FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki militanlarının gerçekleştirdiği 17 ve 25 Aralık darbe girişiminin bizzat ABD tarafından yönetildiği gün geçtikçe ortaya çıkmıştı. Hükümeti devirme operasyonunda yer alan ve operasyonun kilit ismi ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Finansal İstihbarat" müsteşarı David Cohen'di. Cohen Türkiye'nin İran ile olan ticaretini tamamen sona erdirmesini talep ederek üstü kapalı tehdit etmişti.
Cohen, 17 -25 Aralık darbe girişiminin hemen ardından apar topar Türkiye'ye gelmişti.
Türkiye, 2009'dan itibaren İran ve Kuzey Irak ile petrol ve doğalgaz ticaretinde Küresel Para sistemini devre dışı bırakarak Halk Bankası aracılığıyla TL ile ticaret yapmaya başladı. Ve ardından tehditler başladı. Bu tehdit ve açıklamalara sert tepki gösteren Türkiye ise, Birleşmiş Milletler (BM)'in resmi bir ambargo kararı olmadığına dikkat çekerek uluslararası ticaret kurallarına göre İran ve Irak ile işbirliğine devam etti.
ABD de FETÖ'yü kullanarak Halkbank üzerinden Türkiye'ye bir operasyon gerçekleştirdi. Piyasa çevrelerinde "para ajanı" olarak tanınan ABD Hazine Bakanlığı'nda terörizm ve ekonomik istihbarat sekreterliği görevini sürdüren David Cohen, Temmuz 2013'te ABD Temsilciler Meclisine bir rapor sundu. Bu rapor Halkbank'la ilgiliydi. Cohen, raporunu okuduktan sonra Temsilciler Meclisine bir konuşma yaptı: "Sizi temin ederim, çok dikkatli bir şekilde dışarıdan İran'a kimlerin altın sattığına dair deliller buluyoruz." ABD, ambargo bahanesiyle, emniyet ve yargı bürokrasisine sızan FETÖ'cüler üzerinden 17 Aralık operasyonuna girişti. David Cohen de operasyondan tam 48 saat sonra Türkiye'ye gelmişti. Amerikan Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen'in kimlerle görüşme yaptığı gizli tutuldu. İran'a dönük ambargonun mali açıdan delinmemesi amacıyla geçmişte Türkiye'ye çok sık gelen David Cohen'in Türk yetkililerle yaptığı tüm görüşmelerde Halkbank üzerinden İran'la sürdürülen doğalgaz ticaretinden duyulan rahatsızlığı aktardığı biliniyor.
