CHP ecdadın naaşını köpeklere parçalatmış!

Süleyman Şah Türbesi üzerinden algı oluşturmaya çalışan CHP'nin geçmişte ecdadın naaşını köpeklere parçalattığı ortaya çıktı. 1925 ve 1932 yılları arasında Konya'da 2. Ordu müfettişliği yapan Fahrettin Altay'ın, Selçuklu Sultanı Kılıçaslan tarafından yaptırılan Hükümdar Türbesi'ndeki 6 Selçuklu Sultanının naaşlarını çıkarttırıp parçalanması için köpeklere attırmış

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :24 Şubat 2015 , 00:00 Güncelleme Tarihi :24 Şubat 2015 , 09:46
CHP ecdadın naaşını köpeklere parçalatmış!

İÇİNDEKİLER

CHP'nin Konya valisi İzzettin Bey dönemini içine alan 1925 ve 1932 yılları arasında Konya'da 2. Ordu müfettişliği yapan Fahrettin Altay'ın, Selçuklu Sultanı Kılıçaslan tarafından yaptırılan Hükümdar Türbesi'ndeki 6 Selçuklu Sultanı'nın naaşlarını çıkarttırıp, parçalanması için köpeklere attırmasının azmettiricisi ve salyasını akıtarak izleyicisi konumundaki CHP'nin, bugün Süleyman Şah'ın mezarı hakkında sözde hassasiyet belirtici tavırlar içine girip hükümeti eleştirmesi 'ikiyüzlülüğün son örneği' olarak değerlendirildi.

Bütün müesseseleriyle, Süleyman Şah'tan son Osmanlı Padişahına kadar tüm tarihi değer yargılarına kadar istisnasız düşmanlık etmek ve İslami bir hava tüttüren her unsuru yerle yeksan etmek için kurulmuş olan CHP'nin, mezkur hadiseyi savaş sebebi sayması ve buradan yola çıkarak ortalığı velveleye vermesi, akıllara CHP'nin geçmişini getirdi.

Yazar Servet Turgut, 'İçimizdeki Cin' isimli kitabında CHP'nin ecdada yaptığı saygısızıklıklardan bazı örnekleri şu şekilde anlatıyor:

ECDADIN NAAŞI KÖPEKLERE PARÇALATTIRILIYOR!
Yine aklıma Konya valisi İzzettin Bey zamanları geliyor… 1925 ile 1932 yılları arası, Konya mıntıkası… Vali İzzettin Bey, bu yıllar arasında ruhumuzun Konya'daki kasabıysa, o kasabın elinde adeta bir satır gibi kullanılmış Fahrettin Altay Paşa'ya bir bakalım… O da o yıllarda 2. Ordu Müfettişi vasfıyla orada… Bu adamın taşıdığı oyma baston, Konya'da hangi ecdat yadigârı eseri işaret etmişse o eser kazma kürek marifetiyle ya oyulmuş ya da yıkılmıştır! Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı'dan kalma mezar taşlarını söktürerek tren raylarına döşettiren bir iblistir bu adam! Kurtuluş savaşında Yunan ordusunu kovalayarak İzmir'e giren ilk süvari birliklerinin başında olan ve olanca itibarını buradan devşiren bu habis ifrit, Batı şımarığı Yunanlı'yı kovalamış olmanın kredisini öz vatanında Türk'ün burnundan getirirken kullanmak ister gibi bakın ne yapıyor; Selçuklu Sultanı Kılıçaslan tarafından yaptırılan Selçuklu Hükümdarları Türbesi'ndeki 6 Selçuklu sultanının naaşlarını mezarlarından çıkarttırıyor ve parçalasınlar diye köpeklere attırıyor! Emin olun, kovalanan Yunanlı eğer Konya'ya ulaşacak olsaydı, bu adamın bu şehirde yaptığından daha büyük mezalimler yapmayacak, yapamayacaktı! Bastonunun ucunda, içimizdeki cinin tılsımlı parmağını ta- şıyan bu ifrit adam bir gün, Konya'da ecdat mirasıyla dolu Alâeddin Tepesi'ne çıkıyor ve mağrur bir firavun edasıyla elindeki asasını kaldırarak şöyle haykırıyor:

"GÖREBİLDİĞİNİZ BÜTÜN OSMANLI ESERLERİNİ YIKIN!"
Bir milleti millet yapan ne kadar değer varsa, bu değerlerin toplu halde muhafaza edildikleri sandukaya lağımcı hortumu sarkıtan ve bütünüyle onları ifrazat yığınlarıymış gibi tahliye etmeye çalışan bir zihniyete "bizim" diyebilecek kaç Müslüman evladı vardır bu memlekette! Ya da bu zihniyeti bütünüyle tasdik ettikten sonra Müslüman kalabileceğini içine sine sine iddia edebilecek kaç kişi vardır? Asırların dağ yığınları çapında heybetleştirdiği kütüphanelerimizi bir gecede tuğla fabrikalarından farksız kılan harf inkılâbı, içine cin yerleşmiş marazi bir hastanın kendi dilini kesmesinden, ya da kendi idrak kumaşını parçalamasından ne fark belirtir? Geçmişinden midesi kalkan bir devlet temsili, yeni bir gelecek inşa etmek iddiasıyla kolları sıvıyor ama millete timsal tek bir ferdin öz hanesinde kalmasına müsaade etmiyor! Ya değişeceksin, dayatılan bu değişimi kabul edeceksin, ya da bu değişime 'cık' kabilinden tek isteksizlik belirtirsen gününü göreceksin! Bir asra yakındır gün görmüyoruz aslında! Bir asra yakındır kendi ellerimizle bize kendi yüzümüzü tırnaklattırıyorlar unutmayın!

Kaynak: Yeniakit.com.tr