CHP-FETÖ işbirliğini çözmek için bu adamı konuşturun

CHP milletvekili Eren Erdem'in FETÖ ile işbirliği yaptığını gözler önüne seren Ahmet Kekeç, Star Gazetesi'ndeki köşesinde "Bu adamı konuşturun, CHP-FETÖ işbirliği çözülür" başlıklı yazıyı kaleme aldı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Temmuz 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :29 Temmuz 2017 , 13:20
CHP-FETÖ işbirliğini çözmek için bu adamı konuşturun

İÇİNDEKİLER

Üzerinde "Zaman" yazan bir kürsüde konuşuyor. Sağ yanında, MİT TIR'ları kumpasının görüntü "temin edici"si Enis Berberoğlu, sol yanında Ekrem Dumanlı...

Bugüne kadar hangi mağdurla dayanıştığını bilemediğimiz CHP milletvekili Eren Erdem, FETÖ'nün "özgür basın susmaz" kampanyasına destek veriyor.

İnternete girin, arama motorlarına uygun isimleri yazın, fotoğraflarını bulacaksınız...

İkinci görüntü:

FETÖ'nün artık bir "darbe örgütlemesi" olduğu tescillenmiş... Eskiden örgütten kaçanlar, "darbeciliği" tescillenir tescillenmez, soluğu FETÖ kanallarında ve gazetelerinde alıyor.

Eren Erdem Efendi, tam da böyle bir zamanda, Samanyolu Haber'in "en itibarlı" konuğu olarak ekranlara çıkmış, MİT TIR'ları baskınına övgüler yağdırıyor.

İddiası şu:

MİT TIR'larını savcı Aziz Takçı durdurmadı...

Kim durdurdu peki?

Sufleyle konuşmaya alışkın Eren Erdem Efendi "hemen" hükmünü yapıştırıyor: "MİT TIR'larını Aziz Takçı değil, MİT personeli durdurmuştur."

Konu, FETÖ'yü aklamaksa, imdada, elde hazır malzemelerle Eren Erdem yetişecektir.

Peki, kimlerdir o MİT personeli?

Hangi birimde görev almaktadırlar?

Mesela, "istihbarata karşı koyma" biriminde mi çalışmaktadırlar?

İsimleri nedir?

Bunun önemi yok. Daha doğrusu, Eren Erdem Efendinin iddiasını kanıtlamak gibi bir "yükümlülüğü" yok.

Üçüncü görüntü:

Eren Erdem Efendi, kötü olduğumuz dönemde, bir Rus televizyonuna açıklamalar yapıyor. IŞİD'i Türkiye'nin özendirdiğini söyledikten sonra öldürücü yumruğu indiriyor: "Türkiye IŞİD'e sarin gazı gönderiyor..."

Esed'in muhaliflere yönelik kimyasal saldırısının BM'de bile soruşturma konusu olduğu bir dönemde söylüyor bunları. Esed'in gazını görmüyor ama Türkiye'nin olmayan gazından "Erdoğan insanlığa karşı suç işlemiştir" sonucunu çıkarmayı biliyor.

Üzerinden kaç zaman geçti, Eren Erdem Efendi iddiasını kanıtlayabildi mi?

Hayır.

Kimyasal silah kullandığı tescillenmiş Esed'e karşı tek laf edebildi mi?

Hayır...

Dördüncü görüntü:

Hep sakallı pejmürde görüntüsüyle hatırladığımız Eren Erdem Efendi, sakalsız hali ve "besili" matruş suratıyla özel bir televizyon kanalında Ümit Zileli'nin sorularını cevaplıyor. Diyor ki, "Savunma Bakanı Fikri Işık ve Adil Öksüz 14 Temmuz günü Sakarya Üniversitesi'nde bir araya geldiler."

Sonra da öfkeli bir ses tonuyla ekliyor: "Ne görüştüler, hepsini biliyoruz! Konuşturmasınlar adamı..."

Biz de diyoruz ki, konuş Efendi! "Konuşturmasınlar adamı" diye içi boş tehditler savuracağına, konuş! Bütün bildiklerini anlat! İddialarını kanıtla ve söylediklerinin içini doldur.

Bugün konuşmayacaksın da, ne zaman konuşacaksın?

Konuşursan ve iddialarını kanıtlarsan, ülkene hizmet etmiş olursun.

Bunu yapmazsan, bir "millî güvenlik sorunu" olarak ortada durursun.

Bununla birlikte, cevaplaman gereken bazı sorular var:

FETÖ tapelerini yayınlamak üzere "Karşı" isimli çakma bir sol gazete kurdun. Maksat hasıl olunca da çalışanları yüzüstü bırakıp Meclis'e tüydün.

Kuruluş aşamasında, kimi cemaat yetkilileriyle CHP'den kimi isimleri (biri genel başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu) bir araya getirip, birlikte "toplantılar" yaptın mı?

Bu toplantılara hangi "yazarlarınız" iştirak etti? Bu yazarlardan bazıları niçin sonradan gazeteyle yollarını ayırdı?

Solculuk iddiasıyla yola çıkan, sol kamuoyundan da destek gören "Karşı" niçin sadece "tape yayıncılığına" yöneldi? Büyük çoğunluğu "suç" ihtiva eden kayıtlar (ve ilaveten gizli telefon görüşmeleri) hangi "mutemet el" tarafından gazeteye ulaştırılıyordu?

Daha da önemli soru şu:

Bu gazetenin finansörü sadece Turan Ababey midir? (Gazetenin finansörü olarak tanıtılan Turan Ababey, bir televizyon kanalında şu itiraflarda bulunmuştu: "Kendimi gazetenin finansörü zannediyordum. Değilmişim. Beni kandırıp paramı aldılar ama gazetenin arkasında başka güçler vardı. Gazeteyi çıkaran kadro, Cemaatle işbirliği halindeydi. Ben de bu olayın mağdurlarından biriyim...")

Turan Ababey'in zikrettiği bu "başka güçler" kim?

FETÖ mü?

Bu sorulara cevap vermediğin sürece, "FETÖ işbirlikçisi" muamelesi görmeye devam edeceksin ve belki de kendini aklamak için hakkındaki "fezleke"nin işleme konulmasını isteyeceksin! Bu cesaretin varsa tabii...