Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ürdün Kralı II. Abdullah ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hususunda Ürdün ile aynı hissiyatı paylaştıklarını bildirdi.
Ürdün Haşimi Krallığının Kudüs'teki kutsal mekanların hamisi olarak oynadığı kritik rolü çok önemsediklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
Kudüs'ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım, tüm İslam aleminde infiale sebep olacaktır, bu barış zeminini dinamitleyecek, bölgemizde yeni gerilimlerin, çatışmaların fitilini ateşleyecektir. Kudüs, tüm Müslümanların harimiismetidir, göz bebeğidir. Kimden gelirse gelsin, bu tarihi hakikati gözardı eden her yaklaşımın sonu hüsrandır, felakettir. Bölgemizin huzur, barış ve güvenliği, iç politik hesaplara kurban edilemeyecek kadar önemlidir. Tüm dünyaya şu çağrıyı yapmak istiyorum; Kudüs'ün Birleşmiş Milletler kararlarıyla da defalarca teyit edilmiş hukuki statüsünü değiştirecek her türlü adımdan uzak durulmalıdır. Hiç kimsenin kişisel hevesleri uğruna milyarlarca insanın kaderleriyle oynamaya hakkı yoktur. Böylesi bir adım sadece terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürecektir."
DÜNYA KAMUOYUNA "KUDÜS" ÇAĞRISI
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirve Dönem Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı sıfatıyla dünya kamuoyuna çağrıda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı, sadece BM kararlarına değil, Kudüs'ün asırlara sari kadim karakterine de aykırıdır. Dolayısıyla bu adım, uluslararası hukukla birlikte, tarihi ve sosyal gerçeklerin hiçe sayılması anlamına gelmektedir. İsrail'in Kudüs'ü ilhak kararı, bu çerçevede yaptığı tüm işlemler ve uygulamalar nasıl hiçbir zaman kabul görmemişse, bu açıklama da aynı şekilde gerek vicdan gerek hukuk gerek tarih önünde hükümsüzdür. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı sıfatıyla, ABD'yi bölgede kaosu tetikleyecek bu adımdan vazgeçmeye, İsrail'i de barışa ve huzura katkı sağlayacak politikalar izlemeye davet ediyoruz."
Erdoğan, "Kudüs'te, Filistin'in BM kararlarıyla defalarca tasdik olunmuş haklarını yok sayan her adım, farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşama idealine vurulmuş çok ağır bir darbedir. Bölgedeki huzur ve güvenliğin şartı olarak gördüğümüz 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden vazgeçilebilmesi asla mümkün değildir." dedi.