CHP'ye CIA bombası düştü

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, hakkında FETÖ'den yakalama kararı çıkarılan CIA yöneticisi Graham Fuller ile 17-25 Aralık tarihinin hemen öncesinde ABD'de görüştüğü öğrenilen Kemal Kılıçdaroğlu için suç duyurusunda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :03 Aralık 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :03 Aralık 2017 , 09:16
CHP’ye CIA bombası düştü

ABD'de 'iftiracı' yapılan Rıza Sarraf üzerinden Türkiye'ye karşı yürütülen kumpas davası ile eşzamanlı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakınlarına sözde belgelerle saldıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili gündeme bomba gibi düşecek bir iddia ortaya atıldı. FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki polis-yargı darbesinden hemen önce ABD'ye giden ve FETÖ'nün ABD'deki üst düzey isimleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu'nun burada çok gizli bir görüşme de yaptığı iddia edildi. AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Kılıçdaroğlu'nun bu ziyarette FETÖ'nün kuruluşu ve gelişmesinde başlıca rol oynadığı bilinen ve 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol oynadığı gerekçesiyle önceki gün hakkında yakalama kararı çıkarılan CIA yöneticisi Graham Fuller'le de görüştüğünü belirtti.

SUÇ DUYURUSU YAPILDI
Kılıçdaroğlu'yla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Külünk, Kılıçdaroğlu'nun ABD'de FETÖ'cülerle çekilen fotoğrafları ile bu FETÖ'cülerin Graham Fuller'le olan fotoğraflarını da suç duyurusunda delil olarak sundu. Külünk, CHP liderinin FETÖ ile olan bağlantılarıyla ilgili tüm detayların yer aldığı 69 sayfalık suç duyurusunda Kılıçdaroğlu'nu Fuller'le görüştüren ismin FETÖ'nün ABD'deki en önemli yapılarından Rumi Forum'un Başkanı Emre Çelik olduğunu öne sürdü. Suç duyurusunda Emre Çelik'in Graham Fuller'le çekilmiş samimi bir fotoğrafı da yer aldı. Suç duyurusu dosyasına ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'de görüştüğü FETÖ'cülerden Kemal Öksüz'ün de Graham Fuller'i ABD'deki bir toplantıda aynı karede gösteren bir fotoğraf da konuldu. Yahudi asıllı Fuller, ılımlı İslam projesinin mimarlarından biri olarak tanınıyor.

DOSYASI KABARIK
Kılıçdaroğlu'nun devamlı halkı hükümete karşı kışkırtma çabası ile ülkede kaos ortamını tetikletmeye çalıştığını belirten Külünk, Kılıçdaroğlu'nun siyasi arenada yapmış olduğu her hareketin aslında siyaset için değil FETÖ terör örgütünün amaçları doğrultusunda olduğunu ifade etti.
Külünk, Kılıçdaroğlu'nun ABD'de FETÖ'cü işadamları ile samimi pozları ve hakkında yakalama kararı olan Fuller'le bağlantısı olduğunu ileri süren Külünk, suç duyurusunda CHP liderinin ABD'de FETÖ'cü işadamları ile bu işadamlarının Fuller ve FETÖ'nün ABD'deki hamilerinden Demokrat Parti'nin senatodaki lideri olan Senatör Chuck Schumer ile olan fotoğraflarını da suç duyurusu dosyasına koydu.

ÖRGÜTÜN BİR PARÇASI
Yapmış olduğumuz araştırmalar sonucu ülkemizde meydana gelen olaylar öncesi izahı mümkün olmayan bir şekilde ve birçok noktada şüpheli Kılıçdaroğlu ve beraberinde bulunan kişilerin , ülkemize yönelik eylem gerçekleştiren kişiler ile öncesinde bir araya geldikleri, şüphelinin bu kişiler ile bir araya gelmesinden sonra ise ülkemize yönelik FETÖ silahlı terör örgütünün her seferinde yeni bir eyleme kalkıştığı gözlemlenmiştir" diyen Külünk, şunları söyledi:

"Kemal Kılıçdaroğlu'nun, sahte belge operasyonu ile sadece ülkemizin Cumhurbaşkanına değil, aynı zamanda ülkemizin huzur ve sükunetine karşı yürütülen uluslararası operasyonun işbirlikçisi durumunda olduğu anlaşılmıştır. Kılıçdaroğlu son açıklamalarla aleni devleti zaafiyeti uğratmak amacıyla hareket etmiştir. 28 Temmuz'da gerçekleştirmiş olduğu ve sahte belgelere dayanarak FETÖ silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda yapmış olduğu açıklamaların, eş zamanlı olarak ABD de New York'ta açılan ve 17/25 Kumpas Operasyonun yurtdışındaki ayağıyla aynı anda olması bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı hareket ettiğinin göstergesidir. Devletler açısında insani güvenliğin sağlanmasının en önemli unsurlarından biri de devletin vatandaşlarına karşı her türlü zihinsel baskıyı önleyerek toplumun militarize edilmesinin önüne geçmektir. Bu durum aynı zamanda devlet güvenliği ile doğrudan ilişkilidir."

Yeni Asır