Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) yabancı medya kuruluşlarının, kuruluşundan bugüne değin Türkiye'deki kritik olaylara ilişkin tavrını analiz eden bir rapor yayımladı. Çalışan profillerinin de incelendiği raporda çalışanların geçmişte hangi mecralarda görev yaptığı ağ analizleriyle ortaya konuldu.
Raporda yabancı kuruluşların Türkiye'de birçok internet sitesi ve YouTube kanalı açmasına dikkat çekilirken, uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarını muhalif medyanın en önemli gücü haline getirdiğine dikkat çekildi.
SETA'NIN RAPORU ÖZKÖK'Ü RAHATSIZ ETTİ
SETA tarafından hazırlanan raporda yabancı medya kuruluşlarının terörle mücadele, 15 Temmuz hain darbe girişimi, Türkiye'nin Suriye politikası ve mega projelere verilen tepkiler ile neye hizmet ettiklerini gözler önüne serilirken, muhalif medya olarak bilinen kesimin raporu çarpıtarak sunması tepki çekti. SETA'nın raporu bazı odaklar tarafından "gazetecilere fişleme" başlıklarıyla hedef alınırken bu algı operasyonu furyasına son katılan isim "andıç" skandalıyla da hatırlanan Ertuğrul Özkök oldu!
UTANMADAN GAZETECİLİK DERSİ VERMEYE KALKTI
Türkiyede toplumsal kuşatmanın en büyük süreçlerinden biri olan 28 şubat darbesini destekleyen, dönemin Hürriyet gazetesinde attığı manşetlerle Türkiye'nin huzuruna kasteden, "411 el kaosa kalktı" manşetini gazetesinden demokrasiye karşı savunan, 367 garabetinde ön safta yer alıp demokrasiyi tehdit eden Ertuğrul Özkök skandallarla dolu kariyerini unutup gazetecilere ve yazarlara ahlak dersi vermeye kalktı.
Söz konusu raporu "hayretle ve dehşetle" okuduğunu ifade eden Ertuğrul Özkök, raporun bir araştırma değil "fişleme" olduğunu iddia ederek SETA yazarlarına "özür dileyin" çağrısında bulundu.
ANDIÇ SKANDALIYLA BİR TUTTU!
28 Şubat döneminde Hürriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapan Özkök, SETA'nın söz konusu raporunu karıştığı Andıç skandalı ile karşılaştırdı. Özkök, SETA'nın açık kaynaklar üzerinde yaptığı araştırma sonucu ortaya çıkan raporu, cuntacı generallerden aldığı emirlerle yaptığı haberlerle bir tutma gaftetine düştü.
BU İLK SKANDALI DEĞİL
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök'ün SETA raporu hakkındaki çıkışı, kariyeri boyunca karıştığı ilk skandal değil. Özkök'ün özellikle Türkiye'nin en karanlık dönemlerinde attığı manşetler hafızalarda hala tazeliğini koruyor.
EZAN PROVOKASYONUNU AKLAMAYA ÇALIŞTI
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim'de CHP ve PKK'nın siyasi kolu HDP öncülüğünde toplanan bir grup, ıslıklarla ve sloganlarla ezanı protesto etti. Skandal provokasyonu Beyoğlu esnafı doğrularken, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök köşe yazısında provokatörleri aklamaya kalkıştı.
HÜRRİYET GAZETESİNİN VAY ŞEREFSİZ MANŞETİ
Ahmet Kaya 57 yıllık ömründe bir çok soruşturmaya konu oldu. Bunlardan şüphesiz en önemlisi ve hayatını tümden değiştiren 'Vay Şerefsiz' iftirasıydı. Ertuğrul Özkök'ün genel yayın yönetmenliği döneminde Hürriyet gazetesi Ahmet Kaya için 1993 yılında 'Vay Şerefsiz' manşetini attı..
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK İÇİN SKANDAL İFADE
Ertuğrul Özkök, Alman Bild gazetesi için yazdığı köşe yazısından PKK için "radikal Kürt partisi" hükümet için ise "Ankara'daki hükümet" ifadelerini kullandı..
28 ŞUBAT'IN BAŞ AKTÖRLERİNDEN
Özök'ün bir dönem Genel Yayın Yönetmeni olduğu Hürriyet, 28 Şubat'ın baş aktörlerinden biriydi. Darbecilerin algı yönetiminin merkezi oldu. O tarihlerde atılan manşetler halen utançla hatırlanıyor. Şevket Kazan için "Bakan değil militan" manşeti atan gazete sonraki süreçte Necmettin Erbakan'ı siyasetten çıkartmak için "Ya uy ya çekil", 28 Şubat MGK toplantısını kast ederek "Gözler Cuma'da", Refah Partili milletvekillerin demokratik istekleri karşısında "Tahrikler bitmiyor", bir genelkurmay yetkilisin ağzından "Bu defa işi silahsız kuvvetler çözsün", diğer bir yetkiliden ise "Gerekirse silah bile kullanırız" manşetleri attı. Bugün yine sahnede olan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen de "Beceremediniz, artık bırakın" sözleri ile Hürriyet'in utanç manşetini süsledi.
"HATIRLAMIYORUM" DEDİĞİ İSİM DUMANLI ÇIKTI!
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 9 Nisan 2009 günü gazeteki köşesinde 'Hoca Bu Konuyu Niye Açtı' başlıklı bir yazı yayımladı. Özkök bu yazısında şu ifadeleri kullandı: "İrtica geri döner mi? Fethullah Gülen Hoca bu cevabı veriyor. Dün olduğu gibi bundan sonra da dışarıdan beslenen bazı şer odakları en samimi müminleri ve hakiki Müslümanları terörist gibi göstererek irtica yaygarası koparabilirler."
