Dışbank ve Hilton arazileri

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :09 Aralık 2014
Dışbank ve Hilton arazileri

İÇİNDEKİLER

1979 yılında Milliyet'i satın alarak medya sektörüne giren Aydın Doğan, siyasi ve sosyal çalkantıların kesilmediği, KOALİSYON HÜKÜMETLERİNİN BİRİNİN GELİP BİRİNİN gittiği 1990'lı yıllarda çok hızlı büyüdü. 2000'li yıllara gazeteleri, dergileri, televizyonları, radyolarıyla vergi rekortmeni bir medya imparatoru olarak girdi. Türkiye'nin en büyük medya grubunun sahibi olan Aydın Doğan, koalisyonlu yılların ardından, (koalisyon hükümetleri döneminde) satın aldığı önemli kuruluşları satarak, yenİ gelirlerle kendini ayarladı. HAFIZALARIMIZI TAZELEYELİM...
DIŞBANK KONUSU: Dışbank, İş Bankası'nındı. Aydın Doğan'a 17 MİLYON DOLARA satıldı. Aydın Doğan bankayı, 2005 yılında 1 MİLYAR AVRO'YA Fortis'e sattı.
Satın alma sırasında Aydın Doğan'dan beş kuruş para çıkmadığı iddia edildi.
Çünkü satın alması için gerekli parayı yine İş Bankası'nın verdiği, Frankfurt Şubesi üzerinden Aydın Doğan'a kredi açıldığı iddiaları gazetelere yansıdı. Yani Aydın Doğan, İş Bankası'nın parasıyla, İş Bankası'nın bankasını aldı. O dönemin İş Bankası içindeki CHP'li Yönetim Kurulu üyeleri bu işlerin arkasındaki sırrı açıklarlarsa daha iyi anlayabiliriz...
FATİH ALTAYLI'nın Habertürk'te çıkan 8 EYLÜL 2008 tarihli köşe yazısının küpürünü saklamıştım. Altaylı şöyle diyor: "Dediklerim bir bir çıkıyor mu? 'Aydın Doğan'ın derdi Hilton arazisi' diye yazdım. Dava açtılar.
Kaybettiler. Şimdi birinci ağızdan doğrulandı. Aslına bakarsanız Aydın Doğan, köşeye sıkışmıştı. Ama '27 Nisan e-muhtırası', Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve erken genel seçim imdadına yetişti. 3 milyar dolar yerine 275 milyon YTL ödediler.
Seçim havasına girilirken, Aydın Doğan medyası yine yüklenmeye başladı. Rafineriye lisans, Hilton arazisine imar ve ucuza kapatılan bir televizyonun karasal yayın izni lazım. Seçim zamanı hükümet sıkıştırılırsa bunlar hallolur diye düşünmüş olmalılar. Başladılar bastırmaya. Sonunda Başbakan patladı. 'Hodri meydan' dedi.
Çünkü Doğan'ın gözü doymak bilmiyor
. Gazete dediğin doğruları yazar, her zaman yazar, herkese karşı yazar. Doğan medyası öyle mi?
Onlar için haber demek, Aydın Doğan'ın çıkarları demek...
Medya aracılığıyla bilek bükmek, haksız rekabet yapmak, ticari avantaj sağlamak demek... Bunun için ben burada Aydın Doğan'ın tarafında olamıyorum.

Hilton ve Sarıgül

Fatih Altaylı, HABERTÜRK 8 EYLÜL 2008 tarihli yazısına devam ediyor: "Aydın Doğan, Hilton'u 255 milyon dolara satın aldı. Doğan burayı satın aldığı zaman arazinin imar izni 0,7 emsaldi. Yani burada yaklaşık 45 bin metrekarelik bir inşaat yapılması mümkündü. Aydın Doğan, Şişli Belediye Başkanı MUSTAFA SARIGÜL'den bu imar iznini 2,7 emsale, yani yapılabilecek inşaat alanını 233 bin metrekareye çıkarmasını istedi. Sarıgül bunu halletti. Ancak Büyükşehir'in onayı gerekiyordu. Biz bunu haber yapınca iş yattı. Çünkü ortada büyük bir rant var.
Hilton'un bulunduğu yer Türkiye'nin en değerli arazisi. Burada yapılacak bir inşaatın metrekare satış fiyatı, ortalama olarak 10-12 bin dolar civarında olacak. 233 bin metrekarelik bir inşaat, Aydın Doğan'a en az 2,5 milyar dolar getirecek. Aydın Doğan 504 milyon dolar karşılığında 2,5 milyar dolar alacak ve 2 milyar dolar para kazanacak. Bunun adı haksızlıktır, soygundur. Çünkü Hilton arazisi imar planı değişikliği yapıldıktan sonra satılsaydı an az 1,5 milyar dolar ederdi.

SONUÇ: Fathi altaylı yazısının sonunda 'Benim vicdanım bunu kabul etmiyor' demişBizim de etmiyor. AZİZ MİLLETİMİZİN DE VİCDANLARININ OLANLARI KABUL ETMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ...