteki Ahmet Uçar ise, askeri lojmanda otururken eşinin örtülü olmasından kaynaklanan baskılar nedeniyle psikolojisinin çok bozulduğunu söyledi. Yıldırım, "Lojmandan dışarı çıkınca içeri geri girmek çok zordu. Geceleri lojmana girerken eşim arkada oturuyordu arabada. Eşim görünmesin diye arabanın arka camlarına battaniye örtüyorduk." şeklinde konuştu.
MERVE KAVAKÇI: SÜLEYMAN DEMİREL'DEN ŞİKAYETÇİYİM
İfade vermek için yurt dışından 10 saatlik yol geldiğini ve Pazar günü dönmek zorunda olduğunu belirten eski RP Milletvekili Merve Kavakçı İslam da, "Ailemle, yakınlarımla, seçmenlerimle beraber milletvekilliğimin engellenmesi ile mağdur edildim. Bu mağduriyetimin askeri kanadı var. Aynı zamanda sivil ayağı da mevcut. Seçmenlerim adına, başörtüsü takan kadınlar adına, sivil ayağın da yargılanmasını talep ediyorum. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konumu nedeniyle sorumluluğu bulunduğu için müştekiyim." dedi. Merve Kavakçı İslam, ifadesinin ardından eşi Cihangir İslam İslam ile birlikte duruşma salonundan ayrıldı.
ERYILMAZ: TSK'DAN ATILDIM, ŞİMDİ EŞİM EVLERE TEMİZLİĞE GİDİYOR
Müşteki Ali Eryılmaz ise, astsubay iken eşinin kapalı olması ve dini hassasiyeti nedeniyle TSK'dan uzaklaştırıldığını belirtti. Gördüğü baskı nedeniyle intihara teşebbüs ettiğini belirten Eryılmaz, "Eşim beni ipten aldı. Psikolojim bozuldu. Görevimden uzaklaştırıldıktan sonra da zor günler yaşadık. Eşim evlere temizliğe gidiyor." dedi.
ALİ NABİ KOÇAK: BAYRAMLARDA SİLAHÇIOĞLU, ELİMİZİ BİLE SIKMAZDI
Eski Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak da, emekli Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'ndan şikayetçi olduğunu belirterek, "Bayram törenlerinde hep bizim oraya gelirdi, Herkesin elini sıkardı. Benim elimi sıkmazdı. Kaymakam da imam hatip kökenli olduğu için onun da elini sıkmazdı." diye konuştu.
Özellik Çevik Bir'den şikayetçi olduğunu belirten Koçak, "Milletvekili adaylığım sırasında partiye bir yazı göndererek benim Parlamentoya alınmamın önüne geçilmesi yönünde talimat verdi. Ayrıca iş adamı Aydın Doğan da medya patronu olarak bu sürece çanak tutmuştur. Bu nedenle bu kişilerin de yargılanmasını istiyorum." ifadesini kullandı.
FERMANİ ALTUN: 28 ŞUBAT ÜZERİMİZDEN SİLİNDİR GİBİ GEÇTİ
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun ise, "Erbakan başbakan olduktan sonra bana inançlar arası bilgisizlik olduğunu söyledi. Derin devlet de büyük bir korku içine girdi. Benim, ülkeye şeriat getireceğim söylendi. Beni öldürmek veya hapse düşürmek için harekete geçtiler. Yakınlarımıza işkence yapıldı. Kısacası 28 Şubat üstümüzden bir silindir gibi geçti. Bu sürecin medya ve sivil ayağıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız dedi.
Öğle arası verilene kadar ifade veren müştekiler, şikayetçi olduklarını ve davaya katılma taleplerinin kabul edildiğini söylediler. Ardından da duruşmaya öğle arası verildi.