"Sen git onu Kandil'e sor"

İçişleri Bakanı Soylu, terör örgütü PKK konusunda CHP lideri Kılıçdaroğlu'na uyardı bulunurken, Kürt vatandaşlara da 'Sizi bu PKK zulmünden kurtaracağız' dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :26 Şubat 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :26 Şubat 2017 , 19:10
Sen git onu Kandil’e sor
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Çanakkale'de, Barbaros Mahallesi üye buluşmasına katıldı. ÇOMÜ Seyit Onbaşı Konferans Salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Soylu, referandum süreci hakkında bilgiler verdiği konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi.

GAZETE MANŞETLERİYLE İKTİDARA GELMEYE ÇALIŞIYORLAR
AK Parti'nin siyasete yüzde 35 oy oranı ile girdiğini, ardından bu oranı yüzde 50'ye yükselttiğini hatırlatan Bakan Soylu, "AK Parti böyle de, Cumhuriyet Halk Partisi net söylüyorum, bak kaç yıldan beri, şunu şuraya yazın, 25-26, 24-25-26 bir ileri, bir geri, neden? Peki kutuplaştıran kim? Kendi ideolojisinden ödün vermeyen kim? O kavgaların içerisinden ödün vermeyen kim? Millete 'sana ihtiyacım yok. Çünkü gazete manşetleriyle iktidara getirmeye çalışıyorlar. İktidara gelmeme de gerek yok. Zaten ben iktidardayım' diyor. Siz ne yaparsanız yapın. Milletin reyi, oyu, bir bakıyorsunuz yargı bir karar çıkıyor, bir bakıyorsunuz anayasa mahkemesi bir karar çıkarıyor. Bir bakıyorsunuz ki eski Türkiye'nin o medya patronları manşet atıyorlar, manşet. Diyorlar ki, 'biz yöneteceğiz, biz edeceğiz.' Hadi yönet de görelim bakalım. Milletin oyu olmadan yönet de görelim bakalım. İşte yeni sistemi istememelerinin sebebi o.

"PKK'NIN TASALLUTU ALTINDA MİTİNG YAPARSAN..."
Yeni sistem 50'nin üzerinde alırsan, millet sana tam 5 yıl boyunca istikrarlı bir hükümet verecek. Ama o 50'yi alabilmek için de ter dökeceksin. Korkmayacaksın. Güneydoğu'ya gittiğinde, 'aman Türk bayrağı olmasın sakın' diye oraya talimat verip, PKK'nın tasallutu altında miting yaparsan, korkarak 50'ye ulaşamazsın. Gelir bugün onlarla beraber kol kola girersin kol kola. Bilesin ki, bunu yapmak için, hizmet üreteceksin bir de. Diyeceksin ki; 'AK Parti şehir hastanesi söyledi, yapıyor' sen de bir şey yapacaksın. O, Allah nasip ederse, 18 Mart köprüsünü yapacak, sen de bir şey önereceksin. O, engellilere 'siz yalnız değilsiniz, çaresiz, kimsesiz, değilsiniz. İnat ediyorum faize para vermeyeceğim, sizinle beraber yarına adım atacağım' diyeceksiniz, bir şey söyleyeceksiniz değil mi? Bir şey söyleyeceksiniz. Bunu söyleyemezsen, ittifak edemezsen, kol kola giremez, beraber olamazsan, 'önce memleketim, önce milletim' demez de bir yerlerde saplanıp kalırsan, 50'ye ulaşamazsın, korkusu o. Sen 25'le bu ülkeyi idare edeceksin öyle mi? Geçti o günler. O günler geçti artık. Öyle bir şey kalmış değil. Bu memlekette bunu bundan sonra gerçekleştirebilmek de mümkün değildir. Çok net bir şekilde söylemek istiyorum" dedi.

