Rusya'nın altın rezervleri Stalin dönemi rekorunu kırdı!

Altın rezervlerini hızla artırmaya devam eden Rusya'nın, Stalin dönemindeki rekor seviyenin üzerine çıktığı belirtildi. Rusya'nın altın rezervinin henüz 2012 yılında 895.7 ton olduğuna dikkat çeken NG, rezervlerin Haziran 2013'te Merkez Bankası başkanlığına Elvira Nabiullina'nın getirilmesi ve yaptırımlarla mücadeleye başlanması sonrası artışa geçtiğinin altını çizdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mart 2019 , 23:07 Güncelleme Tarihi :12 Mart 2019 , 23:07
Rusya’nın altın rezervleri Stalin dönemi rekorunu kırdı!

Rusya Merkez Bankası, 2018 yılında 8.8 milyon ons altın satın aldıklarını ve böylece yıl sonu itibarıyla Merkez Bankası'nın altın rezervlerinin rekor seviyeyi ifade eden 67.9 milyon onsa (2.112 ton) yükseldiğini açıkladı. Sputnik'in Nezavisimaya Gazeta'ya (NG) dayandırdığı habere göre, banka altınların parasal değerinin 91.6 milyar dolar olduğunu kaydetti.

YENİ REKOR
NG'ye konuşan Rusya Madenciler Konfederasyonu Başkanı Viktor Tarakanovskiy, Stalin'in hayatını kaybettiği tarihte rezervlerde 2.040 ton altın bulunduğunu belirterek, Rusya Merkez Bankası'nın günümüzde ulaştığı seviyenin yeni bir rekor olduğunu ifade etti.

RUSYA 2018'DE ALTIN ALIMINDA LİDER OLDU
1917 Devrimi sonrası Batılı ülkelerin günümüzde olduğu gibi Rusya'ya yaptırımlar uyguladığını ancak altın üretmek için gereken teknik gereçlere bir kısıtlama getirilmediğini anımsatan Tarakanovskiy, bu nedenle Stalin'in altın üretimini ciddi şekilde artırma hedefi koyduğunu söyledi. Bu sayede SSCB'nin altın üretiminde Çarlık Rusyası'nın ulaştığı seviyeye (74 ton) tekrar çıktığını, 1937 yılında altın üretiminde dünyada ikinci sıraya yükseldiğini belirten Tarakanovskiy, ancak SSCB'nin dağılması sonrası altın rezervlerinin 19 tona kadar gerilediğini, sonrasında sektörün toparlanarak üretimi 10 kattan fazla artırdığını vurguladı.

Rusya'nın altın rezervinin henüz 2012 yılında 895.7 ton olduğuna dikkat çeken NG, rezervlerin Haziran 2013'te Merkez Bankası başkanlığına Elvira Nabiullina'nın getirilmesi ve yaptırımlarla mücadeleye başlanması sonrası artışa geçtiğinin altını çizdi.