İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları:
ŞAH FIRAT OPERASYONU
Ben olayı öncesinden biliyorum. Biz Özel Güvenlik toplantılarına katılıyoruz. Bu operasyonun her aşamasının büyük bir başarı olduğunu, Hükümet'in direktifini Genelkurmay'ın harfiyen uygulandığını ancak beklenmedik bir şekilde bir askerimizin şehit olduğunu belirttik. Bu operasyon her yönüyle başarılıdır. 1921 Fransızlarla yaptığımız anlaşma gereği Süleyman Şah Fırat'ta boğularak hayatını kaybetti. 21'de mezarının olduğu toprak Türkiye toprağı sayıldı. 2 kez de yeri değiştirilmiştir. Suriye'de istikrarsızlık var. Nedeni de Suriye rejimi. DEAŞ denilen örgüt Süleyman Şah Karakolu'na çok yaklaştı, adeta muhasara altına aldı.
SAVAŞ UÇAKLARI DEVRİYE GÖREVİ YAPTI
Birkaç aydır biz elimizden gelen tedbirleri aldık. Ola ki bir serseri saldırı olabilir diye 2 tane uçak İHA'lar hariç savaş uçakları devriye görevi yapmıştır ki anında müdahale edebilsin diye. Kara unsurlarıyla tank ya da diğer silahlarla DEAŞ'e karşı müdahale edebilecek şekilde konuşlanmıştır. Oradaki askerlerimizin sağ salim tahliyesi verilen karar budur. Bir askerimizin hayatını kaybetmesi ya da DEAŞ'in eline geçmesi bizi üzerdi.
DEAŞ ÇILGINCA EYLEMLER YAPABİLİRDİ
Mart ayında DEAŞ'e kapsamlı bir operasyon düzenlencek. DEAŞ çok çılgınca eylemler de yapabilir, Türkiye'yi sorumlu da tutabilir. Bunları da hesap etmek lazım. Bir plan dahilinde sadece Başbakanımızın başlayın demesi ev direktifine bağlı bir konu olmasını 15 gün öncesinden bir ay öncesinden biliyoruz. Belki birkaç ay öncesinden bir saldırı olursa ne yapılacağı çok dakik hesaplarla yapılmıştır. Sadece uygulayın talimatı verildiğinde düğmeye basıldığında harekete geçme onların görevi olarak kalmıştı.
BULUNDUĞU YERDEN DAHA BÜYÜK BİR TOPRAK PARÇASI...
Askerimiz tahliye edilmiştir. Sandukalar geçici olarak Türkiye'ye getirilmiştir. Egemenlik hakkımız olarak bayrağımız oradan inmeden yeni nakledileceği yere bayrağımız dikilmiştir. Bulunduğu yerden biraz daha büyük bir toprak parçasıdır. Aldınız da kaçtınız diye ucuz kasaba politikacılığı yapanların biraz utanması lazım.
Askerimize karşı çirkin bir dille hücum edilmesi onun başındaki komutanın adeta ağızlarda meze yapılması çok çirkin bir davranıştır.
DEAŞ'E KARŞI DAHA SERT BİR SİYASET UYGULANABİLİR Mİ
Böylesine çılgın bir terör örgütünün nerede ne yapacağını bilemeyiz. Bugün DEAŞ'e karşı koalisyon güçleri onların beli ikmal merkezleri ve hareket merkezlerini bombalamakla yetiniyor. Kapsamlı bir mücadele başlayacaktır. Türkiye kendi öncelikleri bakımından da koalisyonla işbirliği içinde olup olmayacağını, hareket edip etmeyeceğini şu anda tartışıyor. Türkiye'nin talepleri dikkate alındığında yapacaklarımızı koalisyonla değerlendiririz
ÇÖZÜM SÜRECİ
HDP sorumlu hareket etmiyor. Eş genel başkanı da her gün kendisini gündemde tutmak için, belki olası seçimi de düşünerek belli bir siyaset yapıyor. Top HDP'nin ayağındadır. Dün rahat bir biçimde 10 maddeyi açıkladı. Şimdi şuna cevap versinler. Niçin HDP'nin heyetlerinden bazıları sık sık Kandil'e gidip geliyor. Neden buna ihtiyaç duyuluyor. Öcalan'ın itibarının meraklısı insan değilim. Bir kavga yaşanıyor. Öcalan'ın isteklerine karşı Kandil sürekli veto hakkını kullanıyor. Öcalan'ın belli taleplerine Kandil niçin veto hakkını kullanıyor. Cizre'de, Silopi'de olan nedir? Kandil'le hareket eden gruplar. Kandil, Öcalan'ı itibarsız kılmak suretiyle gücün kendilerinde olduğunu söylüyor. Biz buna gelemeyiz. İmralı ile Kandil arasında bir danışıklı dövüş mü vardır. Bu çelişkileri gidermek HDP'nin işidir.
AKŞAM BEYEFENDİ '10 TANE İŞ VARDI' DİYOR...
Akşam beyefendi çok rahat bir biçimde '10 tane iş vardı' diyor. Hükümetin öncelikleri vardır. Kamu düzeni esastır. Sizin elinizdeki güçler eylem yapmayacak. Yollarda devriye gezmeyecekler, TOMA'ların içine patlayıcı atmayacaklar, yolları kazmayacaklar. Siz bundan vazgeçiyor musunuz? Vazgeçmiyorlar. 50-60 adam sokağa giriyor, Mobese'ler parçalanıyor, belli evlere gidiyorlar. Yanyana gelerek bir açıklamadan kimse bahsetmesin. Bu yazılar bize gelmiştir. Hükümetin hemen ah ne kadar güzel diye üzerine atlaması düşünülemez. Şu anda bir diyalog süreci var. Adam 'ben silahı elimden bırakmam' diyecek. Biz ondan sonra diyeceğiz ki 'kaçtan aşağı olmaz, müzakere edelim'. Biz deli miyiz, böyle bir şey olabilir mi?
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
HDP'yi mazur görüyorum. Alacağımız tedbirlerin bir çoğu HDP'nin işbirliği yaptıklarına karşı alacağımız tedbirlerdir. MHP'nin buna niçin karşı çıktığını anlamak mümkün değil. Uzun uzun düşündüm. Molotof atılması, gözaltı süresinin 48 saate çıkması… Jandarma'nın İçişleri'ne bağlanmasını istemiyorlar. Halbuki bu AB müktesebatında var. Emniyet'te yeni bir piramit oluşacak.