Dünyada artık sadece ülkeler değil, kentler yarışıyor. Yabancı ve yerli yatırımlardan pay alan kentlerin işsizlik sorunu azalıyor ve o kentte yaşayan gençler çalışmak için başka kentlere gitmiyor. Bundan 30 yıl önce kentleşme ve kentteki yaşam kalitesi anlamında İzmir tartışmasız İstanbul'dan sonra Türkiye'nin 2. gözbebeği idi, İspanya'nın Barselona kentine benzetilirdi. Her geçen gün artan nüfusu ile büyüyen trafik, ulaşım, altyapı, katı atık depolama, atık su arıtma, yeşil alan ve çarpık kentleşme gibi sorunların dağ gibi birikmesi nedeni ile İzmir bırakın Barselona'yı; neredeyse Ankara, Bursa, Antalya, Kayseri ve Eskişehir'le yarışamaz hale geldi.
"Ne oldu da diğer şehirler atağa kalktı?" sorusunun cevabı İzmirli siyasetçilere göre, "Onlara Hükümet yardım etti, İzmir'e etmedi" bahanesidir. Eğer bu bahane doğru olsaydı, bir CHP belediyesi olan Eskişehir bu hale gelemezdi. Bu işin sırrı hükümetin yardımında değil, belediyelerin bütçedeki parasını nasıl harcadığında saklı. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi ifadeleri ile son 15 yılda bütçesinin ortalama yüzde 39'unu yatırımlara harcamış, aynı dönemde atağa kalkan diğer şehirlerin belediyeleri ise bütçelerinin yüzde 42'si ile yüzde 62'si arasında değişen oranlarda yatırım için harcama yapmıştı.
PARALAR NEREYE GİTTİ?
Şöyle kabaca bir hesap yapalım: İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesinin yüzde 60'ını yatırıma harcadığını varsayalım. 15 yılda 17 milyar lira fazladan yatırım yapılırdı. İzmir'de trafiğin sıkıştığı 111 noktaya kavşaklar, battı çıktılar yapılır, tüneller açılırdı. Güzel İzmir'imizin her yerinde metro inşaatları bitmiş olur, 10'uncu yıl marşında söylediğimiz gibi; 'İzmir'imizi de demir ağlarla örmüş' olurduk. İzmir, spor salonları ve yüzme havuzları ile dolardı. Körfez Atatürk'ün gözleri gibi masmavi olurdu. Peki bu 17 milyar lira , yatırım yerine nerelere harcandı? Bunu anlamak için İzmir'e bir bütün olarak bakmak gerekiyor. İzmir'i büyük bir aile olarak düşünürsek, büyükşehir belediyesi tabiri caiz ise ilçe belediyelerinin 'abisi ' konumundadır.
İzmir'in ilçe belediyeleri ise tam bir müsrif mirasyedi kardeş durumundadır. Son 15 yıl içinde ilçe belediyeleri bütçelerinin ortalama yüzde 2 ile yüzde 9'u arasında değişen parayı yatırım için harcamışlardır. Personel harcamaları ise kanunun verdiği üst limit olan yüzde 40'a yaklaşmaktadır.
Kendi işyerlerinde 3 kişilik işi 1 kişiye yaptıran ama belediyeye gelince 1 kişilik işi 3 kişiye yaptırarak kadroları şişiren, temsil ve ağırlama giderlerini bol keseden kullanarak milyonlarca lirayı ziyafet, hediye, promosyona, eğlence ve tanıtıma harcamış, yanlış planlamalar ile milyonlarca liranın zayi olmasına neden olan ilçe belediye başkanları için 'ilçede otopark yokmuş, ara sokaklar bakımsızmış, park ve yeşil alan yetersizmiş, çöpler medeni yollarla toplanmıyormuş' önemli değil, yeter ki müflis sistem devam etsin.
BANKALAR KREDİ VERMİYOR
Bugün ilçe belediyeleri ve şirketleri gırtlağına kadar borç batağındadır.
Buca Belediyesi 500 milyon, Çiğli Belediyesi 600 milyon, Balçova Belediyesi 100 milyon, Karabağlar belediyesi 260 milyon, Karşıyaka Belediyesi 275 milyon, Bayraklı Belediyesi 175 milyon, Narlıdere Belediyesi 137 milyon, Seferihisar Belediyesi 150 milyon, Dikili Belediyesi 76 milyon TL... Liste uzayıp gidiyor. İlçe belediyelerinin borçlarının toplamı 5 milyar TL'den fazla. Büyükşehir Belediyesi'nin ise şirketleri ile birlikte konsolide borcu 4.8 milyar lira.
NAKİT VEREMESE BİLE SATIN ALIYOR
Batık ilçe belediyelerin bazılarına bankalar borç vermiyor, bazılarına haciz geliyor, bazıları ise işçilerin maaşını ödeyemiyor. Büyükşehir burada devreye giriyor; seyircisi olmayan stad yapıyor, araçlarının tamir bakım masraflarını üstleniyor, hizmet binalarını yapıyor, ilçe belediyelerinin yerine ara sokakları asfaltlıyor. Ama bu ilçe belediyelerini kesmiyor, çünkü nakit para lazım. Kadere bakın ki, yasal mevzuat nakit para vermeye müsait değil.
Ama bunun da çözümü var. Büyükşehir Menderes Belediyesi'nden 8 milyon TL'ye arazi, Balçova Belediyesi'nden 3 milyon değerinde üstünde kaçak yapı olan arazi, Karşıyaka Belediyesi'nden 28 milyon TL harcanan bina karşılığı kamulaştırma ve satış anlaşmaları ile gereken harçlığı ilçe belediyelerine aktarıyordu. İşte size İzmir'in son 15 yılda 17 milyar TL yatırım için harcayabileceği paranın bir kısmının gittiği yeri gösteren son 3 aylık örnekler.
KARDEŞLERDEN 5'İ ÜVEY 25'İ ÖZ!
Sorun şu ki Büyükşehir'in 30 ilçesi, yani kardeşlerin hepsi harçlık bekliyor. Kardeşlerin 5' i üvey (AK Parti ve MHP) 25'i öz (CHP). Üvey kardeş olan belediyelerin harçlıktan hiç umudu yok, öz kardeşler ise endişeli çünkü harçlığın nasıl ve kime dağıtılacağı ile ilgili bir yasal düzenleme yok. Adı üstünde harçlık; istediğim gibi veririm. Söz dinleyip uslu olursan çok veririm, laf dinlemez haylazın teki isen az veririm. Bu arada da güzel İzmir ve İzmir'in değerli insanlarının beklediği yatırımların adı var, kendi yok.
İŞTE BAZI İLÇE BELEDİYELERİNİN BORÇ TOPLAMI:
● Çiğli Belediyesi 600 milyon TL
● Buca Belediyesi 500 milyon TL
● Karşıyaka Belediyesi 275 milyon TL
● Karabağlar Belediyesi 260 milyon TL
● Bayraklı Belediyesi 175 milyon TL
● Seferihisar Belediyesi 150 milyon TL
● Narlıdere Belediyesi 137 milyon TL
● Balçova Belediyesi 100 milyon TL
● Dikili Belediyesi 76 milyon TL