ORC'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine yönelik gerçekleştirdiği 2. anket çalışmasıdır. ORC son anket çalışmasını (seçim tahmini) 21 Haziran'da açıklayacaktır.
Dağ, iddialara ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bazı basın yayın organlarının manipülatif haber yaparak firmalar üzerinden AK Parti'ye yakınlık addettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Dün bazı sosyal medya mecralarında ve bugün de ulusal gazetelerde partimize yakın olduğu belirtilen MAK Araştırma Şirketinin partimizle uzaktan yakından hiçbir alakası söz konusu değildir. Bu firmayla bugüne kadar hiçbir çalışmamız olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Bahsedilen firma ve benzer firmalar tamamen partimizin gücünü kullanarak, piyasada kendilerini anlatma gayreti içindeler. Bu bir nüfuz ticaretidir. Dolayısıyla bu nüfuz ticaretini, bu itibar üzerinden rant elde etme teşebbüsünü esefle kınıyoruz.
Bahsedilen araştırmaya gelecek olursak; biz de araştırma yaptık. Programın bittiği saatten araştırma açıklandığı saate kadar 33 bin kişiyle telefonla yapılacak araştırma imkan dahilinde değildir, bilenler bunun bilimsellikten uzak olduğunu çok iyi bilir. Program bitiminden açıklama yapılana kadar 12 saat var, bu 12 saatin neredeyse 9-10 saati gece vaktine geliyor. Dolayısıyla bu araştırmayı yapmanın olanağı yok. Araştırma tekniğini bilenler bunun imkan dahilinde olmayacağını bildiği gibi normal takip eden vatandaşlarımız da bunun olmayacağını bilirler. Dolayısıyla biz zaten bu tarzda sürekli açıklama yapan firmaların bilimsellikten uzak, masa başı oranlar belirlediklerini biliyorduk. Bu açıklama ile bunu da görmüş olduk. Buna bazı basın yayın organlarının balıklama atlamasını da mağlubiyetin neticesinde ortaya çıkan o psikolojik havayı dağıtma telaşı olduğunu düşünüyoruz."
"BİZE AHLAKSIZ BİR TEKLİFTE BULUNMUŞ, REDDEDİLMİŞTİ"
Hamza Dağ, MAK Araştırma Şirketi'nin daha önce AK Parti'yle iletişime geçtiği bilgisini paylaşarak, "Bahsi geçen araştırma şirketi bizim arkadaşlarımıza başvurmak suretiyle ben hemen bir anket yayınlayayım, bu anket üzerinden sizi iyi gösteren bir şey yayınlayayım, bunu siz haber yapın gibi ahlaksız bir teklifle gelip, reddedilmiştir. Ne yazık ki bu programdan sonra böyle bir açıklama yapılması aklımıza şu soru işaretini getirmektedir, demek ki karşı tarafla böyle bir ahlaksızca, edepsizce anlaşma yoluna gidildiği gibi bir mantık ortaya konmuştur." diye konuştu.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
Dağ, şimdiye kadar araştırma kuruluşlarıyla ilgili hiçbir hukuki süreç başlatmadıklarını ifade ederek, AK Parti'nin "ortak yayın" sonrası yaptığı anket sonuçlarını paylaştı.
Hamza Dağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama 2 gündür yapılanlardan sonra nüfuz ticareti yapılması hasebiyle suç duyurusunda bulunacağız. Şahitliklerini de bizzat bunu haber yapan gazeteleri, sorumlularını, muhabirleri yazacağız. Bu bir nüfuz ticareti ve suçtur. Bu suçun karşılığı mutlaka olması gerekir.
Biz de bin 200 kişiyle araştırma yaptık. Normalde kamuoyuna açıklama yapmıyoruz ama bizim ismimiz kullanılarak kamuoyu yanlış yönlendirildiği oranları verebiliriz. Adaylardan hangisini daha samimi ve güven verici buldunuz? Yüzde 47,1 Binali Yıldırım, yüzde 45,5 Ekrem İmamoğlu, yüzde 4,6 her ikisi, yüzde 2,8 her ikisi de vermedi yanıtını verdi. Hangi adayın projelerini beğendiniz sorusuna ise yüzde 47,5 Binali Yıldırım, yüzde 42,8 Ekrem İmamoğlu, yüzde 6,5 her ikisini de beğendim, yüzde 3,2 her ikisini de beğenmedim yanıtını verdi. Araştırma dediğiniz böyle daha somut bir şeyler söyleyerek olur. Masa başı yazarak, çizerek, oranlar, matematik, oradan çıkar buraya ekleyerek araştırma olmaz. Biz söz konusu firmayla ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve konuyla alakalı bundan sonra istirhamımız basın yayın organları bizim üzerimizden haber yapacakları zaman bizden mutlaka bilgi almaları gerekir."
Binali Yıldırım kimdir?
Binali Yıldırım, 20 Aralık 1955 tarihinde, Refahiye, Erzincan'da dünyaya geldi. Baba adı Dursun, anne adı Bahar'dır.İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı.1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi'nde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 1990-1991 yılları arasında İsveç'te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesinde (WMU) Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi aldı. Bu eğitim sırasında toplam 6 ay İskandinavya ülkeleri ve Avrupa'da çeşitli ülke limanlarında Denizcilik İdaresi Uzmanları ile birlikte kontrollerde bulundu.
1994 – 2000 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmeleri'nde (İDO) Genel Müdürlük görevi yaptı. Bu görevi sırasında İstanbul'da toplu taşımacılığın denizk aydırılması yönünde önemli projelere imza attı. Başta İstanbul – Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul'a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal,22 deniz otobüsü ve 4 feribotla İDO'yu alanında dünyanın en büyük şirketleri arasına soktu.
1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası "Skal Kulübü"tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü.
3 Kasım 2002 genel seçiminde AK Parti İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya girerek, 58. ve 59. AKParti hükümetlerinde Ulaştırma Bakanı olarak görev aldı.
22 Temmuz 2007 genel seçiminde AKParti Erzincan milletvekili seçildi ve 60. AK Parti hükümetinde Ulaştırma Bakanı olarak kabinedeki görevine devam etti.
12 Haziran 2011 genel seçiminde AKParti İzmir milletvekili seçildi ve 61. AK Parti hükümetindeUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak kabinedeki görevine devam etti.
Öncüllerinden farklı olarak, 11 yılüst üste görev olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en uzun süreli görev yapan Ulaştırma Bakanı oldu.