Kumpasın hedefi Erdoğan'ı indirmek

Ankara'da, "4 Bakan Yüce Divan'da aklansın" kumpasının asıl hedefinin, Cumhurbaşkanı'nı yeniden hedef yapmak olduğu vurgulanıyor. Amaç, haziran seçimlerinde seçmen tercihlerini etkilemek, 17-25 Aralık'ta yarım kalan darbeyi tamamlamak ve de Erdoğan'ı Köşk'ten indirmek...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :05 Ocak 2015
Kumpasın hedefi Erdoğan’ı indirmek

İÇİNDEKİLER

TBMM Soruşturma Komisyonu bugün eski bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar'la ilgili Yüce Divan oylaması yapacak. 17-25 Aralık darbe girişimiyle doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef alan Paralel Yapı, Yüce Divan tartışması üzerinden yarım kalan planını yeniden devreye sokmaya hazırlanıyor. Ankara'da, Yüce Divan kumpasının asıl hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yeniden hedef haline getirmek olduğu vurgulanıyor. Plana göre haziran seçimlerinde seçmeni etkilemeye yönelik algı operasyonu, Yüce Divan duruşmaları üzerinden devreye sokulacak.

USULSÜZ DOSYALAR

4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmesiyle, tarafsızlığı tartışmalı Anayasa Mahkemesi üzerinden yeni bir vesayet sürecinin başlatılacağı belirtiliyor. Buna göre Paralel Yapı'nın planı işlerse, şimdiye kadar algı operasyonlarıyla oluşturduğu dosyalar, AK Parti haziranda genel seçimlere giderken Yüce Divan'da ele alınacak. Böylece seçim kampanyası yürüten AK Parti, şu anda Silivri'de tutuklu bulunan polislerin hazırladığı usulsüz dosyalarla tartışmaların odağı haline getirilecek. Yolsuzluk tartışmaları sürekli gündemde tutularak parti ve seçmen baskı altına alınmaya çalışılacak. Haziran seçimlerinde AK Parti oy kaybederse, ikinci aşamaya geçilecek ve İstanbul'daki mahkemelerin takipsizlik kararı verdiği dosyalar Yüce Divan'da görülen duruşmalarda, tıpkı 17-25 Aralık darbe girişiminde olduğu gibi yeniden açılarak bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlanmaya çalışılacak. Böylece Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığından indirilmesi, ya da en azından yalnızlaştırılarak siyasal sistemdeki etkisinin kırılması amaçlanıyor. Bu yüzden TBMM Soruşturma Komisyonu'nda gerçekleşecek bugünkü oylamanın hayati önemi haiz olduğu belirtiliyor.

KUZU: GENÇLİK PARKI DEĞİL Kİ...

Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da, Yüce Divan sıfatı ile yargılama yapan Anayasa Mahkemesi'nin bugüne kadar verdiği kararlarla hukuku zorladığını ve Soruşturma Komisyonu'nun vereceği kararın da kendisi için çok önemli olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Benim kişisel kanaatim 'Yüce Divan'da aklansınlar' değil. Orası Gençlik Parkı değil. Cüppeli cüppeli adamlar var. Niye gidecek suçu yoksa."

ESKİ BAKANLAR İÇİN KADER OYLAMASI GÜNÜ
Meclis Soruşturma Komisyonu, 4 eski bakanla ilgili kader oylamasını bugün yapacak. Geçen yıl mayıs ayında kurulan ve tatil nedeniyle çalışmalarına ekimde başlayan Komisyon, kurduğu alt komisyon aracılığıyla ilk olarak 17 Aralık operasyonunda adı geçenleri ifadeye çağırdı. Komisyon bunun ardından da çalışmalarına Meclis'te devam etti. Meclis'te önce aralarında bakanların özel kalemi ve korumasının da olduğu 10 kişiyi ifadeye çağıran Komisyon, son olarak da eski bakanların ifadesine başvurdu.

'MAL VARLIĞI ARTIŞI ORANTISIZ'
Komisyon bakanların mal varlıklarını incelemeye alırken MASAK uzmanının hazırladığı raporda eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen Bağış'ın mal varlıklarındaki artış orantısız ve şüpheli bulundu. Bu gelişmenin ardından Komisyon'un 22 Aralık'ta toplanıp eski bakanlar hakkındaki Yüce Divan'a gidip gitmeyecekleri yönünde oylama yapılması bekleniyordu. Ancak eski bakanlar, MASAK uzmanının raporuna karşılık ek beyanlarını komisyona gönderdiler. Komisyon da, 22 Aralık'taki toplantıda 3 eski bakanın ek beyanlarının incelenebilmesi için oylamayı 5 Ocak'a bıraktı. 4 eski bakanın kader oylaması ise bugün yapılacak. AK Partili Hakkı Köylü başkanlığında toplanacak olan Komisyon, ilk olarak oylamanın usulünü ele alacak. Eski bakanların her biri için ayrı oylama yapılacak komisyonda, eski bakanlar hakkındaki suçlamalar da ayrı ayrı oylanabilecek. Bunun ardından da üyeler söz alıp bakanlarla ilgili görüşlerini ve oylarının renklerini söyleyecek.

9'U AK PARTİ'DEN 14 ÜYE...