Özkök yazısında aradığı soruların cevabını "Hoca" olarak nitelendirdiği elebaşı Gülen'e yakın bir kişiye sorduğunu da belirtmişti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tanık sıfatıyla Özkök'ün ifadesini alarak "Hoca'ya yakın kişinin" kim olduğunu sordu. Ancak Özkök ifadesinde o kişiyi hatırlamadığını iddia etti. Soruşturma sürerken savcılık dosyada şüpheli olarak yer alan isimlerin HTS raporlarını istedi.
ÖZKÖK'ÜN HABER KAYNAĞI
Raporlarda, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü FETÖ'cü Ekrem Dumanlı ile Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök arasında sadece o yılın Nisan ayında 17 görüşme yapıldığı tespit etti. Görüşmelerin ikisinin tarihi ise dikkat çekici. Özkök'ün, söz konusu yazıyı yazdığı 8 Nisan 2009 günü 16:26'da Dumanlı ile görüştüğü saptandı. Yazının yayınlandığı gün de 11:37'de Özkök-Dumanlı ikilisinin yine telefonla görüştüğü belirlendi.
FETÖ'YE ÖVGÜLER DİZDİ
Bir FETÖ'cü muhabirin "Ertuğrul Özkök'ün vicdanı, AK Parti'de yükselen bu Cemaat düşmanlığı için ne diyor?" sorusuna cevap veren Ertuğrul Özkök, adeta FETÖ'ye methiyeler dizdi. Özkök, cevabında "Cemaat hakkında hiç kötü düşünmedim. Bazı insanların hatası, Cemaate ve Fethullah Hoca'ya yazıldı. Yanlış varsa hesap sorma biçimi bu değil. Başbakan, 'Cadı avıysa cadı avı' dedi. Bunu sorumluluk sahibi siyasetçi söyleyemez. Cadıyı sen tarif et! Arada hukuk olmasın! Kolektif vicdan diye bir şey yoktur. Onun adı adalettir. Bu ülkede adaleti, Tayyip Erdoğan'ın vicdanı temsil etmiyor!" ifadelerini kullandı.
İŞTE ÖZKÖK'ÜN DE MİMARI OLDUĞU UTANÇ MANŞETLERİ
KARA PROPAGANDAYA CEVAP!
Medya Derneği Başkanı Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, Ertuğrul Özkök'ün bugünkü köşe yazısında SETA'nın yayınladığı rapora ilişkin skandal ifadelerine çok sert tepki gösterdi.
SETA'nın çalışmasının objektif değerlerle hazırlanmış bir rapor olduğunu vurgulayan Kızıltaş, Ertuğrul Özkök'ün bu rapora "Andıç" diyerek büyük bir çarpıtma yaptığını açıkladı.
ERTUĞRUL ÖZKÖK O İFADEYİ KULLANARAK DURUMU ÇARPITMAYA ÇALIŞIYOR
SETA'nın çalışmasında; Türkiye'de yayın yapan yabancı devletlerin yayın kuruluşlarının, Türkiye'nin meselelerine nasıl baktığını ve Türkiye'de bazı isimlerin bu yabancı basın kuruluşlarıyla arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu ilişkiyi de objektif bir gözle sadece durumun fotoğrafını ortaya koyarak belirtmişlerdir.
Yani Özkök'ün söylediği gibi ortada Andıç denilebilecek bir şey yok. Bu tamamen durumu çarpıtma amacıyla kullanılan bir kavramdır. Özkök'ün elma ve armutları karıştırması utanç verici.
SETA SADECE DURUM TESPİTİ YAPMIŞTIR
SETA bu raporu ile tamamen uluslararası yayın kuruluşlarının Türkiye'deki politik durumlarına baktı. Onların herkese açık tweetlerini analizlediler. Yabancı yayın kuruluşlarının Türkiye'deki olayları nasıl yorumladığını gözlemlediler.
Bu rapora fişleme diyorlar ama zaten internete girdiğimizde bunları rahatça görebiliyoruz. Burada dediğim gibi objektif bir tablo vardır. Eğer burada bir rahatsızlık duyuluyorsa, yaptıklarının demekki doğru olduğuna inanmıyorlar.
Andıçlar zamanında çok büyük yalanlar ve iftiralar ile oluşturuldu burada kesinlikle öyle bir şey yok.
İSMAİL ÇAĞLAR: ERTUĞRUL ÖZKÖK İSTEYEREK ANDIÇIN ORGANİZATÖRÜ OLDU
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, Eruğrul Özkök'ün skandal yazısı sonrası SABAH.COM.TR'YE özel açıklamalarda bulundu. İşte Çağlar'ın açıklamaları:
Ertuğrul Özkök geçmişte Andıç denilen tuzağa düştüm diyor. Ancak kendisi o tuzağa düşmedi. Bile isteye andıçın organizatörü oldu. Kaldı ki Andıç kendisinin tek cürmü değil.
411 el kaosa kalktı manşetinde de tuzağa mı düşmüştü? Örnekler çoğaltılabilir ama Türkiye'nin tecrübe ettiği her antidemokratik sürecin bizzat suç ortağı olmuş Ertuğrul Özkök kimseye demokrasi dersi verecek durumda değil.
SETA raporunun fişleme olduğunu söylüyor ama sebeplerini, neden fişleme olduğunu açıklamıyor. Geçmişten beri yaptığı tetikçiliğini şimdi SETA için yapıyor.
Hiçbir somut iddia ortaya koymadan raporun fişleme olduğunu söylüyor. Bugün belki geçiştirirsiniz ama 3-5 yıl sonra geçiştiremezsiniz diyerek tehdit ediyor. Yıldırmaya çalışıyor, göz korkutmak istiyor.
TAKVİM.COM.TR