'SENİ BÖYLE Mİ GÖRECEKTİM'
Şehidin 7 aylık eşi Pınar Özdemir, yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi. "Benim eşim bir kahramandır. Ama onların leşlerini kenarda köpekler yiyor. Allah onları kahretsin. Ben eşimle gurur duyuyorum" diye feryat etti. Kahraman askerin cenaze törenine damga vuran isim ise Özdemir'in 2012 yılında Niğde Bor Jandarma Komutanıyken şoförü olan eski askerlerinden Asaf Başal idi. Cenaze töreni için Ankara'dan Mersin'e giden Asaf Başal, cenaze aracındaki şehidin fotoğrafına sarılarak, uzun süre gözyaşı döktü. Çevredekilerin sakinleştirmekte güçlük çektiği Başal, "Senin 1 yıl kapını açtım, şimdi böyle mi gelecektin komutanım. Ne olur in aşağı komutanım. Ne olur in de Niğde'ye gidelim komutanım. Hakkım sana helal olsun komutanım. Sen cenaze aracıyla mı gelecektin komutanım. Biz askeri araca binecektik, sen bunla niye geldin komutanım. Seni böyle mi görecektim komutanım. Beni bırakma komutanım" dedi. Eski askerin bu feryadı, hepimizi derinden etkiledi. Yaptığı iyilikler ve kahramanlıklarla hafızalardan silinmeyecek olan şehit Yüzbaşı Özdemir, gözyaşları arasında Tarsus'ta toprağa verildi. Öte yandan Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde 20 Mart'ta terörle mücadele operasyonu sırasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü Ankara GATA'da önceki gün şehit olan Piyade Üsteğmen Erdem Keskin'in cenazesi memleketi Gümüşhane Kelkit'e defnedildi. 15 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde şehit eşi Züleyha Keskin güçlükle ayakta dururken, şehidin 40 günlük bir kızı olduğu öğrenildi.
Pınar Özdemir, şehit eşini asker selamıyla cennete uğurladı. Yakınlarının desteğiyle ayakta durabilen acılı eş, "Eşim bir kahraman" diye haykırdı.
'RÜTBESİ BANA HATIRA'
Şehit Yüzbaşı Halil Özdemir'in eski askerlerinden Asaf Başal, komutanını gözyaşlarıyla uğurladı. 2012'de tezkere almadan önce komutanının jandarma yeleğini, beresini, üsteğmen rütbesini ve eğitim düdüğünü hatıra olarak aldığını söyleyen Asaf Başal, şehit Yüzbaşı Özdemir'i şu sözlerle anlattı: "Ona yazdığım mektupta, 'Bence cennetliksin komutanım' diye yazmıştım. O da cennete gitti. Baba-oğul, abi-kardeş gibiydik. Keşke yanında kalsaydım da ben de şehit olsaydım. Bizim komutanımız Şırnak'ta, Mardin'de, Niğde'de görev yaptı. Bu yerler hep ağlıyor. Lokantaya girdiğimizde kendi et yerken bize çorba içirmezdi. Bize daha fazlasını yedirirdi."