"KILIÇDAROĞLU, UZAYA GİTSEN DE ÇARE YOK"
Başbakanlık sistemine de değinen Bakan Soylu, "Başbakan olmadan, cumhurbaşkanıyla beraber olmadan böyle bir sistem yürür mü? Tamam, razıyız, aldık kabul ettik. Sen Kılıçdaroğlu, yanında bir tane daha Kılıçdaroğlu'yla beraber genel başkan ol. Bir muhtar, iki muhtar olarak gene muhtarlık yapsın. Belediye meclis üyesi, 2 belediye meclis üyesi. Böyle bir şey mümkün mü? Yani sistemin, yeni sistemin öyle yerlerden vurmaya çalışıyorlar ki; e al yeni bir genel başkan Kılıçdaroğlu, zaten yetiştiremiyorsun sen. Yetiştiremediğini hepimiz biliyoruz. Her yerde medet arıyorsun, her yerde çare arıyorsun. Her yerde 'acaba biz bu eski Türkiye'yi nasıl, ne şekilde yerinde tutarız?' Kılıçdaroğlu, uzaya gitsen de çare yok uzaya. Millet kararını verdi. Uzaya gitsen de çare yok" diye konuştu.

"SEN GİT ONU KANDL'E SOR"
Terör konusuna da değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bakın, ne dedik biz, kış-mış yok. Bu mücadele devam edecek. Evlatlarımız, Allah onlardan bin kere razı olsun. Hiç gözünü kırpmadan. Bir muhalefet milletvekili kalkıp diyor ki; 'İşte o köyde terörle mücadele yapıyorsunuz.' O köyde şehit olan evladımızı sormuyor. Terörle mücadele ederken ilk mücadeleyle karşı karşıya kaldığında karşı taraftan gelen hain kurşunla kör olan özel harekatçımızı sormuyor, daha ötesi var. Şanlıurfa'da, Viranşehir'de oradan çıkıp bombayla berber, sadece kedisine süt vermek için annesinden izin alan 11 yaşındaki o sabiyi sormuyor, 'terör ne oldu? O örgütteki adamlar ne oldu' diye bana onun hesabını soruyor. Sen git onu Kandil'e sor, bize sorma. Ve güya, diyor ki 'ben Diyarbakır'da baro başkanlığı yaptım.' O eski defterlerinin Diyarbakır'da ne olduğunu, Diyarbakırlılar iyi biliyor. Sen doğru dürüst birisi olsaydın, Cumhuriyet Halk Partisinden mebus seçilirdin, İstanbul'a gelip başkasının hakkını almazdın. Senin Diyarbakır'da ne olduğunu, nasıl teröre hizmet ettiğini ve bu ülkede nasıl bir noktaya getirdiğini herkes biliyor. Buradan Kılıçdaroğlu'na çağrım var: Çok net ve açık bir şekilde. Partinizin içerisinde bulunan bu PKK sempatizanlarına izin vermeyin. Bu millet bunun hesabını size sorar. Çok net bir şekilde bu millet bunun hesabını size sorar. Hatırlıyorsunuz değil mi 7 Haziran seçimlerini. Terör örgütünün nasıl havaya girdiğini. Nasıl bize afra tafra sattığını. Ne diyorlardı; 'özerklik ilan edeceğiz. Şunları yapacağız.' Her tarafta kantonlar mantonlar bir şey ifade etmeye çalışıyorlardı. Hadi bakalım, şimdi özerklik ilan edin de görelim sizleri. Hadi bakalım. İlan edin de görelim. Hiçbir endişeniz olmasın. Bütün arkadaşlarımız, bütün hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızın talimatı, Başbakanımızın talimatıyla birlikte bu meselenin kökünü kazıyacağız. Ve ülkemiz artık bu işe maliyet ödemeyecek. İnsanlarımız bedel ödemeyecek. Burada söylüyorum. Çanakkale'de, birliğimizin ve beraberliğimizin teminatı olan bir şehirde söylüyorum: Kürt kardeşlerim size sesleniyorum, hem de Çanakkale'den, Türkiye'nin en batısından. Sizi bu PKK'nın tasallutundan kurtaracağız, birlik ve beraberliğimize yarına adımlarla birlikte gideceğiz" ifadelerine yer verdi.