Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesinde öğretim üyesiyken FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski akademisyen Şevket Yirik'e ait 188 sayfalık örgütün şifreli haberleşme programı ByLock mesaj dökümlerinin bulunduğu tutanak Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Sanık Yirik ile iki kişiye 20 Ocak 2016'da aynı anda "yeni not" başlığıyla gönderilen mesaj dikkati çekiyor. Silahsız bir savaşın içinde olunduğu, eğer silah kullanmanın caiz olması durumunda ise onu da kullanacaklarının belirtildiği mesajda, bunun farkında olarak karşı tarafı ters yüz edecek şekilde tabyaları (bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen askeri yapıdır) tahkim etmeleri gerektiği yer alıyor.
MEHMET ALTAN VE AHMET ALTAN DETAYI
Şu anki hukuki müdahale ve mualecelerinin (bir işe girişmek) bir anlam ifade etmiyor gibi görünse de uluslararası hukuka taşınmasının önemli olduğu vurgulanan mesajda, "Tutuklu olanlar çok güzel hizmetler yapmışlar. Allah da zirve yapması için kader planında onları oraya koymuş, biz böyle düşünelim. Bu dairede hizmet edenlerin kaderidir. Mehmet Altan ve Ahmet Altanlar temiz bir ailenin çocukları, dedeleri meşayihten (şeyh, pir). Ama cumhuriyet döneminin gadre uğramışlardır. H.C, Şahin Alpay da öyledir. Bu dönemde bu insanları tanıma fırsatı bulduk. Kendimizi karınca gibi görürüz ama terbiyesizlik karşısında kendimi Everest gibi hissederim. Ancak bu entelektüel olmanın gereğidir. Yarınlar sürpriz yapar, yarın iyi hesaplanmalı, bela ve musibetlere sinek ısırması nevinde gibi bakın ve sarsılmayın." ifadelerine yer veriliyor.
Tutanakta yer alan Yirik'e ve örgüt üyesi 10 kişiye 3 Şubat 2016'da gönderilen ByLock mesajında, örgütün elebaşı Fetullah Gülen kasdedilerek, "Büyüğümüzün önemsediği bir mevzu" şeklinde başlanarak, örgütün kapatılan ve sosyal medya üzerinden devam eden çalışmalarına üye ve abone olup takip etmeleri, beğeni yapılarak destek olunması konusunda uyarıda bulunuluyor. Dosyada yer alan 5 Şubat 2016'da gönderilen mesajda, şu ana kadar 130 okul, 5 üniversite açıldığı, örgütün okullaşma sürecinin 12 Eylül'den sonra olduğu, örgütün hayali olan sızıntı dergisini okuyucunun anlayamadığı ve kayyum atandığı kaydediliyor.
CEZAEVLERNİDE NASIL DAVRANACAKLARI TALİMATI
İçeriklerde Yavuz isimli kullanıcının attığı 6 Şubat 2016'da mesajın içeriğinde ise şu ifadeler bulunuyor: "Amerika'da büyüğümüzün huzuruna çıktık. Abi bizi takdim etti. 'Van, Hakkari, muş, Bitlis'teki davaları takip eden avukatlar.' dedi. Büyüğümüzün dizinin dibine oturduk. İlk sözü 'tutuklu var mı?' Biz de 'Yok' dedik. 'Herkes tahliye oldu' dedik. Hocam dedim 'Arkadaşları cezaevindeyken psikologla görüşmeleri olmuş, psikolog demiş ki 'Ben ömrümde bu kadar rahat bir grup görmedim.' Bu da bir sorun demiş, bu kadar rahat olmamamız lazım. Abiler cezaevinde bir ölçü getirdiler. Mahkeme aşamasından bahsettim. Sorguda bizim abiler dimdik savunma yaparken hakimlerin başları öne eğikti' dedim. Hocamız hafif bize doğru eğildi ve gözlerimizin içine bakarak, hiç şüpheniz olmasın 'gidecekler' dedi heceleyerek."