Anayasa Mahkemesi, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adıyla hazırlanan metne imza atan 9 akademisyenin, terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırıldıkları gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruda hak ihlali kararı verdi.
Bir grup akademiysen tarafından yayımlanan bildiriye imza veren 9 akademisyen Füsun Üstel, İbrahim Garip, Yasemin Gülsüm Acar, Ayda Rona Aylin Altınay Cingöz, Melda Tunçay, İzzeddin Önder, Canan Özbey, Nazlı Ökten Gülsoy ve Zübeyde Gaye Çankaya Eksen, "terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırılmaları" nedeniyle ifade özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 9 akademisyenin yaptığı başvuruyu birlikte ele aldı.
Alınan bilgiye göre, toplantıda 8 üyenin ihlal kararına karşı 8 üye ihlal bulunmadığı yönünde görüş bildirdi. Ancak, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın "ihlal" yönünde oy kullanması nedeniyle "eşitlik halinde başkanın katıldığı tarafın oyunun iki oy sayılacağı"na ilişkin hüküm gereği bireysel başvuruda ihlal kararı verildi.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, ihlalin ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine, başvuruculara 9 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetti.
AYM'NİN SKANDAL KARARI NE ANLAMA GELİYOR?
Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından bundan böyle devlet üniversitelerinde çalışanlar gönül rahatlığıyla devlete "katil" diyebilecek. Devlete "soykırım yapıyor" sözlerini kullanabilecek.
Ayrıca AYM'nin akademisyenlerle ilgili kararı gösterdi ki, "Çukur olaylarında PKK'yı destelemek suç değilmiş."
AYM'YE TEPKİ YAĞDI
Anayasa Mahkemesi'nin skandal kararına art arda tepki yağdı. "Siviller hayatını kaybetti, çocuklar katledildi, askerimiz polisimiz şehit düştü, camiler yakıldı, şehirler yıkıldı... Bunları yapanları desteklemek suç değilmiş demek!" sözleriyle tepki gösterdiler.