Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleştirilen törenle anıldı

4 yıl önce İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki makam odasında DHKP-C'li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, vefatının 4. yıldönümünde Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleştirilen törenle anıldı. Törende, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan çarpıcı açıklamalarda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Mart 2019 , 11:32 Güncelleme Tarihi :29 Mart 2019 , 17:27
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirilen törenle anıldı

31 Mart 2015 günü İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki makam odasında DHKP-C'li iki terörist tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, vefatının 4. yılında Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleştirilen törenle anıldı. Törende, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinde rol oynayan süreci anlatan Fidan, Gezi Parkı olayları ardından Türkiye'de 2016 yılında meydana gelen terör saldırılarının Fetullahçı Terör Örgütü'nce gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimine denk gelecek biçimde planlandığını ve icra edildiğini anlattı.

Savcı Kiraz'ın kısaca hayatını anlatarak konuşmasına başlayan Başsavcısı İrfan Fidan şunları söyledi: "2014 yılında HSK Yaz Kararnamesi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na tayin edildi. Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevlendirildi. Bu görevini yürütürken ne yazık ki 31 Mart 2015 tarihinde çalışma odasında, görev başında şehit edildi. Mehmet Selim Kiraz neden şehit edilmiştir? Bu sorunun cevabını bulabilmek için yakın dönemlerde yaşadığımız sürece dikkatle bakmakta fayda vardır. Türkiye Cumhuriyeti 2010 yılından itibaren düşmanları ve yerli işbirlikçileri tarafından açıkça ve pervasızca hedefe oturtulmuştur. Aynı yıl içerisinde bir takım siyasi ve sosyal mühendislik çalışmaları yürütülmüş ilerleyen süreçte düşünülen, planlanan saldırıların altyapısı hazırlanmıştır.

"AYAKLAN İSTANBUL"
Aynı yıl içerisinde asker, sivil, bürokrat, işadamı, siyasetçi konumundaki çok sayıda kişiye yönelik kumpas dosyaları, tezgah dosyaları hazırlanmaya başlanmıştır. Bu plan doğrultusunda 2011 yılının Ekim ayında ortada hiçbir gerekçe, haklı, meşru hiçbir sebep yokken İstanbul ilinde Taksim Meydanı'nda şu anda firari olarak yurt dışında kaçak olarak yaşayan bir şahıs tarafından 'Ayaklan İstanbul' isimli bir video çekimi yapılmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik saldırıların alt yapısı, planlanması hazırlanmaya, ilmek ilmek örülmeye, işlenmeye başlanmıştır.

Ağırlıklı olarak yabancı unsurların yürüttüğü planlama aşamasının yerli ayağında maalesef bir takım sözde sivil toplum örgütleri yer almıştır. 27 Mayıs 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiği gerekçesiyle –ki bu ağaçlar yayalaştırma projesi kapsamında başka bir yere taşınmaktadır- insanlar sokaklara dökülmüş, terör örgütleri sokaklara salınmış, yüzlerce işyeri, resmi araç, ev yakılmış yıkılmış, hasar verilmiştir, yağmalanmıştır. Devam eden süreçte bu eylemler Türkiye geneline yayılmıştır. Meydana gelen olaylarda ne yazık ki 2 polis memuru olmak üzere 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı vefat etmiştir. Hayatını kaybedenlerden biri de ne yazık ki çocuk yaştaki Berkin Elvan'dır. Buradan ailesine tekrar baş sağlığı diliyor, acılarını paylaşıyorum.

"KATİLLERİN TALİMATI KAN DÖKMEKTİR"
Mehmet Selim Kiraz şehidimiz… Devraldığı Berkin Elvan ölüm soruşturmasını yürütmek için çok titiz çalışmış, olağanüstü bir emek sarf etmiş, büyük gayret göstermiştir. Dava açma aşamasına getirmek için soruşturmaya büyük uğraş vermiştir. Şehidimiz rehin alındığında olay yerine ilk gelenlerden biri Sami Elvan'dır. Katillere eylem gerçekleştirmemeleri için dil dökmüştür, yalvarmıştır. Buna rağmen eyleme engel olamamıştır.

"AMAÇ; GÖZDAĞI VERMEK, TEHDİT ETMEKTİR"
Buradan şunu söylemek istiyorum; Güya Berkin Elvan'ın intikamını almak, hakkını hukukunu korumak için adliyede şehidimizi rehin aldıklarını, eylem yaptıklarını söyleyen katiller acılı babayı bile dinlememişlerdir. Bu katillerin aldıkları talimat kan dökmektir. Terörle mücadeleyi yürüten tüm meslektaşlarıma, hâkim-savcılara, emniyet teşkilatına, jandarma birimlerine gözdağı vermektir, tehdit etmektir. Eylemin başkaca hiçbir amacı yoktur.

Şehidimiz Mehmet Selim Kiraz kimler tarafından katledilmiştir? Şehidimize yönelik eylem talimatı Yunanistan'daki terör kamplarından verilmiştir. Katillerin hiçbir önemi yoktur. Katiller zavallı birer tetikçidir.

"15 TEMMUZ ÖNCESİNE DENK GELECEK ŞEKİLDE…"
Bu tetikçilerin 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı'dan 100 masum insanı, 12 Ocak 2016 tarihinde Sultanahmet Meydanı'nda 12 masum insanı, 16 Mart 2016'da İstiklal Caddesi'nde 5 masum insanı, 7 Haziran 2016'da Fatih ilçesi Vezneciler Caddesi'nde 12 masum insanı, 29 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanı'nda 42 masum insanı katleden katillerden hiçbir farkları yoktur. Ancak bu saldırıları planlayanların bir amacı ve hedefi vardır. Bu saldırıların tamamı 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne denk gelecek biçimde planlanmış ve icra edilmiştir. Terör saldırıları üzerinden toplum tedirgin edilmeye, güvenlik duygusu bertaraf edilmeye çalışılmış, bu sebeple de askerin yönetime el koymasından bir başka çare kalmadığı inancı yerleştirilmeye çalışılmıştır. Plan budur.

"TEHLİKE GEÇMEMİŞTİR, TEHDİT DEVAM ETMEKTEDİR"
Nitekim, pusuda bekleyen FETÖ militanları durumdan vazife çıkartarak 15 Temmuz gecesi harekete geçmiş, 252 vatandaşımızı şehit etmiş, binlercesini yaralamıştır. Bu girişim planın birer parçalarıdır. Bu planlamanın uygulamasında kullanılanlar sadece basit birer piyondur. Tehdit geçmiş midir, tehlike sona ermiş midir? Tehlike geçmemiştir. Tehdit devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin etrafı terör unsurlarınca çevrilmektedir. Hepimizin malumudur. Emniyeti, jandarması, askeri, yargısıyla Türkiye Cumhuriyeti büyük bir mücadele vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti bu zorlukların üstesinden tarihte de gelmiştir, bugün de gelecektir, yarın da gelecektir.

"TERÖR MASUMLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Bununla birlikte özel görevli bir takım kişiler tarafından demokrasi ve İnsan hakları maskesi altında sistematik olarak terör masumlaştırılmaya, teröristler hoş görülmeye, terör sıradanlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmayı yürüten özel görevliler bu faaliyetlerini gizleme ihtiyacı dahi hissetmemektedir. Her şey aziz milletin gözleri önünde cereyan etmektedir. Üzerinde dikkatle ve ibretle durulması gereken budur."