Fatih Gürsul hakkındaki gerekçeli karar açıklandı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanlarından Fatih Gürsul'un da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı FETÖ'nün İÜ'deki akademik yapılanmasıyla ilgili davanın gerekçeli karar hazırlandı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Fatih Gürsul'un, 28 bin kez ByLock'a eriştiği ifade edildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :08 Ocak 2018 , 00:00 Güncelleme Tarihi :08 Ocak 2018 , 13:24
Fatih Gürsul hakkındaki gerekçeli karar açıklandı

İÇİNDEKİLER

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul Üniversitesi'ndeki (İÜ) akademik yapılanmasına ilişkin "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl ile 10,5 yıl arasında hapisle cezalandırılan 7'si tutuklu 10 sanık hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce karara bağlanan davaya ilişkin 21 sayfalık gerekçeli karar da yazıldı.

Taraflara verilmeye başlanan gerekçeli kararda, FETÖ'nün yapısı, iddianame ve mütalaanın kısa özeti, sanık savunmaları, sanıklara atılı eylemlerin değerlendirilmesine ve hükme yer verildi.

Örgütün şifreli mesajlaşma programına ilişkin detaylı bilgilerin anlatıldığı gerekçeli kararda, sanıkların "ByLock" programına erişimlerine ilişkin sayısal verilere değinildi.

Buna göre, sanık Fatih Gürsul cep telefonunun internet hattı üzerinden 11 Ağustos 2014 - 30 Ocak 2015 tarihleri arasında 28 bin 66 kez "ByLock" erişim sağladı.

Diğer sanıklar Adem Sezgin Uzun'un 14 Ağustos 2014 - 3 Kasım 2014 tarihleri arasında 6 bin 429, Elif Yaprak Saraç'ın 26 Ağustos 2014 - 14 Aralık 2014 tarihleri arasında bin 76, Fatih Mehmet Keleşoğlu'nun 12 Ağustos 2014 - 28 Ekim 2014 tarihleri arasında 331, başka bir telefonundan ise 19 Ağustos 2014 - 6 Aralık 2014 tarihleri arasında 222, Hakan Doğan'ın 15 Ekim 2014 - 02 Aralık 2015 tarihleri arasında 2 bin 683, Kasım Karagöz 22 Ağustos 2014 - 14 Aralık 2014 tarihleri arasında 293, diğer cep telefonundan da 23 Ağustos 2014 - 4 Ocak 2015 tarihleri arasında 20, Muhammet Akif Altun'un 12 Ağustos 2014 - 18 Aralık 2014 tarihleri arasında 2 bin 859, Mustafa İsmail'in 20 Ağustos 2014 - 13 Kasım 2014 tarihleri arasında 5 bin 122, Turgay Atasoy'un 07 Kasım 2014- 04 Ocak 2015 tarihleri arasında 379, yine diğer cep telefonundan 26 Nisan 2015 - 08 Ekim 2015 tarihleri arasında 47, Uğur Tuncel'in 18 Ağustos 2014 - 09 Aralık 2014 tarihleri arasında 882 kez cep telefonunun internet hattı üzerinden "ByLock" serverına tahsis edilen IP numaralarına kayıtları olduğu belirlendi.

"ByLock" erişimleri ile Yargıtay'ın gerek ilk derece mahkemesi gerekse temyiz merci olarak verdiği ByLock programının kullanılmasını FETÖ/PDY terör örgütüne üyelik suçu açısından kesin, yeterli delil sayan kararları nazara alınarak sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu yönünde mahkemece kanaat oluştuğu ifade edilen gerekçeli kararda, sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesinde yer alan ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan cezalandırıldıkları anlatıldı.

Gerekçeli kararda, sanıklara ait Bank Asya hesap kayıtlarına ilişkin de uzman bilirkişi Murat Erdem'in 13 Kasım 2017 tarihli raporunun dosyaya ibraz edildiği kaydedildi.

GÜRSUL HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRME
Sanıklara atılı eylemlere ilişkin tek tek değerlendirmenin yapıldığı gerekçeli kararda, 10,5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Gürsul hakkında şu ifadeler yer aldı:

''Sanığın üyesi olduğu terör örgütünün yapısı ve faaliyetleri, devlet yönetimini silahlı kalkışmayla ele geçirmeye yönelik nihai amacı ve bu amaç doğrultusunda silahsız sivil insanları öldürmeyi dahi göze alabilen tehlikeli yapısı nazara alınarak, cezanın asgari haddinden ayrılarak temel ceza tayin edilmiştir. Sanığın ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkan başdanışmanı olarak görev yapması, bulunduğu konumun örgüte sağlayabileceği yarar ve sanığın bu kapsamdaki etkinlik imkanı da temel cezada arttırım yapılmasında dikkate alınmıştır.''

Gerekçeli kararda, soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyerek ifade veren, "ByLock" kullanıcısı olduğunu belirten ancak dava aşamasında bu açıklamalarını reddeden ve 7 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Turgay Aksoy'un etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmayı talep ettiği kaydedildi.

Aksoy'un pişmanlığının samimi, savunmalarının istikrarlı ve güvenilir olmadığı, gerçek anlamda pişmanlık içermediği ifade edilen gerekçeli kararda, sanığın daha az ceza almaya yönelik açıklamaları olduğu değerlendirilerek TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanmadığı vurgulandı.

HÜKÜM
Mahkeme heyeti, 26 Aralık 2017'de yapılan karar duruşmasında, tutuklu sanıklardan Fatih Gürsul'a "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl hapis cezası vermişti. Bu cezayı yarı oranında arttırarak 10 yıl 6 aya çıkaran mahkeme, ayrıca sanığın duruşmalardaki davranışları ve pişmanlığını dile getirmemiş olması nedeniyle hakkında indirim maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına oy birliğiyle hükmetmişti.

Diğer sanıklar, Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammet Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9'ar yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık Turgay Atasoy'a yine aynı suçtan 9 yıl hapis cezası veren mahkeme, Atasoy'un duruşmalardaki davranışları ve savunmalarını lehine takdiri indirim nedeni sayarak, sanık hakkında verilen cezayı 7 yıla indirmişti.

Mahkeme, ayrıca tutuklu 7 sanığın bu hallerinin devamı ile tutuksuz 3 sanık hakkındaki adli kontrol kararlarının devamını kararlaştırmıştı

GÜRSUL İLE MİT TIRLARI İLİŞKİSİ
Bu arada, sanık Fatih Gürsul'un MİT tırlarının durdurulmasında görev alan askerlerin ''imamlığını'' yapan Süleyman Gürbüz ile "ByLock"ta kurulan aynı grupta yer aldığı ortaya çıkmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında yakalama kararı bulunan Adana ve Hatay'da 2014'te durdurulan Mit tırlarına ilişkin, "tırları durduran askerlerin imamı" olduğu belirlenen ve yapılan çalışmalar sonucunda geçtiğimiz ağustos ayında Mersin'de yakalanan Gürbüz, "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek'', ''devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak'' ve ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçlarından tutuklanmıştı.