Ağrı'da, Leyla Aydemir'in (4) geçen yıl kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeninin bulunmasıyla ilgili 1'i tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlandı. Hakim karşısına çıkan anne Şükran Aydemir Mahkeme başkanının "Korkma, artık senden neyini alacaklar." sözlerine Şükran Aydemir , "6 çocuğum daha var. Susma hakkını kullanacağım." şeklinde yanıt verdi.
Öte yandan küçük kızın ailesinin dün avukatlarının bürosuna giderek, "Biz şikayetçi olmayacağız, sen davaya gelme" dediği ortaya çıktı.
"LEYLA EN ÇOK SEVDİĞİM YEĞENİM"
Tutuksuz yargılanan amca Musa Aydemir, ifadesinde Leyla'nın en çok sevdiği yeğeni olduğunu söyledi. Olay günü Leyla'yı tarlaya götürdüğünü anlatan Musa Aydemir, "Tarlada fotoğraflarını ve videosunu çektim. Daha sonra evin gönüne getirip bıraktım. 18 gün boyunca jandarma ve emniyetle birlikte ben de aradım. Günde 3- 4 saat uyudum. Arama yaptığım zamanlarda da camideydim. Jandarmadan bile daha çok ben aradım. Burada olduğum için çok üzgünüm. Video ve fotoğraflarını çektiğim için medya çok üzerime geldi" dedi.
Sanık Ayşe Artan, Leyla'yı hiç görmediğini, olay günü eşinin sıva yapmak için köye çağrıldığını söyleyerek, ifadesinde şunları anlattı:
"Kardeşim Mehmet Ali Musa ile birlikte hamura bir hocayı almak için geleceklerini söylediler. Geldi hocayı ve kocamı aldı gittiler. Tutuklu kardeşimi 'Mehmet Ali Aydemir'i evinde sakladın' dediler ama kardeşim benim evime hiç gelmedi. Ben o sırada 3 Temmuz'da doğum yaptım taziyeye dahi gidemedim. Mehmet çocuğu benim evime getirdi dedikoduları asılsızdır. Çocuğun kaybolduğu gün annesi benim evimin önünden geçerken 'Çocuğum kayboldu' dedi ve annesi ile aramaya başladık. Çocuğu bulamayınca hayvanlarıma bakmaya gittim. Taziye evinin yanında benim evim. Ben taziyede en çok çalışan kişiydim. Biz Leyla'nın annesini Doğubayazıt'a hocaya götürdük."
EVDE AĞIZ BİRLİĞİ YAPILMASI KARARI VERİLDİ Mİ?
Amca Yusuf Aydemir, bayram namazından sonra yengesi Şükran'ı gördüğünü belirtti. Duruşmadaki ifadesinde Leyla'nın da evde olduğunu anlatan Yusuf Aydemir, "Ali Aydın, Mustafa Aydın'la beraber oturuyorduk. 5- 6 dakika geçmedi Leyla'yı demir kapıda gördüm. Leyla yanıma gelmiyordu. Orada Musa amcası ve Mehmet Ali ile duruyordu. Biraz sonra Şükran yengem 'Leyla nerede? Yer yarıldı içine girdi' diye yanımıza geldi" dedi.
Mahkeme başkanının "Sizin evinizde ağız birliği yapılması için karar verildi mi? Bunu sizin köyde olmayan resmi görevliler duymuş. Aranızda böyle bir konuşma oldu mu?" sorusuna Yusuf Aydemir, "hayır" cevabını verdi. Yine başkanın "Nasıl karınla Şükran Aydemir arasında tartışma olduğunu bilmiyorsun? Baban yerine koyduğun adamın karısıyla senin karın küs. Nasıl bilmiyorsun?" demesi üzerine Yusuf Aydemir, "Bir yıldır dargınlık vardı ama sebebini bilmiyorum eşime de hiç sormadım" dedi. Mahkeme başkanının "Çocuk kayıpken senin eltin, anan, karın Şükran'a hakarette bulunduklarını duydun mu? sorusuna ise Yusuf Aydemir, "Duymadım" cevabını verdi. Aydemir, ayrıca ağabeyiyle arasında problem olmadığını da ifadesine ekledi. Aramalara 17 gün boyunca katıldığını belirten Yusuf Aydemir, yoğunluk nedeniyle eve gidip gelemediğini kaydetti.
"6 ÇOCUĞUM DAHA VAR, SUSMA HAKKIMI KULLANIYORUM"
Mahkemede ifade veren anne Şükran Aydemir'e, mahkeme başkanı "Sana baskı yapıp korkutuyorlar mı? Bak kızın ölmüş, anlat. Bize yardımcı ol" dedi. Önce Allah'a, sonra devlete sonra da mahkemeye inancı olduğunu söyleyen Aydemir, "Kızımı kim o şekilde öldürdüyse aç susuz bıraktılar. Kızımı kim o şekilde öldürdü, zulümdür. Çıplak niye soydunuz? Benim 6 çocuğum daha var kim yaptıysa şikayetçiyim. İmanımı yakamam. Kimseyi yakamam gözümle görmedim. Susma hakkımı kullanıyorum" dedi.
SEGBİS'LE TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Davanın tek tutuklu sanığı Mehmet Ali Aydemir, SEGBİS'le duruşmaya katıldı. Mahkeme heyetinin, "Cesedin bulunduğu yerde 'Biz arama yaptık' diyerek görevlileri farklı yönlendirdin mi?" sorusunu yanıtlayan Mehmet Ali Aydemir, "Yok, kesinlikle öyle bir şey olmadı" dedi. Mahkeme heyetinin Leyla'nın bulunduğu tarlada 3- 4 gün çalıştığıyla ilgili sorusuna ise "Evet 3 gün çalıştım. Ben suçsuzum tahliyemi istiyorum" dedi.
MAHKEME BAŞKANINDAN BABAYA: CİDDİYETSİZ BİR ADAMSIN
Kızının ölümüyle ilgili 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde konuşan baba Nihat Aydemir, ailesinin böyle bir suçu işlediğine inanmadığını söyledi. Duruşmalara katılma talebinin olduğunu anlatan Nihat Aydemir, mahkeme heyetinin "Neden aileni koruyorsun?" sorusuna ise "Ben onları korumuyorum. Eğer onlar yapmışsa onlardan da şikayetçiyim. Ama ailemin bu işi yaptığına inanmıyorum" dedi.
Nihat Aydemir, "Asıl benim şüphelendiğim kişiler Ali ve Mehmet K." dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Sen, ölen kızın babası değilsin de sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi altını doldurmadan birilerinden şüpheleniyorsun" dedi.
Mahkeme başkanının "Soruşturmayı yürüten savcıya 'Aramaları durdurun, jandarmayı geri çekin, çocuğu bırakacaklar' niye dedin? Senin talebin üzerine aramalar durdurulmuş ama konuyla ilgili basında haberler çıkınca yeniden başlatılmış. Böyle bir şey dedin mi demedin mi? Bak konunun tanığı savcıyı da dinleyeceğim" demesi üzerine Nihat Aydemir, "Ben öyle bir şey söylemedim. O gün seçim vardı, o yüzden çalışmalar durduruldu" diye konuştu.
NE OLDU?
Mahkeme sanık ve ailenin ifadelerinin alınmasından sonra duruşmaya bir saatlik ara verdi. Bir saat sonra başlayacak duruşmada tanıklar dinlenecek.
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesine ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.
Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan Aydemir'in cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Leyla Aydemir'in ölümünden sorumlu tutulan baba Nihat Aydemir'in tutuklu bulunan kuzeni Mehmet Ali Aydemir'in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.