MUSUL'UN ÖNEMİ NEDİR?
Osmanlı'nın 400 yıla aşkın süredir topraklarında hüküm sürdüğü Musul, sadece petrol kenti değildir. Musul, kavşak anlamına gelen "mevsil" kelimesinden türemiştir. Çağlar boyunca kervanların buluşma noktası olduğu için ticaret, verimli topraklarıyla tarım, savunmaya uygun konumuyla da askeri açıdan hep önemli bir merkez olmuştur. Bugün de bu özelliklerinin yanı sıra, zengin petrol yatakları, Arap, Kürt ve Türkmen nüfusuyla Irak sınırları içinde bir hakimiyet ve nüfuz savaşı yönüyle çok önemli bir stratejik şehir ve bölgedir.
MÜSLÜMANLAR İÇİN TARİHİ GEÇMİŞİ NEDİR?
Hz. Ömer, Musul'u aldığı zaman içinde ve karşısındaki Asur başkenti Ninova'da Antik Çağ'dan beri yaşayan ama Müslüman olmayan bir nüfus mevcuttu. Hz. Ömer burayı alınca Müslüman-Arap bir nüfus yerleştirdi. Bir cami de yaptırarak şehri askeri açıdan önemli bir karakol yaptı. Hz. Osman da aynı şekilde şehre Arap nüfusunu iskân etti. Emeviler döneminde şehir imar edilip El Cezire adıyla önemli bir vilayet, Abbasiler döneminde de Azerbaycan'a kadar uzanan bir bölgenin merkezi olmuştu.
MUSUL, OSMANLILAR'IN ELİNE NE ZAMAN GEÇTİ?
Yavuz Sultan Selim, Doğu Seferi'ne çıktığında 1517'de şehri Abbasi Bey'i Afşar Ahmet'in elinden, Diyarbakır Beyleri'nin de yardımıyla aldı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de şehir askeri açıdan güçlendirilerek İran'a karşı köprübaşı vazifesi gördü. Bu tarihten sonra Musul, Osmanlı ve İran mücadelesine sahne oldu. 17. Yüzyıl'da İran, Araplar'ın yardımıyla şehri ele geçirdi. Şehir 2 yıl süren kuşatmalar ve savaşlar sonucu 1625'te tekrar Osmanlılar'a geçti. 1743 ve 1777'de Safeviler, yani bugünkü İran, şehre iki kez saldırdı ama güçlü savunmayı kıramadı. Birinci Dünya Savaşı'na kadar da Musul, İran tarafından desteklenen 4 büyük isyana ev sahipliği yaptı.
OSMANLI'DA STATÜSÜ NEYDİ ?
Musul, 1587'de vilayet ilan edildi. Bu vilayete bağlı üç sancak Musul merkez, Kerkük ve Süleymaniye'ydi. Bu sancaklara bağlı kazalar da şöyleydi. Musul (İmadiye, Zaho, Dohuk, Akra, Sincar.) Kerkük (Revandiz, Köysancak, Raniye, Erbil, Salahiye.) Süleymaniye (Gülamber, Mamüratül, Bazyan, Şehribazar). Osmanlı'nın son döneminde Musul'un yüzölçümü 91.000 km nüfusu ise 350 bindi. Türkmenler daha çok Musul ve özellikle de Kerkük'te yaşıyordu. Osmanlının uzak vilayetler için bulduğu yönteme uygun olarak Musul uzun yıllar güçlü yerel beylerden birisi olan fiilen Abdülcelilzadeler tarafından idare edildi. Bu yerel bey Safevi devletine karşı Osmanlıyı desteklediği için Osmanlı bölgeye büyük kuvvetler sevk etmeden Musul'u kontrol altında tutuyordu. Bir vergi yüzünden 1830'da çıkan karışıklıkta bu aile Osmanlı'ya isyan edip Musul Valisi'ni öldürünce yerine gönderilen Hafız Ahmet Paşa 1 yıl süren isyanı bastırdı, bu aileyi ortadan kaldırdı ve bu kez Musul doğrudan Osmanlı egemenliğine girdi.
NEDEN OSMANLI VE İRAN PAYLAŞILAMIYORDU?
Musul'un zikrettiğimiz stratejik coğrafi özelliğinin dışında bir diğer önemi de İran, Şia yayılmacılığına karşı Sünni direniş noktası olmasıydı. Mısır, Hicaz (Mekke ve Medine) ve Yemen'e geçiş noktasıydı. İran, Musul'u almadan bölgede Şiiliği yayamayacağını düşünerek asırlar boyunca Musul'u almaktan vazgeçmedi.
MUSUL-IRAK TÜRKMENLERİ'NİN KÖKENİ NEDİR?
Irak topraklarındaki ilk Türklerin 674 yılında Horasan'dan göç ettiği ve ilk olarak Basra'ya savaşçı olarak gidip yerleştikleri iddiası Türkmenler tarafından kabul edilen görüştür. Daha sonraki yüzyıllarda Türkmenlerin kitleler halinde Irak'ın çeşitli bölgelerine, özellikle de Kerkük, Musul ve Bağdat'a göç ettikleri bilinmektedir.
IRAK VE MUSUL'DAKİ TÜRKMEN NÜFUSU KAÇ?
IRAK Türkmenleri'nin hesabına göre; günümüzde Musul'da 250 bin, Irak'ta ise toplam 2 milyon civarında Türkmen ya da onların adlandırmasıyla Irak Türk'ü yaşamaktadır. Bugün dahi Musul çevresinde onlarca Türkmen köyü vardır. Musul'a 60 kilometredeki Telafer de 300 bin civarında Türkmen nüfus barındırır. Merkezi Irak ve bölgesel Kürt yönetimleri bu sayıları kabul etmemekte, Türkmenler'in Irak içindeki sayılarını toplam nüfusun % 2'si olduğunu söylemektedir. Kesin olan ise zaman içinde özellikle Arap sonra da Kürt nüfusun Musul'a göç ettirilmesiyle demografik yapısının değiştirildiği ve halen de aynı faaliyetin sürmekte olduğudur. Yapılan araştırmalara göre Türkmenler'in büyük ve asıl çoğunluğu şehirlerde yaşıyor. Genellikle ticaret ve el sanatlarıyla uğraşıyor. Bunlar aydın bir kesimi oluşturuyor. Bugün Irak toprakları içinde Araplar çoğunlukta olup daha sonra sırasıyla Kürtler, Türkmenler, Süryaniler ve Ezidiler önemli sayıdaki azınlıkları oluşturuyor.
GÜNÜMÜZE KADAR MUSUL'DA BARIŞ HAKİM OLDU MU?
Hayır. Şehir, Araplar tarafından alındıktan sonra 9. Yüzyıl'dan itibaren çok sayıda isyan ve karmaşaya sahne oldu. Kürtler ve Müslüman olmayanlar, Arap ve Türk valilerin yönetimine karşı giriştikleri ayaklanmalarda zaman zaman şehre hâkim de olmuşlardı. Abbasiler döneminde bir ara bağımsız devlet bile olan Musul'da egemenlik mücadelesi hiç bitmedi. Şehir, zaman içinde İlhanlı, Timurlu, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi devletlerinin kontrolüne girdi.
YARIN : Türkiye, Musul'da neden İran'ı istemiyor?