AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamuoyunda tartışılan "Kemal Kılıçdaroğlu-FETÖ ilişkisi ve MİT TIR'ları ihanetinin Kılıçdaroğlu'na uzanabileceği" konusunu kendine has siyasi üslubu ile dile getirdiğini belirterek, CHP'den 'haddini fazlasıyla aşan' tepkiler geldiğini söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na 7 kritik soru yönelten Ünal, "Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren bu sözler son derece provokatif bir dil kullanılarak yapılmaktadır. Cevaplar yerine tehditler savuran Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır" ifadelerini kullandı.Ünal, MİT TIR'ları ihanetinin Türkiye'yi teröre destek veren ülke gibi göstermek, uluslararası yaptırım uygulanmasını sağlamak ve Başbakanı uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefleyen büyük bir ihanet olduğunu söyledi. FETÖ ve CHP tarafından yargılanmakla tehdit edilen ve yurt dışına kaçacak ithamıyla suçlanan Erdoğan'ın söylediklerinin gayet net olduğunu belirten Ünal, yazılı açıklamasında "Karanlık olan ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatması gereken Cumhurbaşkanımız değil Kılıçdaroğlu'dur" ifadesine yer verdi.
CEVAP BEKLİYORUZ
Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına kaset kumpasıyla göreve geldiğini hatırlataran Ünal, Kılıçdaroğlu ve CHP'sinin 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesinden sonra FETÖ'nün arkasında uluslararası güçler olduğunu düşünerek "AK Parti ve Erdoğan'dan ancak bu şekilde kurtuluruz" düşüncesiyle FETÖ'nün gemisine bindiğini söyledi. Kılıçdaroğlu ve CHP'nin Erdoğan ve hükümetini uluslararası arenada savaş suçlusu olarak gösterip Türkiye'yi DEAŞ'a yardım eden ülke olarak lanse eden her türlü FETÖ senaryosunun aktörü ve taşıyıcısı olduğunu belirten Ünal, "Bindikleri FETÖ gemisi 15 Temmuz gecesi batınca panikle feveran ederek gerçeği perdeleme gayreti içine girmişlerdir. Küfür ve hakaret yoluyla kendilerini temize çıkarma çabası içine girmişlerdir. Diyoruz ki paniklemeyin, sakin olun, hakaretle, küfürle, iftira ile bu sorumluluktan kurtulamazsınız" ifadelerini kullandı. CHP'nin, FETÖ'nün televizyonlarında yüksek öz güvenle onların kendilerine fısıldadığı sözleri tekrar ettiğini vurgulayan Ünal, "(Türkiye savaş suçu işliyor) diyordunuz, 'Erdoğan kaçacak ve Türkiye'ye getirip yargılayacağız' diyordunuz. Biz şimdi bütün bunlara ilişkin sadece sorular soruyoruz ve cevaplar bekliyoruz" açıklamasını yaptı.
CHP'DEN İTİRAF GİBİ İNKAR
CHP, AK Parti'nin sorularını inkar ederken adeta itiraf gibi cevaplar verdi. Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, şunları söyledi: "Genel Başkanımız herkesle görüşür, konuşur. Ortada bir suç yoktur. O fiil de bir suç değildir. O fiili Enis Berberoğlu'nun işlediğine dair bir delil de yoktur dosyada. Tüm bunlara rağmen bir kumpas harekatı başlatılmış bu çerçevede görüntülerin izlenmesi meselesi üzerinden gelmeye çalışıyorlar. Görüntüleri bütün Türkiye izledi. CHP Genel Başkanını bir kumpas tezgahı ile susturamayacaklar. Susturmak istediklerini, korkutmak istediklerini hedef gösteriyorlar. Baltayı taşa vurdular.
Gösterdikleri hedef dün de bugün de korkmadı. Ne Berberoğlu'nu ne CHP'yi ne de CHP Genel Başkanını onlara yem edeceğiz."
1.Kılıçdaroğlu, MİT TIR'ları ihanet suçunda FETÖ'nün yargı, emniyet, asker ve medya içindeki unsurlarıyla aynı argümanları ve söylemi hala neden kullanmaktadır?
- FETÖ de 'TIR'lar silah götürüyordu' diyor, Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
- FETÖ de 'Uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar' diyor, Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
- FETÖ de 'Yurtdışına kaçacaklar, gelip yargılanacaklar' diyordu, Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyordu.
- FETÖ de 'Türkiye güvenlik açısından riskli ülke' diyor, Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
- FETÖ de 'kontrollü darbe diyor', Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
2. Kılıçdaroğlu 'Bu görüntüleri ben de seyrettim' diyor. Görüntüleri size kim getirdi? Görüntüleri nerede, ne zaman, kimlerle izlediniz? Görüntüleri yalnız mı yoksa başkalarıyla mı izlediniz? İzlerken yanınızda kimler vardı?
3. Bu görüntüleri Can Dündar'a Enis Berberoğlu'nun verdiği mahkeme kararlarında var. Peki Berberoğlu bu görüntüleri nereden, ne zaman, nasıl temin etti?
4. Kılıçdaroğlu'nun 17 Mayıs 2015'te Zaman gazetesine yaptığı ziyaretle bu görüntüler arasında ilişki var mıdır?
5. Mustafa Akaydın'ın 15 Temmuz işgal girişimine 'evcilik, tiyatro' demesi ve Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe demesi FETÖ ile aynı söylemi kullanmak anlamına gelmiyor mu?
6. Kılıçdaroğlu neden ısrarla ülkemizi uluslararası basın aracılığı ile güvenlik açısından riskli ülke olarak göstermeye hala devam ediyor?
7. Kılıçdaroğlu ve CHP'si siyasetin gereği olarak sandığı, seçimleri ve demokrasiyi adres göstermek yerine, neden ısrarla sokağı adres göstermektedir?"