Şantajcılara karşı halkın güçlü şekilde arkasında durduğu AK Parti'nin güçlü olduğu yerlerde meydana gelen doğa olaylarını devlet içindeki paralel yapılanmanın tasfiyesine ve Başbakan Erdoğan'a verilen desteğe bağlayan Gülenistler, bu kadar da olmaz dedirtti.
Kerameti kendinden menkul Gülen Örgütü'nün bu sapkınlığı yıllarca insanların dini duygularını nasıl sömürdüklerinin de kanıtı adeta. Yeri geldiğinde şantaj, yeri geldiğinde yalan dolan haberlere başvurma, yeri geldiğinde de iltimastan kaçınmayan bir örgütün kendilerini Allahın sevgili kulları ilan etmesi oldukça komik kaçıyor. Dini kendi tekelinde sanan aklı eveller bu dünyada cezasını bulur mu bilinmez ama Mahkeme-i Kübra'dan kaçışlarının olmadığını hatırlatmakta fayda var.
Malum iddiaları ortaya atan isimlerin de dinle diyanetle hiç ilişkilendirelemeyecek olması da ayrı bir garabet. Peygamber Efendimiz'e (SAV) iftira atan bir zihniyet için Hz Mikail'i kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir hizmetkar görmek şaşılacak bir şey değil.
İşte "haşhaşın yan etkileri" olarak tanımlanan o yorumlar…