Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin; Turgay Ciner'in, 'Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) sunduğunu protokollerin sahte olduğunu' açıkladığı gerekçesiyle Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin hakkında açtığı ve lehine sonuçlanan davayı bozmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı.
TURGAY CİNER VE KENAN TEKDAĞ'IN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin; Habertürk Televizyonu ve Habertürk Gazetesi ile Show Televizyonu'nun sahibi Ciner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner ve Ciner Holding Hukuk Başmüşaviri Kenan Tekdağ'ın, TMSF'ye sunulan özel belgede sahtecilik yaptığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda; Ciner ve Tekdağ'ın; "Özel Belgede Sahtecilik", "Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması" ve "İftira" suçunu işlediği gerekçesiyle TCK 207., 209., 267. ve 43. maddeleri kapsamında cezalandırılmaları istendi.
Dinç Bilgin tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda; Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin bozma kararına atıfta bulunuldu, Önay Şevket Bilgin'in bazı acil yazışmalar için imzalanan boş kağıt bıraktığını, önceden imzalanan bu kağıtların üzerinin doldurularak kullanılmış olabileceğinin baştan itibaren davaya konu şikayet dilekçesinde ileri sürüldüğü, bu savunmalarının tanıklarca doğrulandığı hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi: "Yargıtay 4. Ceza Dairesi ve 4 Mayıs 2010 tarihli Adli Tıp raporu içeriğinin dikkate alındığında, Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin'in varlığı iddia edilen belgelerin sahte olduğu iddialarının iftira olarak değerlendiremeyeceğini söylemekle, belgelerin sahte olduğu değerlendirmesinin doğru olduğunu da söylemiş bulunmaktadır. Ortaya çıkan yeni deliller sonrasında, Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ hakkında dava açılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurma durumu hasıl olmuştur."
BİLGİMİZ DIŞINDA SAHTE İKİ PROTOKOL HAZIRLANDI
Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin; Ciner ve Kenan Tekdağ'ın, kendilerini zarara uğratmak amacıyla, bilgileri dışında, sahte olarak 10 Aralık 2002 tarihli protokolü ile 3 Nisan 2003 tarihli Teslim ve İmha Protokolü düzenlediğini hatırlatarak, "Suç teşkil eden bu eylemleri nedeniyle Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ hakkında kamu davası açılmalıdır" dediler.
Dinç Bilgin, Ciner'le aralarında akdettiği bu sözleşmeler sonrasında, kamuya olan borçların ödenmesi için TMSF ile 13 Kasım 2003 ve 17 Kasım 2003 tarihli protokolü imzaladıklarını, söz konusu bu protokolün yürürlüğünde bazı rakip medyanın yayınları nedeni ile problemler çıkması üzerine yeniden 3 Mayıs 2005 tarihli protokol imzaladıklarını hatırlattı.
Turgay Ciner'in aralarında akdettikleri sözleşmelere aykırı hareket etmeye başladığını söyleyen Dinç Bilgin, "Bunun üzerine Turgay Ciner'i defaten uyardık. Ancak uyarılarımıza olumlu cevap alamadık. TMSF nezdinde gözüken borçların ödenebilmesi ve malvarlığımızın daha fazla zarar görmemesi için, TMSF ile imzaladığımız protokoller sırasında, Turgay Ciner ile imzaladığımız, 12 Aralık 2002 tarihli protokolü ve 8 Ağustos 2002 tarihli Ortaklık (İnanç) Sözleşmesini dönemin TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e söyledik ve 16 Mart 2007 tarihinde de söz konusu protokol ve sözleşmeyi Ertürk'e sunduk" ifadelerini kullandı.
TMSF, 3 PROTOKOLÜ İPTAL ETTİ
Dinç Bilgin; TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün, Turgay Ciner ile akdettikleri ortaklık belgesi üzerinde gerekli incelemeleri yaptırdıktan sonra 1 Nisan 2007 tarihinde Sabah Gazetesi ve ATV Televizyonuna el konulduğunu, TMSF tarafından, 13 Aralık 2003, 17 Aralık 2003 ve 3 Mayıs 2005 tarihli protokollerin iptal edildiğini söyledi. Bilgin, Ciner'in TMSF Başkanı'na ortaklık belgesini sunması ve TMSF'nin Sabah Gazetesi ve ATV'ye el koymasından sonra aleyhlerine 29 Mart 2007'de İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde murazanın meni davasının yanı sıra TMSF aleyhine de el koyma işleminin iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açtığını kaydetti.
SAHTE BELGEYLE 120 MİYON DOLARI ALDI
Söz konusu bu davalar devam ederken, Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ'ın, şikayetlerine konu iki belgeyi dava dosyalarına sunduğuna dikkat çeken Bilgin, Turgay Ciner'in Bölge İdare Mahkemesi'nden bu (sahte) belgeler ile yürütmeyi durdurma kararı alındığını, karar sonrasında TMSF ile yaptıkları anlaşma uyarınca, TMSF'den 120 milyon dolar ve on milyonlarca dolarlık varlıklarının aldığını hatırlattı.
DEVLET İHALELERİNE GİREMEYECEK
Turgay Ciner'in sahtecilik suçunu işlediği Yargıtay tarafından onandığı takdirde, Basın Kanunu ve RTÜK mevzuatı gereği Habertürk Televizyonu, Show Televizyonu ve Habertürk Gazetesi'nden ayrılmak zorunda kalacağı, devlet ihalelerine giremeyeceği ifade ediliyor. (Yeni Akit)
