Mehmet Şevket Eygi'nin son yazısı

Türkiye'nin önde gelen mütefekkirlerinden Mehmet Şevket Eygi hayatını kaybetti. Eygi'nin son yazısı yayınlandı. Türkiye’nin önde gelen mütefekkirlerinden Mehmet Şevket Eygi'nin 4 Temmuz tarihinde yayınlanan köşe yazısında "Vefatımda kedim sağ olursa, dostlarımdan biri ona sahip çıksın, evine götürsün, ölünceye kadar baksın. Bu iyiliği yapacak olana şimdiden dua ediyorum, teşekkür ediyorum." ifadeleriyle kedisine sahip çıkılmasını istemişti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :13 Temmuz 2019 , 08:40 Güncelleme Tarihi :13 Temmuz 2019 , 13:02
Mehmet Şevket Eygi’nin son yazısı

Mehmet Şevket Eygi son yazısında "Cenab-ı Hak bize akıl, akl-ı selim, ilim irfan, müspet ve faydalı kültür, islamî vizyon nasip etsin. Aksi takdirde işimiz çok zordur. Tembel tembel armut piş ağzıma düş diye beklemeyelim. Aklımızı geliştirmenin, kültürümüzü artırmanın, ilim irfan sahibi olmanın yollarını arayalım, bulalım, gereken dersleri üstadlarından alıp öğrenelim, ne yapmak gerekiyorsa onları yapalım." ifadelerini kullandı.

İşte Mehmet Şevket Eygi'nin son yazısı:

Akıl çarşıda pazarda para ile satılmaz. Dünyanın en zengini olsan parayla bir zerre akıl satın alamazsın. Akıllanmanın, aklını geliştirmenin bir tek yolu vardır, o da İslamî eğitimdir. (Gerçek İslamî eğitim, sahtesi yetersizi değil.)

Doğru, gerçek İslam seni akıllı yapabilir. Bu nasıl olur?

1.Bunun için gerçek İslam hocalarından ve üstadlarından ders alman gerekir.

2.Bu hocalar, üstadlar, mürşidler insanların en akıllısı Muhammed aleyhisselamla irtibatlıdır. Üstadları odur. Bu ilmi sana nakl ederler.

3.Aklı geliştirmenin ve olgunlaştırmanın kaynağı Allah'ın kitabıdır. Hocaların, üstadların ondaki ilimleri nasibin ne kadarsa sana kazandırır.

4.Aklın Kitab ve Nübüvvet nuruyla aydınlanınca terakki (ilerleme) başlar.

5.Aklını mantık öğrenerek geliştirebilirsin. Mantık doğru düşünmek, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etmek, düşünürken yanılmamak ilmidir. Mantık sistemlerinin en üstünü İslam Mantığıdır. Ehliyetli ve liyakatli hocasını/üstadını bulup bu ilmi tahsil etmelisin.

6.Aklın en büyük aleti ve vasıtası lisandır. Üç yüz kelimelik çarşı pazar sokak iletişim diliyle aklını geliştiremezsin. On binlerce kelimeden ve terimden oluşan zengin edebî lisana vakıf olmalısın.

7.Aklın türleri vardır. Şeytanî akla değil, Rahmanî akla sahip olmalısın.

8.Aklın ana kaynaklarından biri faydalı ve hayırlı kültürdür. Onu edinmelisin.

9.Kültür kuru niyet ve hevesle elde edilmez. Ona sahip olmak iğne ile kuyu kazmak kadar zordur.

10.Aklın gelişmesi, ilerlemesi, yükselmesi, olgunlaşması için irfan sahibi olman gerekir. İrfansız akıl yeterli olmaz. Menzile ulaştırmaz.

11.Bugünkü lâdinî eğitim seni akıllı yapmaz, aksine aklını köreltir.

12.Paralel ve alternatif bir eğitim alman gerekir.

13.Temel kural: Aklı yetersiz olan ehliyetsiz ve liyakatsiz hocalar ve muallimler akıllı öğrenciler yetiştiremez.

14.Resulullaha biatli ve onunla irtibatlı olmayan hocalar sana fazla bir şey kazandıramaz.

15.Dünya kadar ilmin olsa, onun hayata uygulamazsan akıllı olmazsın, akıllı sayılmazsın.

16.Rahmanî akıl Rahman'a, şeytanî akıl şeytana götürür.

17.Kişinin ne mal olduğu, kıymeti, rütbesi, derecesi aklından belli olur.

18.Parası, serveti, zenginliği aklından kat kat fazla. Yandı o adam.

19.Ehl-i dünyanın akılları kıt ve güdük olduğu için ahirete sırt çevirmişler, dünyaya dönmüşler.