Yüce Divan kararının çıkması için üye tam sayısının salt çoğunluğu gerekiyor. Komisyonda ise AK Parti'den 9, CHP'den 4, MHP'den de 1 üye bulunuyor. HDP'li üye Bengi Yıldız ise komisyon haberlerine yayın yasağı getirilmesinin ardından istifa etmişti. Komisyonun en geç 9 Ocak'ta da raporunu Meclis Başkanlığı'na sunması gerekiyor. Raporun sunulmasının ardından da 4 eski bakan için Meclis Genel Kurul'unda yapılacak oylama için geri sayım başlayacak. Meclis Başkanlığı raporu 10 gün içinde bastırıp üyelere dağıtacak. Bunun en geç 19 Ocak'ta olması gerekiyor.

SON SÖZ GENEL KURUL'UN

Rapor, Genel Kurul'da, üyelere dağıtımından itibaren 10 içinde görüşülecek. Son söz, hakkında soruşturma açılması istenen bakana ait olacak ve süresi sınırlandırılamayacak. Görüşmeler tamamlandıktan sonra komisyon raporu Genel Kurulca gizli oyla karara bağlanacak. Genel Kurul'daki oylamanın ise 30 Ocak'ta yapılması bekleniyor. Komisyondan eski bakanlarla ilgili Yüce Divan kararının çıkmaması durumunda, muhalefet Genel Kurul'da, aksi yönde önerge verebilecek. Genel Kurul'dan Yüce Divan'a sevk kararı, üye tamsayısının salt çoğunluğu olan 276 ile alınabiliyor. TBMM tarafından Yüce Divan'a sevk kararı alınırsa dosya, en geç 7 gün içinde Meclis Başkanlığı'nca dizi pusulasına bağlanarak Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilecek.

İDDİA VAR SUÇ YOK...
TBMM
Soruşturma Komisyonu, eski bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki son sözünü bugün söyleyecek. Toplantıdaki oylama usulü henüz belirlenmedi ancak bugün konuşulacak. Üyeler söz alıp bakanlar ile ilgili tek tek görüşlerini ve oylarının rengini söyleyecek. Aslında komisyon, mahkemelerin inceleyip suç unsuru bulamadığı için takipsizlik kararı aldığı bir konuda karar verecek. Bakanlara yüklenen tüm suçlamalar mahkeme kararları, teftiş kurulu incelemeleri ile tek tek düştü.

YASAL TİCARET

17 -25 Aralık operasyonları ile ilgili ortaya atılan iddiaların başında İran ile yapılan ticaret ve Gana altınları geliyordu. İran ile Halk Bankası üzerinden yapılan altın ve dış ticaret işlemlerinin mevzuata uygun olduğu, Gana'dan gelip Dubai'ye giden altınlar ile ilgili işlemlerin mevzuat ve yasalara aykırı bir durum oluşturmadığı, bahse konu altınların Türkiye'de serbest dolaşıma sokulmadığı, dolayısıyla ortada bir kaçakçılık fiilinin bulunmadığı ortaya çıktı.

SUÇ FİİLİ YOK
İşadamı Reza Zarrab'ın İran'la yaptığı ticareti yapan onlarca şirket olduğu görüldü. İmar ile ilgili alınan tüm kararların yasal olduğu tespit edildi. Gerek 17 gerekse 25 Aralık dosyalarına bağımsız yargı takipsizlik kararı vererek herhangi bir suç fiilinin oluşmadığını ilan etti.

GEÇERSİZ DELİL

Yapılan dinlemerle takiplerin, hukuka ve anayasaya aykırılık teşkil eden düzmece ve kurgu olduğu tespit edildi. Yasadışı yollardan elde edilen bu düzmece, hukuka aykırı ve hukuken geçersiz delillerin Anayasa ve yasalara göre hemen imha edilmesi gerekiyor. Bunlar ile suçlama yapılamıyor ve hüküm kurulamıyor. Bakanlara yöneltilen suçlamalar da bu süreçte tek tek düştü. Bunların da komplonun ayakları olduğu mahkeme kararları
ile ortaya çıktı.

ŞENTOP:BU OYUNA GELMEMEK LAZIM
AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, 4 bakan ile ilgili kurulan soruşturma komisyonunun bugüne kadarkilerden farklı olduğunu belirterek, "Daha önceki bütün Meclis soruşturmaları muhalefet partilerinin, iktidardaki meclis çoğunluğunun önergesi ile başlatıldı. Burada savcının yürüttüğü soruşturma vardı. Bakan olmasalardı 4 arkadaşımızı savcı soruşturmaya dahil edecekti. Meclis'teki asli soruşturma değil. Asli olan savcının yürüttüğü soruşturma. Asli soruşturmada takipsizlik kararı verilmişken asli soruşturmaya tabi olan soruşturmada farklı bir karar vermek sıkıntılı olur" dedi. 17 ve 25 Aralık'ın hedefinin başından beri belli olduğuna dikkat çeken Şentop, şöyle devam etti: "17 ve 25 Aralık, soruşturma yürütmek niyeti ile ortaya çıkmış değil. Burada siyasi hedef var. Hukuk araç olarak kullanılıyor. Bu tür darbeler dünyanın her tarafında yolsuzluk ithamları ile ortaya çıktı. Nedir bu siyasi sonuç? Öncelikle bakanları görevinden almak, hükümeti düşürmek, yargılanmalarını sağlamaktı. Dolayısıyla oyunu görüp tezgâha aldanmamak lazım."

SABAH