Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Ben bu depremin arkasından 6,4 beklemiyorum. Benim beklediğim iki deprem var. Biri Avcılar-Küçükçekmece deniz içinde, Tekirdağ üzerinde deniz içinde. Dün olanlar bunların odağında olmuştur. Yanal ve düşey atımlar olacağını söyledi. Yanal atımların büyük olması nedeniyle yıkım büyük olmayacak. Düşey atım olsaydı Marmara Depremi gibi beklenen yıkım daha fazla olacaktı" dedi.
"Marmara Bölgesi'nde depremin yıkım eşik değeri 6,4 büyüklüğü. Bu depremler nitelikli yapıları göçertmez. Surlar gibi yapı dengesi olmayan yerlerde yıkılmalar olabilir" diyen Ercan, "Deprem hasarlarının yüzde 20'si yerden, yüzde 80'i yapısal sorunlardan kaynaklanıyor. Türkiye'nin deprem saati vardır. Yedikule her depremde yıkılmıştır. Burası yığmadır, Zeytinburnu bölgesinde yer jöle gibidir" ifadelerini kullandı.
"SADECE YÜZDE 4,3'Ü DAYANIKLI"
Ercan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da 1 milyon 600 bin yapı var. Bunların yüzde 50'si kaçak. Bunlarda oturuluyor. Bizim korktuğumuz olay bu. İstanbul'da 7,5 büyüklüğünde depreme dayanabilecek yapı oranı yüzde 4,3'tür. 1940'lı yıllarda aranan bir karar vardır. Bu kararda bütün yapıların 7,5 büyüklüğünde depreme dayanıklı şekilde yapılması yönünde karar vardır. Sıkıntı burada. Kaçak yaşıyoruz bu ülkede."
"BİZİM İÇİN İŞARET"
"Büyük deprem demek doğru değil, ana deprem demek daha doğru olur" diyen Prof. Ahmet Ercan, dün İstanbul'da meydana gelen depremin büyük deprem hakkında önemli bilgiler verdiğini söyledi. Ercan, "5,8 depremde dahi insanların kaçışmasını görüyoruz. Bu sosyal olaya döndü. Ben bu depremin arkasından 6,4 beklemiyorum. Benim beklediğim iki deprem var. Biri Avcılar-Küçükçekmece deniz içinde, Tekirdağ üzerinde deniz içinde. Dün olanlar bunların odağında olmuştur. Yanal ve düşey atımlar olacağını söyledi. Yanal atımların büyük olması nedeniyle yıkım büyük olmayacak. Düşey atım olsaydı Marmara Depremi gibi beklenen yıkım daha fazla olacaktı" dedi.