20.Akıl dinin kaynağı değildir ama en büyük alet ve vasıtasıdır.

21.Şeytanî, dünyevî akıl ne kadar yüksek olursa olsun, ebedî mutluluğa değil, ebedî felaket ve hasarete (zarar ziyana) götürür.

22.İcazetsiz hocalar ve muallimler seni akıllı yapamaz, aksine akılsız yapar.

23.Kimler akılsızdır: Din sömürüsü yapanlar akılsızdır… Arivistler akılsızdır… Ahireti unutan ehl-i dünya akılsızdır… Yaşamak için yemeyen, yemek için yaşayanlar akılsızdır… Devamlı gıybet edenler, dıştan sofu ve dindar görünseler bile süper akılsızdır… Eviyle, yazlığı ile otomobiliyle, lüks mobilyalarıyla, cep telefonu ile övünenler, böbürlenenler hem akılsız, hem beyinsizdir… Dindar geçindiği halde beş yıldızlı içkili, fuhuşlu mekânlarda konaklayanlar akılsızdır… İhtiyacının çok üzerinde statü için çok pahalı, çok israflı, çok lüks otomobil alanlar akılsızdır… Cemaat tarikat hizip fırka holiganlığı militanlığı yapanlar akılsızdır…

24.Akılsız, bilgisiz, yarı cahil kimseler hizmet ederken İslam'ın ve tasavvufun içini boşaltır, dine ve Ümmete büyük zarar verir.

25.Dinde reform, yenilik, değişim istemek büyük akılsızlıktır. Dinin reforma ihtiyacı yoktur, aklı ve kültürü yetersiz Müslümanların reforma ve ıslaha ihtiyaçları vardır.

26.Sünneti tamamen veya kısmen inkâr, ret ve tekzip etmek büyük akılsızlıktır.

27.İslam feministleri akıllı Müslüman değil, akılsız Müslüman'dır.

28.Aklı yeterli Müslüman mutlaka Ümmet birliği, ittihad-ı İslam ve İmamet şuuruna sahip olur.

29.Kişinin aklını geliştirmek için faydalı, hayırlı, nurlu kitaplar okuması gerekir. Böyle kitapları okuyanlar akıllanır, okumayanların akılları dumura uğrar, güdükleşir.

30.Aklı olmayanın dini de yoktur.

31.Akılsız Müslüman yarı Müslüman'dır.

32.Akılsız Müslüman en başta kendisine zarar verir.

33.Bütün İmanî, İslamî, Kur'anî, Nebevî, Şer'î hizmetleri; akıllı, kültürlü, ahlaklı, ehliyetli, liyakatli, icazetli Müslümanlar görmelidir.

34.Akıllı, kültürlü insanlardan oluşan toplumlar dünya işlerini başarı ile tanzim eder, görür.

35.Hikmetli söz: Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

36.Ne garip bir tecellidir ki, Japonya, Yeni Zelanda gibi gayr-i müslim ülkelerde, İslam dünyasındakinden fazla selim akıl var.

37.Dünyada çeşitli İslam yorumları ve uygulamaları var. Selim akıl, bunlar içinden Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat'in en doğrusu olduğunu anlar ve onu seçer.

Cenab-ı Hak bize akıl, akl-ı selim, ilim irfan, müspet ve faydalı kültür, islamî vizyon nasip etsin. Aksi takdirde işimiz çok zordur. Tembel tembel armut piş ağzıma düş diye beklemeyelim. Aklımızı geliştirmenin, kültürümüzü artırmanın, ilim irfan sahibi olmanın yollarını arayalım, bulalım, gereken dersleri üstadlarından alıp öğrenelim, ne yapmak gerekiyorsa onları yapalım.

EYGİ'DEN ZARİF VASİYET: KEDİME SAHİP ÇIKIN
Mehmet Şevket Eygi, 4 Temmuz'da yayınlanan "Haberiniz var mı, soruyor musunuz?" başlıklı yazısında kedisiyle ilgili vasiyetini dile getirmiş ve şu ifadelere yer vermişti:

"Vefatımda kedim sağ olursa, dostlarımdan biri ona sahip çıksın, evine götürsün, ölünceye kadar baksın. Öldüğünde cesedini beyaz bir beze sarıp temiz bir yere gömsün. Mütevazı bir hayvandır. Az yer, çok sevgi ister. Gördüğü sevginin on katını verir. Bakan sevap kazanır. Bu iyiliği yapacak olana şimdiden dua ediyorum, teşekkür ediyorum."

MEHMET ŞEVKET EYGİ KİMDİR?